HDP Gençlik Meclisi 3. Olağan Konferans Sonuç Bildirgesi

“Örgütlü Gençlikle Özgür Geleceğe” şiarıyla Gençlik Meclisimiz tarafından 24-25 Aralık tarihlerinde Amed ve İstanbul’da gerçekleştirilen 3’üncü Gençlik Konferansı Sonuç Bildirgesinin Türkçe ve Kürtçesi:

“Örgütlü Gençlikle Özgür Geleceğe” şiarıyla 3’üncü Gençlik Konferansımızı mücadelemizden aldığımız güçle yoğun bir katılım, büyük bir coşku ve umutla 24-25 Aralık tarihlerinde Amed ve İstanbul’da gerçekleştirdik. Konferansımızı Paris'te faşist bir saldırı sonucu katledilen Emine Kara, Mir Perwer ve Abdurrahman Kızıl'a adıyoruz.

Kapitalizmin saldırılarına karşı toplumsal direnişi gençlik büyütecek!

Çoklu krizler sarmalında bulunan kapitalizm, yüzlerce yıldır sürdürdüğü savaş, şiddet ve bireyci politikalarını derinleştirmeyi 21. Yüzyılda kendisi için varlık şartı olarak görmektedir. Bir yandan ‘’ne kadar kendini düşünürsen o kadar özgürsün " yaklaşımıyla özgür kişiliği yok ederek, öte yandan milliyetçilik, dincilik gibi ideolojilerle toplumları kıskaca alarak amacına ulaşmak istemektedir. Savaşlardan, çatışmalardan, krizlerden iktidar ve hegemonya devşiren kapitalist güçler ulus devletler sistemiyle halkları, inançları, kimlikleri; soykırım, asimilasyon ve sömürü politikalarıyla sistemin bir uzantısı haline getirmek istemektedir. Bu amaçla, NATO-Rusya üzerinden Ukrayna’da geliştirilen savaştan, Ortadoğu’da dozu artırılan savaş ve şiddet politikalarına kadar kendisine başka bir çıkar yol görmemektedir.

Gençlik öncülüğünde direnen halklar tecridi kıracak!

24 yıl önce uluslararası bir komplo ile rehin alınan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan bugün iktidar eliyle yürütülen politikalar sonucu mutlak bir tecrit altındadır. Tecrit uluslararası komplonun devamı şeklinde ve Kürt özgürlük mücadelesinin tasfiyesi amacıyla yürütülmektedir. Bu anlamda İmralı sistemi, kapitalist modernitenin demokratik modernite sistemini tasfiye etme girişiminin adeta merkezi haline gelmiştir.

İktidarını sürdürmek için savaş politikalarını tek çıkar yol olarak gören AKP-MHP iktidarı, bir yandan Kürt sorununun demokratik çözümü yerine inkar ve imha siyasetini sürdürürken; diğer yandan özgür bir yaşam tahayyülünü gençlik ve kadın devrimi üzerinden gerçekleştiren Rojava’ya dönük işgal saldırılarını aralıksız sürdürmektedir. Kürtlerin bulunduğu her alana savaş suçları işleyerek saldıran iktidarın, Federe Kürdistan Bölgesinde kimyasal silah kullandığına dair güçlü emareler bulunmaktadır. Rojava'ya saldırı ve işlenen savaş suçları iktidarın Kürt düşmanlığının geldiği noktayı gözler önüne sermektedir.

İnkar ve imha siyaseti tecridi, tecrit savaşı, savaş yoksulluğu doğurmakta ve halklar ilk halkası İmralı Ada’sında bulunan bir zincirle köleleştirilmek istenmektedir. Sistemin köle insan projesindeki ısrarına rağmen halklar, özgür insan yaratma mücadelesinden bir an olsun vazgeçmemiş ve mücadeleden geri durmamıştır. Topyekün faşizme karşı halklar gençlik öncülüğünde topyekün direnişe geçecek, tecridi kıracak ve kapitalist sistemi kaybetmeye mahkum edecek!

Özel savaş politikalarına karşı direniyoruz!

Kapitalist moderniteyi yerle bir edecek, demokratik moderniteyi inşa edecek olan yegane güç örgütlü gençliktir. Bunu bilen AKP-MHP özel savaş iktidarı, örgütlenmek isteyen her genci hedef almaktadır. Özel savaş politikalarıyla gençlerin bedenine uyuşturucu, zihnine ise ajanlaştırma, bireysel özgürlük yalanı ve korku psikolojisiyle saldırmaktadır. Gençleri sistem içi kılarak, kendisinin ideolojik bir uzantısı haline getirmek istemektedir. Gençler özel savaş politikalarıyla, güdülebilecek bir hale getirilmek istenmektedir. Öncünün öncüsü konumunda olan genç kadınlar ise iktidarın hem gençler üzerinde hem kadınlar üzerinde yürüttüğü tüm kirli politikaların hedefindedir. AKP-MHP erkek egemen iktidarı, genç kadınları, metalaştırma, gündelik yaşam kaygılarına boğma ve kendi benliğinden koparma politikalarıyla sistemin çarklarına dahil etmeyi amaçlamaktadır. Kadın katillerini cezasız bırakan iktidar aynı zamanda kadın kazanımlarına saldırmayı da ihmal etmemiş, mücadele eden her kadını kendine karşı tehdit olarak görmüştür. Kadın düşmanlığını görev bilen iktidar, bu düşmanlığını Kürt kadınları özelinde ise ikiye katlamakta, kimliksizleştirme ve kültürsüzleştirme politikaları ile öz kişiliğinden arındırmak istemektedir. İpek Er, Gülistan Doku ve daha onlarca Kürt genç kadını yürütülen bu politikaların kurbanı olmuştur. Gençler şahsında halkların yozlaştırılması için yürütülen özel savaş politikaları en çok da  kültürel soykırım ve asimilasyon üzerinde yoğunlaşmıştır. Özyönetim direnişlerinin olduğu her il-ilçede toplumu hafızasızlaştırmak için düzenlenen festivaller de bu politikaların birer sonucudur.

Ancak iktidar tüm bu saldırılarına rağmen kadınların ve gençlerin alanlara sığmayan mücadelesi karşısında erimiştir. Gençler kendi geleceğini kurmada kararlı, demokratik moderniteyi yaşamsallaştırmada ısrarlıdır.

Özgür üniversiteleri yaratacağız!

Otoriter, despot iktidarın siyasi anlayışı üniversitelerde de kendini göstermektedir. Üniversiteler, bilim yuvası olmaktan çıkmış, iktidarın tekelinde bilgi üretilen alanlar haline gelmiştir. Kayyım rektörlerle bir iktidar kurumu haline getirilen üniversitelerin içi boşaltılarak, gençlerin umudu, bir diploma uğruna heba edilmektedir. Öğrenciler barınma, geçinememe, kendini gerçekleştirememe sorunlarıyla karşı karşıyayken, eğitim ticarethane, öğrenci meta haline getirilmiştir. Bizler, özgür akademileri inşa etmek ve iktidarın tahakkümcü zihniyetini kampüslerden def etmek için mücadele alanlarımızı büyütecek, parasız, anadilde, bilimsel ve özgür üniversiteleri yaratacağız!

Gençler değiştirecek, yeni yaşamı inşa edecek! 

HDP Gençlik Meclisi olarak özgür ve demokratik bir yaşam için kararlılıkla mücadele ediyor, zafere olan inancımızla yürüyoruz. Özel savaş iktidarı AKP-MHP karşısında örgütlülüğümüzü büyütecek, mücadelemizi yükselteceğiz. Şunu çok iyi biliyoruz ki; bu faşizan sistem ancak gençliğin mücadelesiyle değişir. Bizler değiştirecek yeni yaşamı inşa edeceğiz! 

Halkların Demokratik Partisi
Gençlik Meclisi
29 Aralık 2022

Metnin Kürtçesine buradan ulaşabilirsiniz.