Göçmen ve mülteci hakları için herkesi duyarlılığa çağırıyoruz

Savaşlar, siyasi baskılar ve benzeri gerekçelerle vatanlarını terk etmek zorunda bırakılan göçmen ve mültecilerin yaşadıkları ekonomik, sosyal, siyasi, psikolojik ve hukuksal sorunları gündeme taşımak ve duyarlılığı artırmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü ilan edilmiştir. 

Birleşmiş Milletlerin raporlarına göre 2019 itibariyle dünyada 272 milyon insan göçmen durumundadır. 2010 yılına göre göçmen sayısı 51 milyon artmıştır. Siyasi istikrarsızlık yaşayan her ülkede göçmen sayısı giderek artmakta ve bu sebeple BM’nin öngördüğü istatistikler göçmenlere dair rakamları tam olarak yansıtmamaktadır. 

Sudan, Somali, Suriye ve Afganistan başta olmak üzere Afrika ve Asya’dan Avrupa’ya, Latin Amerika’dan Kuzey Amerika’ya yoğun göç dalgaları devam etmektedir. İç göçler de bu insani krizin bir başka boyutunu teşkil etmektedir. Bu göç dalgalarına karşı uluslararası toplum temsilcilerinin reaksiyonlarının ne yazık ki son derece yetersiz ve zayıf kaldığını belirtmek mümkündür. 

Göçlere sebep olan siyasi istikrarsızlığa, devlet şiddetine ve çatışmalara karşı uluslararası toplumun yapıcı ve ilkeli bir tutum sergilemesi gerekirken, devletler arasında yapılan pazarlıklar sonucu zaten mağdur olan göçmen ve mültecilere daha fazla eziyet çektirilmekte ve tehlikeli göç yollarında hayatlarını kaybetmektedirler. BM’nin ilgili anlaşmalarında ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ndeki ilke kararlarına rağmen, devletler tarafından göçmen ve mülteci statüsündeki insanların sığınma ve yaşam hakkı görmezden gelinmektedir. 

Göçmenleri şantaj ve pazarlık aracına getiren iktidarlardan biri de AKP-MHP ittifakıdır. 3,5 milyon mülteciyi statüsüz bir biçimde Türkiye sınırları içinde tutmanın karşılığında, Suriye ve Türkiye’de yürütülen gayri meşru müdahaleler ve uygulamalar diğer devletlerce göz ardı edilmektedir. Bu durum siyasi krizleri derinleştirmekte ve çok daha büyük göç dalgalarının oluşmasına sebebiyet vermektedir.

Dünyada göçlerin sona ermesi için kirli pazarlıklara ve kitlesel göç gibi kritik sorunların sebebi olan iktidarların askeri ve müdahaleci politikalarına karşı uluslararası kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz. HDP olarak göçlere sebep olan savaşçı, ırkçı, militarist ve sömürgeci anlayışlara karşı demokrasi güçlerini daha kapsamlı bir birlikteliğe ve dayanışmaya davet ediyoruz. 

Gülsüm Ağaoğlu
Göçmen ve Mülteci Komisyonu Sözcüsü
18 Aralık 2019