Adana'da halka seslenen Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, miting meydanlarının coşkulu ve halklar açısından umut veren tablosunun sandıklara da yansıması gerektiğini belirtti. Demirtaş, "Hırsızın huyudur, her yerde çalar. Huylu huyundan vazgeçmez" diyerek partililere dikkatli, tedbirli ve disiplinli olma ve sandıklara sahip çıkma çağrısı yaptı.
Urfa ve Antep mitinglerimizden sonra Adana mitingimiz de coşkulu bir katılımla gerçekleşti. Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP Hükümetine yüklenen ve halklara savaş politikalarına karşı durma çağrısı yapan Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, "HDP Meclis'e girerse 'Ülkenin demokrasisine zarar gerecek' diyorlar. Bizler zaten 8 yıldır meclisteyiz. Bunlar bizim Meclis'e daha güçlü girip, yaptıklarının hesabını sormamızdan korkuyorlar" şeklinde konuştu.
Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'ın konuşmasından sonra sahneye çıkan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanımız Ahmet Türk, konuşmasında partimizin ve öncülü partilerin özgür bir gelecek inşa etmek için sürekli mücadele eden geleneğine vurgu yaptı. Kobanê ve Şengal'de, Kürt halkının varlığına dönük ciddi saldırılar yaşandığını ve saldırıların halkların desteği ile boşa çıkartıldığını hatırlatan Türk, "Eğer halkların beraber yaşayabileceği bir yaşam inşa etmezsek, emin olun ki tehlikeler her zaman devam edecektir. Kürtler zindanlarda, dağ başlarında direndi. Sêrok Öcalan direndi ancak tüm bunlar yetmiyor. Eğer demokratik siyasette istediğimiz sonucu elde etmezsek, bizleri boğmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar" dedi.
Yaşar Kemal'in, Yılmaz Güney'in mirasını alıp gelmişsiniz
Türk’ün konuşmasının ardından coşkulu alkış ve zılgıtlar eşliğinde sahneye çıkan Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, meydanı dolduranlara "Görüyorum ki Yaşar Kemal'in, Yılmaz Güney'in mirasını alıp gelmişsiniz, hoşgeldiniz" sözleriyle seslendi. Demirtaş, "Bizler 'Büyük İnsanlık' sloganıyla yola çıktık. Nereye gitseniz, kime dokunsanız, Adana'dan Edirne'ye, Kars'a kime dokunsanız yüreğinde yara var. Bütün bu yaraların dermanını bulduk. Bu yaraların tek dermanı HDP" şeklinde konuştu. Çukurova'nın verimli tarlalarında çalışan işçilere seslenen Demirtaş, "Modern kölelik şartlarında çalışmak zorunda değilsiniz. Siz Çukurova'da ekip biçmeseniz, bugün Bursa'da olduğu gibi üretimi durdurursanız ülkede üretim durmuş olur. Ülkeyi doyuran, üreten sizlersiniz. Bizler de insanca bir çalışma ortamı yaratmak için varız" şeklinde konuştu.
Vatandaşın sorununu vatandaşa yuhalatıyor
Partimizin asgari ücret konusundaki vaatlerini çıktığı meydanlarda yuhalatan Davutoğlu'na yüklenen Demirtaş, "O meydanlarda bulunanların çoğunluğu asgari ücret alıyor. Başbakan o meydandakilerin sorununu bizzat onlara yuhalatıyor. 'Gençlerimizin cebinde çay içecek parası olsun' diyoruz. Başbakan çıkıyor, bunları yuhalatıyor. Ev kadınları, evde çalışan ama tek kuruş para almayan kadınlar, sizlere dönük olması gereken durumu yuhalatıyorlar. Sizler bunu hak etmiyormuşsunuz gibi yuhalatıyor. Asıl domuz sürüsü gibi çalıp çırpanlar yuhalanmalıdır. Sizler değil, asıl onlar yuhalatılmalıdır. Siz gecekondularda aç perişan kalmayı, yuhalatılmayı hak etmiyorsunuz. Siz boynunuzda madalyayı hak ediyorsunuz. Bunu savunduğumuz için partimizle gurur duyuyoruz" şeklinde konuştu.
Meclis'e daha güçlü girip, yaptıklarının hesabını sormamızdan korkuyorlar
Devletin kulunuz olacağı bir anayasa yapacağız
Ülkede var olan tüm sıkıntıların çözülebilmesi için kalıcı bir barışa ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Demirtaş, "Bizler gençlerin birbirini vurmasına bir daha izin vermeyeceğiz. Birbirinizden korkmadan, devletten korkmadan yaşayabileceğiniz bir anayasa yapmayı amaçlıyoruz. Devletten korkacağınız değil, devletin kulunuz olacağı bir anayasa inşa edeceğiz" dedi. Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın HDP'yi baraj altında bırakmak için yoğun çaba sarf ettiğini söyleyen Demirtaş, "'HDP Meclis'e girerse ülkenin demokrasisine zarar gelecek' diyorlar. Bizler zaten 8 yıldır meclisteyiz. İlk kez meclise giriyoruz sanıyorlar. Bunlar bizim Meclis'e daha güçlü girip, yaptıklarının hesabını sormamızdan korkuyorlar" şeklinde konuştu.
AKP'lilerin itiraflarına soruşturma açacak bir savcı yok mu ülkede
Son dönemlerde yaptığı çıkışlarla gündeme gelen ve son olarak TIR'larla silahların Suriye'ye gönderilmesinin Hükümet tarafından yapıldığını kabul eden AKP Siirt Milletvekili Adayı Yasin Aktay'ın açıklamalarını hatırlatan Demirtaş, "AKP'nin silah dolusu tırları Suriye'ye gönderdiğini itiraf ediyorlar. Her gün konuşmalarımıza karşı soruşturma açan savcılar, bak adam itirafta bulunuyor. Suriye'ye giden silahları bunlar göndermiş. Bunu soruşturacak bir savcı yok mu bu ülkede? Meclise girip bunların, Roboski'nin hesabını soracağımızdan korkuyorlar" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP'lilerin ülkeyi bir şirket gibi yönetmek istediğini söyleyen Demirtaş, "Bahsettikleri 'Yeni Türkiye' söyleminin altı demokrasi ile dolu olsaydı bütün partilerin meclise girmesini isterlerdi. Bunlar ülkenin bir şirket gibi yönetilmesini istiyorlar. Cumhurbaşkanı şirketin sahibi, Davutoğlu genel müdür, milletvekilleri de çalışan olsun, ülke tamamen onların olsun istiyorlar" diye belirtti.
Zaferimiz Ortadoğu'da domino etkisi yapacak
Partimizin elde edeceği zaferin sadece Türkiye açısından değil bütün Ortadoğu açısından domino etkisi yaratacağını söyleyen Demirtaş, "AKP bugün darbeci Sisi yönetimiyle beraber Mursi ve arkadaşlarını idam ettirmek istiyor. Bunların amacı Ortadoğu'da akan kana kan katılmasıdır. Mursi ve arkadaşlarının idam edilmesiyle kan akışını devam ettirmek istiyorlar. Bizler nerede olursa olsun ezilenlerin yanındayız. Mısır'da da mazlum halkın yanındayız. Suriye'de de iç barışın sağlanabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Dış politika ancak HDP'nin elde edeceği zaferle olması gereken duruma gelir" dedi.
Halka para yok DAİŞ'e para çok
AKP Hükümetinin Adana, Urfa, Antep gibi illerden DAİŞ'e eleman gönderdiğini ve birçok elemanını da Türkiye topraklarında eğittiğini söyleyen Demirtaş, "Buradan DAİŞ'e tırlar dolusu silah gönderdiler. Sizlere gelince para yok ama DAİŞ'e gelince para bol maşallah. İşte HDP zafere ulaşırsa AKP'nin bu politikalarının önüne geçilebilir" dedi.
Cumhurbaşkanı, Başbakan’la alay ediyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, çıktığı miting alanlarında "Meydanı boş mu bırakayım?" şeklindeki söylemlerine cevap veren Demirtaş, "Meydanı boş mu bırakayım diyor Cumhurbaşkanı. Bu Başbakan'la alay etmektir. Başbakan da çıkıp 'Meydan boş değil, ben varım' diyemiyor. Ne tuhaftır ki Başbakanı korumak bize kalıyor" dedi. Erdoğan'ın "Ben tarafsız bir Cumhurbaşkanıyım" şeklindeki söylemlerine de cevap veren Demirtaş, "Madem herkesin Cumhurbaşkanısın, madem tarafsızsın, Allah aşkına bir kere çık meydana, bizleri yuhalattığın gibi AKP'yi de yuhalat. Çık meydana de ki 'Bu AKP var ya bu AKP, Roboski'de 34 yurttaşı katletti üstüne de Genelkurmay Başkanı'na da teşekkür etti' de. 'Bu AKP ayakkabı kutularını parayla dolduruyor' de. O zaman herkesin Cumhurbaşkanı olacaksın" dedi.
Ahmet Hoca’yı bu zulümden kurtaracağız
AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanının 13 yıldır yürüttüğü politikalar nedeniyle artık halkın kendilerine sırt döndüğünü söyleyen Demirtaş, "Cumhurbaşkanı, eline sazı almış, ayakta durabilmek için HDP'ye laf atarak meydan meydan dolaşıyor. Davutoğlu'nun sırtına da koymuş davulu, elinde tokmak meydan meydan dolaştırıyor. Merak etme Ahmet Hocam seni bu zulümden kurtaracağız. Seni Başbakan, Erdoğan'ı da Başkan yaptırmayarak seni bu zulümden kurtaracağız. Sandıklar açıldığı zaman hepimiz rahat bir nefes alacağız" dedi.
Mitinglerdeki coşku sandıkların korunmasına da yansımalı
Seçimlerde atılan her bir oyun korunması gerektiğine vurgu yapan Demirtaş, "Hangi parti oy verirse versin sandığa atılmış her bir oyun korunması gerekir. Meydanlar güzel, coşkulu ama asıl sandıklarda seçim kazanılır. Meydanlardaki bu coşkuyu sandıkları korumak için de yansıtmalısınız. Provokasyonlara gelmeden sandığa atılan her bir oyu koruyacağız. Hırsızın huyudur, her yerde çalar. Huylu huyundan vazgeçmez" diyerek partililere dikkatli, tedbirli ve disiplinli olma ve sandıklara sahip çıkma çağrısı yaptı.
Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Provokasyona gelmeden, MHP'li, CHP'li, AKP'li demeden, hepsiyle kardeşlik hukuku kuracaksınız, hepsinin yüreğine dokunacak, elini sıkacaksınız. Asıl büyük kazanım budur. Seçimden daha kıymetli bir şeyi kazanmış olacağız. Büyük İnsanlığımız, büyük Yeni Yaşam Çağrısı adı altında kardeşliğimizi, barışımızı kazanmış olacağız. Bu seçimin en büyük kazananı sizler olacaksınız, Türkiye halkları olacak ve HDP sadece bunun emekçisi, aracısı olacak. Siz kazanacaksınız değerli kardeşlerim."