Gaydalı: Evetçilerde ne heves var ne heyecan

Bitlis Milletvekilimiz Mahmut Celadet Gaydalı, Mecliste yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Referandumda 'hayır' tercihini kullanacak olanlara yönelik baskılara dikkat çeken Gaydalı, korku imparatorluğu yaratılmaya çalışıldığını söyledi.

Gaydalı, şöyle konuştu:

Bir siyasi partinin en meşru, en doğal görevlerinden biri de siyasi düşüncelerini halka aktarmaktır. Fakat sokağa "hayır" diye çıkan herkes kolluk kuvvetlerinin engellemesiyle, gazla, copla, ters kelepçeyle karşılaşıyor. Tamamen bir korku imparatorluğu yaratılmaya çalışılıyor. Birey, iktidar karşısında tamamen savunmasız bir durumda. Bireyi koruması gereken hukuk sistemi ise tamamen askıya alınmıştır. Cumhurbaşkanı OHAL ilanında güvence olarak "Vatandaşın normal hayatı etkilenmeyecek." demişti. Sokağa çıkıp bir bakıp, "normal" olarak adlandırılacak bir ortam var mı?

'Evet'çilerde ne heves var ne heyecan

Eğer iktidar olarak adaletten bahsedecekseniz "evet" diyenlerin hakkını savunduğunuz kadar "hayır" diyenlerin de hakkını savunmanız gerekmektedir. "Hayır" diyenler işlerinden olurken, "hayır" diyenler gözaltına alınırken, "hayır" diyenler tutuklanırken, "hayır" diyenler kriminalize ederken adaletten söz etmeniz mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, Başbakan Yardımcısı şenlik içinde kampanya yapacağından bahsediyor. Bir söz vardır: "Düğün evinde çok oynayandan, cenaze evinde çok ağlayandan korkmak lazım." Asıl mesele şu ki: "Evet"çilerde ne heves kalmış ne heyecan çünkü anlatmaya değer bir hikâye yok.

Bizim filikalarımızın 6 milyon gönüllü kürekçisi var

Başbakan Sayın Binali Yıldırım ana muhalefet partisinin HDP'nin kayığına bindiğini söylüyor. Önce şunu bir belirtelim: Bahsettiğiniz kayık değil, filikadır. Titanik bile muhteşem bir dizayn olmasına rağmen bir "aysberg"e çarpıp battı, kurtulanlar filikalar sayesinde kurtuldu. Bizim filikalarımızın 6 milyon gönüllü kürekçisi var ve tamamı emek ve insan gücüne dayanıyor, hatta daha ileri giderek bizimkinin Nuh'un gemisi olduğunu da söyleyebiliriz. Sizin gemicikleriniz ise ithal yakıtla çalışıyor. Yakıtınız tükenince tezekle yolunuza devam edebilecek misiniz? Gemiciğiniz su alıyor, farkında değilsiniz. Siz hâlâ tek kaptan başkanla kurtulma hesabı yapıyorsunuz. Bizim ise daha güçlü ve hızlı yol almamız için bir başkana değil, kürekçilerimizin daha ritmik ve efektif kürek çekmesi için ritim davuluna ihtiyacımız var. Bunun da teknolojik iş birliği yaptığınız Afrika kabilelerinden temini mümkün. Yalnız bir şartla, ihale şartnamesini ve ihale prosedürlerini bizim belirlememiz gerekiyor. Bizler ithal malına çok meraklı değiliz. Yalnız bizim yerli davulların sesi iyi çıkmıyor da.

Parlamentonun komisyona çevrilmesi kabul edilemez

Değerli milletvekilleri, dünya örnekleri iyi incelendiği zaman ekonomik anlamda da güçlü olmanın şartı parlamenter sistemdir yani halk iradesinin hesap sorabildiği bu çatının altı. Dünya ekonomisinde güçlü ülkeler parlamenter sistemlerle yönetilmektedir. Bu sistemi daha güçlü kılmaktansa tamamen ortadan kaldırmayı, Parlamentoyu sıradan bir komisyona çevirmeyi düşünüyorsunuz. Bunu kabul etmek mümkün değildir.

17 Şubat 2017