Eşbaşkanlardan ortak tepki: Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması demokratik siyasete darbe niteliğindedir

Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan ile bileşen partilerimizin kadın eşbaşkanları DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması yönünde verilen karara ilişkin İstanbul İl Örgütümüzde basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Buldan ve eşbaşkanlar şunları söyledi:

Pervin Buldan: Bu darbeden vazgeçin

Yarın TBMM’de Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu partimizin bileşenlerinden DBP'nin Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığına dair toplanacak. Elbette Karma Komisyondan çıkacak sonucu tahmin edebiliyoruz. Özellikle HDP ve HDP milletvekilleri hakkında ortaya atılan bütün iddialara yönelik olarak komisyonlar hep aynı kararı aldılar. Yarın da çıkacak olan kararın Türkiye’nin demokrasisine, adaletine ve vicdanına ters olacağını bekliyoruz. Yine de bugün buradan bileşen partilerimizin eşbaşkanları ve sözcüleri olarak ve hem de HDP olarak konuya ilişkin görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz. 

Hemen hemen her gün Türkiye’nin birçok yerinde neredeyse 3 kadın katledilirken TBMM toplantı kararı almaz. Halk işsizlikten, sefaletten kırılırken TBMM toplanma kararı almaz. Ormanlar cayır cayır yanarken, ciğerlerimiz yanarken Meclis’in ruhu bunu duymaz, toplantı kararı almaz. Zaxo bombalanırken ve siviller tıpkı Roboski'de olduğu gibi katledilirken Meclis herhangi bir toplantı kararı almaz. Ama söz konusu HDP ve HDP’li vekiller olduğu zaman bir talimat doğrultusunda Meclis toplanma kararı alır, siyasetçiler bir araya gelir ve ismi geçen HDP’li veya Kürt siyasetçi hakkında hukuksuz kararlar almaya devam eder. 

Yarın yapılacak olan toplantı demokratik siyasete bir darbe niteliğinde olacaktır 

Yarın yapılacak toplantı da demokratik siyasete yönelik bir darbe niteliğinde olacaktır. Dolayısıyla Meclis’in iradesine, halkların iradesine, Diyarbakır halkının iradesine vurulacak olan bu darbeyi kabul etmediğimizi, kabul etmeyeceğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Vesayetçi bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu herkes biliyor. Türkiye’nin bütün kurumlarına, yargısına, parlamentosuna, hukukuna, basınına, bütün kurumlarına vesayet uygulayan iktidar partisinin yarınki toplantıda da vereceği kararın vesayet anlamına geldiğini; hukukun çiğneneceğini, halkların iradesinin hiçe sayılacağını ifade etmek istiyoruz. 

Bu ülkede Roboski Katliamını yapanların dokunulmazlığı var

Bu ülkede Roboski Katliamını yapanların dokunulmazlığı var. Bu ülkede panzer altında ezilen çocukları katledenlerin dokunulmazlığı var. Bu ülkede işkencecilerin ve halka saldıranların, partimize saldıranların dokunulmazlığı var. Bu ülkede ‘seni duvara çivilerim’ diyenlerin dokunulmazlığı var. Rüşvet alanların, rüşvet verenlerin dokunulmazlığı var. Bu ülkede ihaleye fesat karıştıranların, yüz kızartıcı suçlar işleyenlerin dokunulmazlığı var. Onlara hiçbir şeklide dokunulmadığı gibi bugün barışı, demokrasiyi savunanların, demokratik siyaseti savunanların hukuksuz bir şekilde dokunulmazlıklarının kaldırıldığı, yargılandığı ve sonunda cezaevine konulduğu bir Türkiye gerçekliği var. Bu ülkede barış istiyorsan, demokrasiyi savunuyorsan, demokratik siyaseti savunuyorsan bu ülkeyi yönetenler seni bir şekilde cezalandırıyor. Biz son yıllarda buna tanıklık ettik, bunu görüyoruz. Bu süreçlerin işletildiğini görüyoruz. 

Bu darbeden vazgeçin

Buradan hem partim adına hem de arkadaşlarım adına yarın toplanacak komisyona bir çağrı yapıyorum: Bu darbeden vazgeçin, parlamentonun iradesine saygı duyun, halkların iradesine saygı duyun. Diyarbakır halkının seçmiş olduğu bir milletvekili olan Saliha Aydeniz’in iradesine saygı duyun.1994’te DEP milletvekilleri Çiller hükümetinin emri ve talimatıyla parlamentodan atılmıştı. Çiller başarılı olmamıştı siz de olamayacaksınız. Çünkü biz demokrasiye inanan, barışı savunan ve gittikçe bu alanda büyüyen ve gelişen bir partinin mensupları olarak, gördüğünüz gibi bu dayanışmayla, bu birliktelikle bu ülkeye barışı da demokrasiyi de insan haklarına saygıyı da seçilmişlere saygıyı da yerleştirene kadar mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.

SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce: AKP saldırıları başarılı olamadı

Bugün bir kez daha doğaya, kadına, Kürt halkına, emekçiye düşman bir iktidarın baskıcı ve hukuksuz bir politikasıyla karşı karşıyayız. Birlikte HDP’de çalışma yürüttüğümüz, Kürt halkının ve Diyarbakır halkının iradesi olan Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması ile karşı karşıyayız. Evet, hepimiz birliyoruz ki AKP-MHP iktidarı her geçen gün kendi iktidarını sürdürmek için her alanda emekçilere, kadınlara ve ezilenlere baskılarını artırarak devam ediyor. Bu baskıların en büyük boyutunu da HDP ve HDP’nin bileşenlerine ve ittifak güçlerine yapıyor. Çünkü iktidar da görüyor ki 2015’ten beri iktidarın faşizmi kurumsallaştırmasına karşı en ön saflarda HDP’li vekiller var. Kadın cinayetlerine karşı, İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasına karşı eylemlerde bütün ezilen ve emekçilerin yanında HDP’li vekiller var. Bu yüzden bu saldırını dozu böyle ve her gün başka vekillerimizin dokunulmazlıklarına ve iradelerine bir saldırı var. Bugüne kadar gördük ki AKP’nin bu saldırıları asla başarılı olmadı. Onlarca vekil arkadaşımız cezaevinde olmasına rağmen, yüzlerce binlerce yoldaşımız tutuklu olmasına rağmen asla demokrasi mücadelesinden, halkların kardeşliği, barış ve emek mücadelesinden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. 

TBMM iradesine vurulan bir darbedir

Seçme ve seçilme hakkı ülkemizde en erken gelen haklardan biri ama bugün bu uygulama seçme ve seçilme hakkına yapılmış bir darbedir. O yüzden yarın komisyona gelecek fezlekeye karşı TBMM’deki bütün vekilleri bu darbeye karşı durmaya çağırıyoruz. Bu darbe bütün halkların iradesine vurulmuş bir darbedir. Sadece Kürt halkının, kadınların ya da sadece HDP’nin temsil ettiği seçmenlerin iradesine vurulan bir darbe değildir. Tam anlamıyla TBMM’nin iradesine vurulmuş bir darbedir. Buna karşı hepimizin durması gerekiyor. Eğer buna karşı durmazsak yarın alanlarda söyleyeceğimiz demokrasi ve eşitlik söylemlerinin anlamı olmayacaktır. Biz mücadeleden hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğiz. Meclis, sokak, tarla, fabrika bizim mücadele alanımızdır. Saliha vekil bizim irademizdir, bizim vekilimizdir. Bu baskılar, bu fezlekeleriniz bu gerçeği asla değiştirmeyecektir. Saliha vekilin yanında olduğumuzu, iradesinin irademiz olduğunu söylemek istiyorum. AKP ve MHP’ye derhal bu politikalarından vazgeçmesini söylüyoruz. Seçimlere giderken bu baskılar artacaktır. Ama onlar gidecek biz kalacağız. Kadınlar, gençler; eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesi yürütenler bu ülkede kalacak. Onlar tarihin çöplüğüne gitmiş olacaktır. 

SODAP Eş Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı: Bu mücadele her koşulda büyüyecektir

Meclise Saliha vekil ile ilgili getirilen fezlekeyi bundan önce de Kürt vekillerine, kadın vekillere karşı verdikleri demokrasi, emeğin hakları, eşitlik özgürlük ve barış mücadelesi nedeniyle yürütülen bu saldırganlığı tanıyoruz. Bu ilk değil. Seçimlere giderken muhtemelen daha fazlasıyla karşı karşıya kalacağız. Biliyoruz ki HDP ve burada temsil edilen mücadele hattının, HDP ve onunla yan yana duran tüm muhalefet güçlerinin bu topraklarda kurmaya çalıştığı şey bir arada, eşit ve özgür bir yaşamdır. Bu da geleceği olmayanların en büyük korkusudur. Dolayısıyla en büyük saldırganlıkları bu doğrultuda gerçekleşiyor. Bugün bir kez daha birlikte verdiğimiz mücadele ile birbirimizin sesine ses olarak, bütün Türkiye halklarının ortak sesi olarak yan yana geliyoruz ve bu zorbalık ve zulüm düzeni karşısında sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu ülkede barışın, demokrasinin, emeğin haklarının, kadınların eşit özgür yarınlarının savunması için bu mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz. 

Ne verilmiş tezkereler ne sınır ötesi tezkereler bu mücadelenin önünü kesmez. Faşizmin olduğu her yerde direniş haktır. Halkların geleceğinin kurulması için el ele vermeye, mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz. Komisyona bir kez daha çağrı yapıyoruz; demokrasinin, halkın iradesinin önünde duramazsınız. Bu mücadele her koşulda büyüyecek. Biz bu mücadelenin neferleri olarak, her alanda bunun taşıyıcısı olarak bunu yükseltmeye devam edeceğiz. 

ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş: Halklarımızın seçilmiş iradesini hep birlikte savunmak zorundayız

Ben sizi 12 Haziran’a götüreyim. O gün yansıyan fotoğraf, Türkiye siyasi tablosunun mini bir resmidir. O gün Kadıköy sokaklarında siyasi parti ve örgütlerin, onların yanındaki vekillerin bulunduğu bir tablo içerisinde AKP-MHP faşist rejimi ve onların yönetme aparatının en gelişmiş aygıtı olan Emniyetin demokratik yürüyüş ve talep karşısındaki faşist saldırganlığı vardı. Burada olan Türkiye demokrasisinin en kilit sorunu olan Kürt sorununun çözümü ve bu sorunun çözümündeki başat aktörlerden olan İmralı’da tecrit altında olan Sayın Abdullah Öcalan’la ilgili özgürlük, hak ve hukuk talebinin görülmemesidir. Kürt sorunundaki inkar imha siyaseti ve saldırganlıkla bastırılması görüntüsü var. 

O gün o sokakta çarpışan irade, bu kadar açık ve nettir. Çözümsüzlükte ısrar eden AKP- MHP faşist rejimi, Kürt sorununda inkar ve sömürgeci işgalde ısrar eden AKP faşist rejimi halklarımızın her türlü demokratik talebinin karşısına faşist baskıyla çıkmıştır. O iki iradenin çarpışması o gün sokaktaydı. Bu çarpışma üzerinden şu anda rejim Saliha Aydeniz vekilimiz şahsında başka bir saldırı örgütlüyor. Başka bir yok sayma, başka bir siyasi kırım saldırısı örgütlemeye çalışıyor. Bu tabloyu biliyoruz. HDP ve milletvekilleri bu saldırganlık karşısında yıllardır mücadele ediyor. Onun bileşen partileri olan bizler de bu saldırganlık karşısında yıllardır mücadele diyoruz. AKP-MHP faşizmine karşı bugün daha geniş bir mücadele gücünü büyütüyoruz.

Eşitlik, özgürlük, adalet adına her gün konuşan, Kürt halkına Diyarbakır’dan Van’a çağrılar yapmaya devam eden, Gezi tutsaklarımızın serbest bırakılması için mitinglerde konuşmayı sürdüren muhalefet odakları, o gün orada bir polisi mağdur ilan ederek bir devrimci kadına, bir vekile, bir siyasi partinin eş genel başkanına yapılan karşısında yan yana dizilmişlerdir. Bu tablo meselenin esas yanıdır. Biz buraya seslenmek istiyoruz. Burası etrafında bütün muhalefet odaklarına seslenmek istiyoruz. Bugün Saliha Aydeniz vekilimizi, onun Meclis’teki varlığını, onun Kürt halkının siyasi bir iradesi ve halklarımızın seçilmiş iradesi olarak parlamentodaki varlığını hep birlikte savunmak zorundayız.

Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk: AKP Aydeniz’in vekilliğini düşürerek zafer kazanmak istiyor ama başaramayacak

Saliha Aydeniz irademiz yazıyor kürsünün önünde. Neden Saliha Aydeniz irademizdir? On yıllardır katliamlara karşı direniş ve özgürlük mücadelesini yükselten Kürt ve Kürdistanlı kadınların mücadelesi içinde yetişmiş, o mücadeledeki öncü öznelerden olduğu için. Her türlü bedeli ödemekten asla çekinmediği için bugün de AKP faşizmi DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’e yönelik bu saldırganlığıyla savaş çığırtkanlığını daha da yükseltmek, Kuzey ve Doğu Suriye’de, Bölgesel Kürt Yönetimi sınırları içinde örneğin Zaxo’daki katliamı meşrulaştırmanın bir yöntemi olarak halkların, kadınların, Kürtlerin, lubunyaların Meclis'teki sesini ve sözünü durmadan ifade eden Aydenizin vekilliğini düşürerek zafer kazanmak istiyor. Bugün hiçbir yerde zafer kazanamayan AKP-MHP faşizmi sokaktan gelen, halkın içerisinden gelen HDP ve bileşenlerinin hiçbir eşbaşkanı ve sözcüsünün vekilliğini düşürerek yenemeyecektir. Saliha yoldaşla kız kardeşleri olarak yan yana mücadele edeceğiz. Meşru olmayan bir süreç yürütülüyor ve bu meşru olmayan süreci sandıkla değil mücadelemizle sonlandıracağız. Daha iyi bir yaşam hayali kuran herkes için yarın bir milat olacaktır. Faşizmin mücadele tarihimize düştüğü notlardan biri olacaktır. Kürt kadınların ve halkının sözcüsü olan Saliha Aydeniz’i yenemeyeceksiniz. 

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ayşe Erdem: Aydeniz kararı AKP ve MHP’nin karanlık yüzünü bir kez daha göstermiştir

Saliha Aydeniz irademizdir, 6 milyon seçmenin, kadınların, sosyalistlerin, Kürt halkının iradesidir. Yarın karma komisyonda alınacak kararın sonucunu bugünden biliyoruz. Daha önce gördük örneklerini ama bugünden söyleyelim bu kararı tanımayacağımızı. Saliha Aydeniz’in yanında olduğumuzu ifade etmek isterim. Saliha Aydeniz demokrasi ve barış mücadelesi veren bir kadındır. Aydeniz hakkında verilen bu karar AKP ve MHP iktidarının karanlık yüzünü bir kez daha göstermiştir. Bu kadınların seçme seçilme hakkına, siyaset yapma haklarına, söz söylemelerine tahammül edemeyen bir iktidarın kararıdır. Bunu daha önce gördük, bir kez daha aynı şeyin olmaması için çağrı yapıyoruz. Saliha Aydeniz irademizdir. 

25 Temmuz 2022