Onursal Başkanımız ve İzmir Milletvekili Adayımız Ertuğrul Kürkçü Dicle Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.

Türkiye'de birçok kesimin HDP'yi artık müttefik olarak gördüğüne dikkat çekerek sözlerine başlayan Kürkçü'ye göre, bunun en önemli iki kanıtı ise İzmir'deki seçim atmosferi ve İzmir basının yönelttiği kendilerine yönelttiği sorular. Basının HDP'yi tartışırken, ortaya koyduğu soruların kışkırtıcı olmadığını söyleyen Kürkçü, "Ben bu yüzden İzmir'in havasının değiştiğini, rüzgarının değiştiğini düşünüyorum ve bunun iyiye işaret olduğu kanaatindeyim" diyor. 


“Hükümet kontrollü gerilim politikası izliyor”

Buna değişime rağmen Kürkçü, İzmir'deki ırkçı saldırıları net olarak Hükümetin kontrollü gerilim politikasına bağlıyor. "Bizim 2014 yerel seçimlerde karşı karşıya kaldığımız meselelerin önemli bir bölümü Hükümetin takip ettiği kontrollü gerilim siyaseti ile ilgiliydi. Kontrollü gerilim derken kast ettiğimiz şey şu; mesele çıkmasını izlemek bundan herhangi bir rahatsızlık duymamak. Bu bizim siluetimizi bir çatışma silueti haline getiriyor" diyen Kürkçü, HDP'nin kimseye zarar vermese de çatışmacı özne olarak topluma tanıtılmaya çalışıldığını kaydetti.


“İzmir'deki Ülkücü de Ağrı'da yapılmak istenenin farkında”

Ağrı provokasyonunda da Hükümetin benzer bir şey yapmaya çalıştığını ifade eden Kürkçü, bu provokasyon girişiminin HDP'nin ve bölge halkının sağduyusu ile geri püskürtüldüğünü belirtti. Kürkçü, Ağrı'daki provokasyon girişiminin açığa çıkarılmasının sadece bölgede değil, Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi İzmir'deki Ülkücünün de, orada devletin tertiplediği şeyin farkında olmasına neden olduğu görüşünde.

HDP'ye yönelik sokak kavgası çağrılarının asla karşılık bulmayacağını ve kavgayı sandıkta yapacaklarını vurgulayan Kürkçü, " Bu kavgayı sokağa taşımayacağız. Bu daveti reddediyoruz. Bu düelloda biz yokuz. Biz düello değil, sosyal ve siyasi mücadele yapıyoruz" ifadelerini kullandı.


“Halkın sopası yok ama HDP'si var”

Kürkçü, AKP'nin İzmir'de seçilmiş bir zümreye hitap etmek istediği için yine kendisini İzmir'in sahibi sanan bir zümre ile hareket ettiğini de belirtti. Sonra da AKP'nin İzmir'den vekil adayı olarak gösterdiği Veysel Eroğlu'nun, İzmir'in hiçbir sorununa demokratik, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü bakmayacağını ifade etti. Bu yüzden de AKP'nin bu kez İzmir'de de çok büyük bir yenilgi yaşayacağını söyleyen Kürkçü, bunu da "Çünkü halkın sopası yok ama HDP'si var" diyerek ifade etti.


İzmir'in en önemli sorunu işsizlik ve rantsal kentleşme!

"İzmir'in sorunlarına dair yurttaşlara ne gibi çözüm önerileri sunacaksınız?" sorusu yöneltilen Kürkçü, var olan sorunların Türkiye'deki diğer sorunlardan bağımsız olmadığını belirterek, kentin öncelikli sorunlarından birinin işsizlik diğerinin ise rantsal kentleşme olduğunu kaydetti.
İşsizlik sorununun çözümü için demokratik, katılımcı iktisat politikalarını, tarımı koruyucu bir siyaseti ve üretime yönelik teşviki çözüm olarak gösteren Kürkçü, rantsal kentleşmenin çözümü için ise kentsel rantın, kamunun tarafına geçmesini sağlayan yeni kent siyasetini gösterdi.


Türkiye'de kadir-i mutlak bir despotun yolu kapanmak üzere. O despota, HDP dur diyecek

“Bayram neşesinde bir seçim kampanyamız olacak”

İzmir'in kimliği tartışmalarına ilişkin de konuşan Kürkçü, kentin CHP'lilerce “İzmir bir dünya kenti mi olsun,” AKP'lilerce ise “Kendi kaderine terk edilsin mi?” ikilemi arasında sıkıştırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek, kendilerinin ise İzmir'in yeniden bir Ege kentine dönüştürülmesini savunduklarını söyledi. 

Kürkçü'ye göre, Yunanistan'daki sol, sosyalist yapının İzmir'e, İzmir'in de oraya etki etmesine izin vermek ve Ege'yi ortak barış denizi haline getirmek de çok uzak hayaller değil. Kendisini karşı kıyıdan ayıran değil, daha ortak barış zemini içinde hareket edebilen bir İzmir kimliği oluşturmak gerektiğinin altını çizen Kürkçü, bunu gerçekleştirmek için ise "Halkları birbirinden ayrıştıran değil, ötekileştiren değil, birbirine yan yana yaşabilen yeni bir siyaset dili oluşturacağız" dedi.

Bunu gerçekleştirmeye dönük hedefleri ile seçim kampanyalarını bayram havasında geçecek şekilde sürdüreceklerini belirten Kürkçü, sözlerini de "Türkiye'de kadir-i mutlak bir despotun yolu kapanmak üzere. O despota, HDP dur diyecek" diyerek noktaladı.