HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Sur ilçesi ve Yenişehir ilçesi sınırları içerisinde bulunan Dicle Nehri etrafındaki 7.517.732.11 metrekare yüzölçümlü alanın tarım arazisi niteliğinden çıkarılması için yaptığı başvuruya istinaden İl Toprak Koruma Kurulu'nun 14.11.2014 tarih ve 71/4 sayılı karar ile bahsi geçen alanı tarım dışına çıkarma kararının neden olacağı tahrip edici ve onarılamaz sonuçların engellenmesi amacıyla Meclis Araştırma önergesi verdi.

Aydoğan'ın önergesinin gerekçesi şu şekilde:

"Kent ve Rant kavramları tarih boyunca paralel bir çizgide ilerlemişlerdir. Kentleşmenin tarihin en üst seviyesine ulaştığı günümüz dünyasında bu ilişki de en yüksek seviyededir. Kapitalist Modernitenin dayattığı kentleşme sürecinin sancılarını yaşadığımız günümüzde tarih, doğa ve kültür; yaşam alanları arayışları doğrultusunda rant yaklaşımına kurban edilmektedir.

Mevcut hükümetin tarihi Hasankeyf gibi yok etme kararı verdiği örneklerden biri de Diyarbakır’ın Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleridir. Kent, Urfa ve Elazığ yönünde genişliyorken ve bu alanın kentleşmeye daha açık olduğu gözlenmişken, Dicle vadisinin bulunduğu alanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca seçilmiş olması manidardır. Tarımsal niteliğinin kaldırılıp yapılaşmaya açılmasının önü açılan bu alan yalnız Diyarbakır kentine ait değil aynı zamanda bir Dünya mirasıdır. Dicle vadisinin karşı karşıya bırakıldığı bu süreç 2000 yılında "Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı" şeklinde Kültür ve Turizm Bakanlığının UNESCO geçici listesine girmesiyle başlamıştır. Ekim 2011’de UNESCO'ya sunulan alanın sınırları, yerel kurum ve kuruluşların görüş ve önerileri doğrultusunda Kültür Turizm Bakanlığınca belirlenmiştir.

Alan Yönetimi ve Anıt Eser Kurulu Kuruluş ve Çalışma Esaslarını Belirleyen Yönetmelik gereği; Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde yer alan Kentsel Sit alanlarında sınırları belirlenen alan birden fazla belediyeyi ilgilendirdiği takdirde, Alan Yönetim Planını hazırlama yetkisi Büyükşehir Belediyesine verilmiştir. Diyarbakır Sur İlçesi aynı zamanda Kentsel Sit Alanıdır. Söz konusu alan, Sur Belediyesi ile Yenişehir Belediyesi’nin yetki alanında bulunduğundan Alan Yönetimi planı hazırlama yetkisi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine verilmiştir. Bu doğrultuda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Ocak 2012’de Alan Başkanını atamış ve Alan Yönetim Birimini kurmuştur. Birimin kurulması ile birlikte UNESCO başvuru dosyası ve Alan Yönetim Planı çalışmaları eş zamanlı olarak başlatılmıştır. Alan Yönetim Planı doğrultusundaki faaliyetler süreci kentteki tüm kurum/kuruluş Meslek Odası, STK ve Bilim İnsanlarının katılım ve katkılarıyla yürütülmüştür. Hazırlanan UNESCO dosyası ile birlikte, 2014 yılı Şubat ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı üzerinden UNESCO Dünya Mirası Merkezine sunularak resmen başvuru yapılmıştır. Alan Yönetim Planı ise tamamlanarak Ağustos 2014 de UNESCO’ya iletilmiştir. Alan Yönetim Planı, Alan Yönetim çalışmaları kapsamında yönetmelik gereği oluşturulan Eşgüdüm ve Denetleme Kurulunca onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı'nın Dünya Mirası adaylığı, Haziran 2015 tarihinde Almanya / Bonn kentinde yapılacak UNESCO Genel Kurul toplantısında karara bağlanacaktır. Alan Yönetimini onaylayan Eşgüdüm ve Denetleme Kurulunda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Kültür Bakanlığının yereldeki il müdürlükleri, Büyükşehir ve ilçe Belediyeleri, Ekoloji Derneği temsilcileri bulunmaktadır ve Yönetim Planı bunların imzasıyla yürürlüğe girmiştir. Ancak İl Tarım ve Toprak Koruma Komisyonu’nda da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı’nın yerelde temsilcilikleri bulunmakta ve söz konusu "Dicle Vadisinin Tarım vasfından kaldırılması kararı" nı da bu kurumlar imzalamıştır. Bu durum aynı zamanda trajikomik bir durumdur. Yani bir yandan koruma planı olan Alan Yönetim Planını imzalamışlardır, diğer yandan ise alanın tahribatına yol açan karara imza atmışlardır.

Gelinen noktada Toprak Kurulunun verdiği bu kararla UNESCO süreci ciddi boyutta riske atılmıştır. İl Toprak Kurulu, ilgili yasa ve Yönetmelikte tanımlanan görev ve sorumluluklarının dışında bir karar almıştır. Yönetmelikte tarım alanlarını korumak ve geliştirmek amacıyla komisyonlar kurulmuşken, bu kararla değil koruma, alan tahribe açılmış olmaktadır. Yaşanacak tarih, ekoloji ve doğa tahribatının önüne geçilmesi için gerekli adımların atılması gerekmektedir. Bu amaçla meclis bünyesinde bir araştırma komisyonunun kurulması elzemdir."

25.11.2014