HDP Parti Meclisi ve HDK Genel Meclisi toplantısı öncesi HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve İstanbul Milletvekili Levent Tüzel'in de katımıyla Alba Otel'de basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, olağan üstü kongre öncesi süreci gözden geçirdiklerini belirterek, HDP olarak çalışmalarını bu şekilde yürüteceklerini söyledi. 22 Haziran'da gerçekleşecek kongrenin önemli olacağına vurgu yapan Tuncel, Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma göre rahat bir kongreye gidemediklerini kaydetti.

Soma'da yaşanan maden katliamına da değinen Tuncel, şunları söyledi: "Soma'da yaşamını yitiren madencileri anıyoruz. Bu bir katliam işçi sınıfının durumunu gözler önüne seriyor. Biz daha önce bu konuda defalarca uyarılarda bulunmuştuk. Soma faciası bunu acı bir şekilde bunu gösterdi. AKP 'kader' diyerek bu katliamdan sıyrılmayı çalıştı. Bunun sorumlusu AKP hükümetidir. HDP olarak bu konu için hafta için bir gensoru vermiştik. AKP taşeron sistemle adeta bu katliama örnek olmuştur."

Başbakan Erdoğan'ın 19 yüzyıl zihniyeti ile işçi sorununa yaklaştığını belirten Tuncel, AKP'nin bu şekilde katliamı unutturmaya çalışsa da bu katliamı unutturmayacaklarını ve işçi sınıfı ile dayanışmaya devam edeceklerini söyledi. Tuncel, "Örgütlü mücadele ile bu kölelik sistemi yenilecektir" diye konuştu.

Tuncel, Soma'da yaşanan katliam için sendikaları da eleştirdi. Sendika yöneticilerini işçinin sesini dinlemediğini, AKP ve patronların sesini dinlediğini söyleyen Tuncel, bu durumun kabul edilebilir bir şey olmadığını da vurguladı.

Konuşmasında Rovaja sınırından geçen Rojavalı bir kadının Türk askerleri tarafından katledildiğini de hatırlatan Tuncel, gelen kadının silahsız olduğunu ve devletin bu kadını infaz ettiğini söyledi. "Biz bu devletin Sivas'ta Çorum'da, Dersim'de tanıyoruz" diyen Tuncel, Rojavalı kadının askerler tarafından katledilmesini sert bir dille eleştirdi. Tuncel, Rojava'da devrimin olduğunu belirterek, AKP hükümetinin Rojava'ya saldıran çetecilere destek olduğunu kaydetti. Tuncel, AKP hükümetinin Kürt sorunu çözümünde ikiyüzlü bir politika yürüttüğünü belirtti.

Tuncel, İstanbul Okmeydanı'nda yaşanan olaylar hakkında ise bu olaylarda polisler tarafından cemevinde Uğur Kurt adlı Alevi yurttaş ile Ayhan Yılmaz isimli yurttaşın hayatını kaybetmesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydetti. Başbakan Erdoğan'ın dünkü 'Berkin ölmüştür geçmiştir, her gün anma mı yapacağız' açıklamasını da hatırlatan Tuncel, "Siz öldürdünüz, biz Berkin'in hesabını soracağız. Berkin'in ailesine hala acılar yaşatılıyor" dedi. Başbakan Erdoğan'ı daha önceki konuşmalarını da hatırlatan Tuncel, "2006 Başbakan 'kadında olsa çocukta olsa gereği yapılacak' demişti. O dönemde insanlar yine yaşamlarını yitirmişti. Başbakan şimdi de Okmeydanı için 'polislerimiz nasıl sabrediyor' diye açıklama yapıyor. Bu ifadeler ile yeni ölümlere zemin hazırlanıyor" diye konuştu.

"Cemevi'ne kurşun sıkılması kabul edilebilir bir şey değildir" diyen Tuncel, şunları söyledi: "AKP'nin Alevi politikaları ortadadır. Alevi-Sunni çatışması mı çıkarılmak isteniliyor. Alevi yurttaşlara yönelik politikalar tehdit olarak algılanıyor. HDP olarak uyarıyoruz; Ateşle oynuyorsunuz. Alevilere yönelik bu yaklaşımı Alevilerde kabul etmiyor."

Okmeydanı eylemlerinde polislerin silah kullandığını söyleyen Tuncel, devamında "Fakat yargılanan yok. Ethem'i vuran polis belli ama yapılan bir şey yok. Bütün bunların nedeni cezasızlık politikalarıdır. Devrimciler, işçiler, Kürtler, ezilenler olunca binlerce yıl ceza veriyorlar, fakat devlet görevlileri olunca aklanıyor. Musa Çitil davasında da bunu gördük, devlet Çitil'i akladı. Ağustos ayında Yüksek Askeri Şura Toplantısı'nda Çitil'in rütbesi arttırılacak. Türkiye'de insan öldürenlerin rütbeleri yükseltiliyor. Kürdistan'da onca cinayet işlendi, fakat gerçekler ortaya çıkarılmadı, sorumlular hiçbir zaman yargılanmadı. Cezasızlık politikaları ortadan kalkmadığı sürece, demokrasinin yerleşmesi imkansızdır" ifadelerini kullandı.

"Her sokağa çıkanı terörist derseniz demokrasi olmaz. Olsa olsa bunun adı faşizmdir. Eğer insanlar sesini çıkaramıyorsa ortada demokrasi yoktur" diyen Tuncel, artık HDP olarak daha fazla sorumlulukları olduğunu ifade etti. AKP'nin gerginlik politikalarından beslendiğini dile getiren Tuncel, örgütlü mücadele ile AKP'ye cevap vereceklerini, Türkiye'nin sahibinin Erdoğan değil, halklar olduğunu vurguladı.

Tuncel, konuşmasının sonunda diyalog süreci hakkında konuştu. AKP hükümetinin Kürt sorununun çözümünde oylama politikası yürüttüğünü belirterek, "Kürt sorununda tarafız. AKP, 2013 yılında başlayan süreç ile alakalı adım atmıyor. Sayın Öcalan ve Kürt hareketi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir, fakat AKP üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmedi. Eğer AKP samimi ise somut adım atsın" çağrısında bulundu. Tuncel, bölgede devam eden karakol/kalekol yapımlarını da sert bir dille eleştirdi.

Son dönemde batı illerinde Kürt öğrencilere yönelik saldırıların arttığına işaret eden Tuncel, "Öğrenciler neredeyse linç edilecekler. Emniyet faşistlerle birlikte Kürt öğrencilere saldırıyor. Sonra diyorlar ki Kürt öğrenciler niye gerillaya katılıyor diye soruyorlar" ifadelerini kullandı.

Tuncel, konuşmasının son bölümünde ise CHP'yi eleştirerek, şunları söyledi: "CHP'nin yürüttüğü politika, AKP hükümetinin elini güçlendiriyor. CHP artık Türkiye'nin önemli sorunlarına eğilmesi gerekir. CHP'nin kendisini yenilemesi gerekiyor. CHP, AKP ile aynı düşünüyor."

25.05.2014