Sayın yetkili,
26 Ekim 2016’dan bu mektubun yazıldığı güne kadar özellikle sabah 10.00 akşam 19.00 saatleri arasında Türkiye’nin Diyarbakır, Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrı, Bingöl, Erzincan, Mardin, Batman, Siirt, Van, Elazığ, Muş, Bitlis, Tunceli (Dersim), GaziAntep, Hakkari, Urfa, Kilis ve Adıyaman gibi birçok kentinde hem sabit hem de mobil hatlardan internete erişim hükümetin ve hizmet sunucu şirketlerin kararı ve icraatıyla engellenmektedir.
Hükümet şu ana kadar bu engellemeler konusunda hiçbir açıklama yapmamıştır. Bu durum bile yapılan işlemin hukuksuzluğunu ve yasadışılığını göstermektedir. Bu yasaklama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti’nin imzaladığı uluslararası sözleşme ve anlaşmalar da açıkça ihlal edilmektedir.
Bu yasaklama ile sizin sunmakta olduğunuz twitter, facebook gibi sosyal medya hizmetleri de kullanılamaz hale gelmekte ve haberleşme hakkı açıkça engellenmektedir.
Haberleşme hakkı temel bir insan hakkıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin özel hayatın ve aile hayatının korunmasını düzenleyen 8. Maddesi’nde, haberleşmeye saygı açıkça yer almaktadır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin A/HRC/32/L.20 sayılı kararında, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, özel hayatın korunması ve diğer insan haklarıyla internetin ilişkisi vurgulanmakta, devletlerin internete erişimi koruması tavsiye edilmekte ve devletleri çevrimiçi bilgi akışını kasten engellemek amacıyla aldıkları ve uluslararası insan hakları hukukunu ihlal eden tedbirleri derhal sonlandırmaya davet etmektedir.
Ayrıca birçok devlet internet hizmetini yurttaşlarının vazgeçilmez haberleşme hakkı olarak tanımlamaktadır. Bir başka ifadeyle, devlet kurumları ve hükümet, yurttaşların haber alma ve iletişim özgürlüklerini sağlayacak tedbirleri almak zorundadır.
Söz konusu yasaklarla hem kişiler arasındaki haberleşme engellenmekte hem de geniş bir coğrafyada yaşayan yüzbinlerce insan iletişim ve haber alma hakkından mahrum bırakılmaktadır. Bu engellemeler sağlık, eğitim, bankacılık, ticaret gibi alanlarda interneti kullanan yurttaşları da etkilemekte ve ciddi zararlar vermektedir. Sosyal medya alanında sizin evrensel ölçekte sunduğunuz hizmetler de, söz konusu olan şehirlerde yaşayan yüzbinlerce insan tarafından kullanılamamaktadır.
Evrensel olan iletişim ve haber alma hakkının engellenmesi konusunda gerekli hassasiyeti göstermenizi; bu hizmetlerin sunulmasını engelleyen özel şirketler, devlet kurumları ve hükümet nezdinde bu hassasiyeti dile getirmenizi, uygulamanın temel insan haklarına ve sunduğunuz hizmetlere verdiği zararı ifade etmenizi bekliyoruz.
Size bu mektubu 6 milyondan fazla oy almış ve parlamentoda 59 parlamenter ile temsil edilen bir partinin seçmenleri ve üyeleri adına yazıyoruz. Göstereceğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederiz. Saygılarımızla.
Saruhan Oluç
Halkların Demokratik Partisi
Eş Genel Başkan Yardımcısı
31 Ekim 2016