Eş Genel Başkan Yardımcımızın açıklaması:

Daha 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma ve 10 işçinin yaşamını yitirdiği Torunlar facialarının acısı içimizdeyken, şimdi tekrar bir toplu işçi kıyımı ile karşı karşıyayız. Karaman’ın Ermenek ilçesi Pamuklu köyü yakınlarındaki Has Şeker Madenciliğe ait kömür ocağında su baskını nedeniyle göçük meydana geldi ve 18 madenci yerin 350 metre altında kaldı.

Bu madende yaşanan da göz göre göre geldi. O madenin çalıştırılmasının güvensiz olduğuna dair var olan ve Bakanlığa sunulmuş raporlar dikkate alınmadığı gibi, güncel denetimlerde de görülen eksikler tamamlanmadan üretimin sürdürülmesine göz yumuldu.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, Türkiye’de iş güvenliği önlemi alınmadığı için her gün en az 5 işçi yaşamını yitiriyor. Maliyetlerden kaçınmak ve sermayenin kar hırsını tatmin etmek amacıyla her gün 5 işçi bile bile ölüme gönderiliyor. Hiçbir önlem alınmadığı için yaşanan bu işçi cinayetleri doğallaştırılamaz ve sıradanlaştırılamaz. Yaşananlar iş cinayetidir.

Ancak görüyoruz ki, AKP’nin adalet saraylarında “bilinçli taksir” ya da “olası kast” suçundan açılması gereken davalar en hafif şekilde geçiştiriliyor. İş cinayetleri sıradanlaştırılıyor, doğallaştırılıyor. Bu şekilde işçi katliamlarına sebep olanlar kayırılıyor, hak ettikleri cezai yaptırımlarla karşılaşmıyor. Devlet eliyle iş cinayetlerine karşı cezasızlık politikası izlenmesi sonucunda, iş cinayetlerinin failleri ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor, yaşamını yitiren işçiler neredeyse suçlu ilan ediliyor. Bu anlayışla iş cinayetleri önlenemez!

İş cinayetlerinin birinci dereceden politik sorumlusu, gerekli önlemleri almayan patronların sırtını sıvazlayan, gerekli yasal düzenlemeleri ve denetimleri yapmayan AKP Hükümeti’dir.

- En hafif deyimle, madencilerin ölümünü seyreden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı artık istifa etmelidir.

- İş cinayetlerinde cezasızlık politikasından vazgeçilmeli, her düzeydeki sorumlular yargılanmalıdır.

- İşletmelerde denetimler ciddiyetle yapılmalı, çalışanlar için insana yakışır iş koşulları sağlanmalıdır. Emekçilerin canlarını tehlikeye atmadan insanca çalışabilmeleri ve iş cinayetlerinin önlenmesi için, başta taşeron sistemi olmak üzere düşük ücretli, güvencesiz ve esnek çalışma düzeni durdurulmalıdır.

- İşsizlik tehdidi ile kötü çalışma koşullarına mahkûm edilen işçilere yönelik örgütlenme ve sendikasını seçmeye yönelik siyasi baskılara derhal son verilmelidir. Sendika barajı ve örgütlenme önündeki fiili ve yasal engeller kaldırılmalıdır.

Sendikaları, meslek örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini, yurttaş girişimlerini, vicdan sahibi her insanı bu duruma daha fazla sessiz kalınmayacağını göstermeye çağırıyoruz.

Günay Kubilay
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
29 Ekim 2014