Günay Kubilay: Tecride açıktan karşı çıkmayanlar ne Kürt halkının gönlünü kazanabilir ne de gerçek hak ve adalet savunucusu olarak siyaset arenasında yerini alabilir

Parti Sözcümüz Günay Kubilay'ın Yeni Yaşam Gazetesi'ne verdiği demeç:

PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin Bahçeli’nin ‘Bana sorarsanız avukatıyla görüşmeli’ açıklamasını olumlu bulduğunu belirten HDP Sözcüsü Günay Kubilay, CHP’yi de bu konuda tutum almaya davet etti.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ının Avukatları aracılığıyla 6 Mayıs günü yaptığı açıklama hem toplumda hem de siyasette geniş bir yankı uyandırdı. Başta siyasi partiler olmak üzere toplum tecridi tartışmaya başladı. Tartışmalara beklenmedik bir açıklama da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de geldi.

Bahçeli, Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesine ilişkin yaptığı söz konusu açıklamasında “Bu bir talep meselesidir. Avukatıyla uzun yıllar görüşememesinin ısrarlı bir şeklidir. Bir hanımefendi milletvekilinin cezaevinde 160 günden beri ölüm orucu tutmuş olmasındandır” ifadelerini kullandı. “Böyle bir durum karşısında Sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği şekliyle; çözüm sürecini kapsamayan ama avukatının talebine verilen bir cevaptır” diyen Bahçeli, “Bana sorarsanız Öcalan avukatıyla görüşsün” diye konuştu.

‘Bu adımı devam ettirmeye çağırıyoruz’

Hem hükümetin attığı bu adım, hem de Bahçeli’nin açıklaması yenilenecek olan İstanbul seçimleri ile ilişkilendirildi. Ancak 31 Mart yerel seçimlerinde Adana ve Mersin dahil olmak üzere İstanbul’daki Kürtlerin oyunu alan CHP’den açlık grevlerine dair henüz kurumsal bir açıklama gelmemesi, Kürt çevrelerinde eleştiri konusu oluyor. Bu konuyu değerlendirmesini istediğimiz HDP sözcüsü Günay Kubilay görüşmeye izin verilmesinin geç kalmış, önemli ve olumlu bir adım olduğunu belirterek şunları söyledi: “HDP olarak, Adalet Bakanı ve hükümeti attığı bu adımı devam ettirmeye çağırıyoruz. Sayın Öcalan ailesi ve avukatlarıyla düzenli görüşmesine dair adımlar atılmalı, bu sürekli kılınmalıdır. Hükümet artık çok kritik bir eşiğe dayanmış olan ve bedenini açlığa ve ölüme yatırmış olan insanlardan hepimizi derinden sarsacak üzücü bir haber almadan açlık grevleri ve ölüm oruçlarına son verecek yolu açmalıdır.”

‘Herkes tutum almalı’

MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin bu konu ile ilgili açıklamasını “olumlu’’ bir açıklama olarak değerlendiren HDP sözcüsü Kubilay, CHP ve İYİ Partinin tutumuna ilişkin ise şunları söyledi: “Burada bir başka noktanın altını da çizmek gerekir ki, açlık grev ve ölüm orucundaki insanların anneleri, aileleri ve demokratik kamuoyu başta ana muhalefet partisi CHP genel başkanı olmak üzere İyi Parti ve Saadet Partisi genel başkanlarından da benzer açıklamaları duymak istiyor. Bu yerinde ve haklı bir beklentidir. Çünkü tecrit insanlık dışı bir uygulamadır. Mutlak tecrit bir insanlık suçudur. Tecrit gibi insanlık dışı uygulamalar, insanlığın ortak kazanımı olan hak, hukuk, adalet, eşitlik gibi değerler partiler üstü bir yaklaşımla ele alınmayı ve seçim gibi konjonktürel gelişmelerin dışında değerlendirmeyi gerektirir.”

Açıktan karşı çıkma çağrısı

Tecridin toplumsal bir sorun olduğunu söyleyen Günay Kubilay sözlerini şöyle tamamladı: “O nedenle İmralı tecridi ne iktidarın, ne HDP’nin, ne de Kürtlerin sorunudur. Tecrit bir toplumsal sorundur ve onu insanlık dışı bir uygulama olarak var eden bir zihniyetin ürünüdür. Bu zihniyet İmralı’ya mutlak tecrit olarak, Diyarbakır belediyesine kayyım olarak, İstanbul belediyesine mazbata gaspı olarak, işçiler için iş cinayeti olarak yansıyan; haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin, ayrımcılığın adıdır. Bugün bu haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, ayrımcılığa açıktan karşı çıkmayanlar, sadece seçim meydanlarında nutuk atarak ne Kürt halkının gönlünü kazanabilir, ne de gerçek hak, hukuk, adalet savunucusu olarak siyaset arenasında yerini alabilirler.”

13 Mayıs 2019