Halepçe ve Beyazıt katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız!

16 Mart 1988’de Saddam Rejimi tarafından gerçekleştirilen Halepçe Katliamının üzerinden 32 yıl geçti. İnsanlık ailesinin ‘soykırım’ olarak hatırlayacağı, 5 bin Kürt’ün katledildiği ve hafızalara annelerin evlatları üzerine cansız bedenleriyle kapaklandığı fotoğraflarla kazınan Halepçe Katliamını unutmayacağız. Kürt çocuklarının “Dayêbêhnasêvantê/Anne elma kokusu alıyorum” feryatlarını unutmayacağız. Halepçe Katliamının müsebbibi Saddam Rejimi olsa da rejime Kürtler üzerinde denemesi için kimyasal silah verenleri unutmayacağız. Halepçe Katliamını görmezden gelenleri unutmayacağız.

Hiçbir katliam haklı olanı, meşru olanı yok edemedi. Halepçe Katliamı da Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesini bitiremedi. Bu tarihi hakikatten ders almayanlar, benzer bir şekilde bugün Afrin’de, GirêSpî’de, Serêkaniyê’de sivil halka saldırıyor. Aynı yanlışı yapanları bu hakikat üzerinden uyarıyoruz; siz de tarihin akışını değiştiremeyecek, halkların özgürlük mücadelesini engelleyemeyeceksiniz.

Bugün 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi’nde kontrgerilla tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıda 7 öğrencinin hayatını kaybettiği Beyazıt Katliamının da yıl dönümü. Yıllarca süren hukuk mücadelelerine rağmen bu dosyakapatıldı. 16 Mart Beyazıt Katliamı da Türkiye’de işlenen onca cinayet gibi karanlıkta bırakıldı, faili meçhul oldu. Ama yaşamını yitirenler ve onların onurlu mücadelesi hiç unutulmadı. Tarih katledenleri değil bu onurlu mücadeleyi yazdı. Katledenlerse halkların hafızasında kara, silik birer leke olarak kaldı.

Bütün bu katliamlara rağmen hak ve özgürlük mücadelesini kararlılıkla sürdüren halkları ve toplumsal kesimleri selamlıyoruz. Halepçe’de ve Beyazıt’ta kaybettiklerimizin anısına sadakatin gereği olaraközgür bir gelecek ve dünya yaratma borcumuz var.Bunu gerçekleştirinceye kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.

Halkların Demokratik Partisi
Merkez Yürütme Kurulu
16 Mart 2020