HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken ile Şırnak milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz, Adli Tıp Kurumu Başkanı Yalçın Büyük ve Adalet Bakanı Müsteşarı ile hasta tutsakların durumunu görüştü.

Yaklaşık 3,5 saat süren görüşmede, HDP heyeti, 67 ağır hasta tutsağın durumunu içeren bir rapor sundu.

Görüşmeye ilişkin bilgi veren Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, şunları söyledi:

"Hasta tutsakların durumlarını anlattık, yaklaşımın hukuk ve insanlıktan uzak olduğunu söyledik. Alışılageldiği üzere, 'Yasalar serbest bırakmaya el vermiyor' dediler. Hasta arkadaşlarımızın gerçek sağlık durumunun ATK raporlarında yer almadığını, yüzeysel değerlendirmeler olduğunu anlattık. Örneğin, siroz hastasının durumunun bile -ki bu hastalıkta geri dönüş olmadığını herkes bilir- yüzeysel değerlendirildiğini belirttik.

Hasta tutsaklar ATK'ya sevk ediliyor, bunlardan ancak çok az kısmına 'Cezaevinde kalamaz' raporu veriliyor. Bu raporu alanların da polis ve askerden gelen 'Toplum güvenliği için riskli' raporu nedeniyle bırakılmadığının altını çizdik. Edindiğimiz izlenim, ATK, bir hasta tutuklu ancak ölümün eşiğine geldiği zaman bırakılması gerektiğini düşünüyor.

Yasada var alan "Tek başına durumunu idame ettiremez" düzenlemesinin de yanlış olduğunu söyledik. Örneğin kanser hastaları. Kendi başına kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilir, ayakta da olabilir. Ama onun hastalığının da büyük bir çoğunlukla geri dönüşü yoktur. Bunu hatırlattık."

Sarıyıldız, görüşme sırasında kanserli olmasına rağmen çok sayıda hasta tutsağın ATK'ya bile ulaşamadığını fark ettiklerini söyledi. Bu durum karşısında ATK yetkililerinin, "Yerel tetkik aşaması tamamlanmamıştır" dediğini söyledi.

HDP Şırnak Milletvekili Sarıyıldız, yeni ve demokratik bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar bir genelge ile hasta tutsakların bırakılması gerektiğini Adalet Bakanlığı yetkililerine ilettiklerini söyledi, "Bu genelgede, hasta tutuklunun tam teşekküllü bir devlet hastanesi ya da araştırma hastanesinden alınacak raporun yeterli olduğu belirtilmeli" dedi.

Görüşmede, savcıların hasta tutsaklar karşısındaki tutumunu da anlatan Sarıyıldız, Salih Tuğrul'un durumunu örnek verdi.

Kişisel hiçbir ihtiyacını karşılayamayan Tuğrul, ATK'nın "Cezaevinde kalamaz" raporlarına rağmen, polisten gelen, "Ailesi KCK'li, serbest bırakılırsa propaganda olur" raporu nedeniyle serbest bırakılmıyor.

Sarıyıldız, görüşmeden çıkan sonuca ilişkin olarak, "Durumu ağır olan hasta tutsakların ATK'ya sevki yönünde bir ortak fikir oluştu" dedi.

Balyoz ve Ergenekon davalarında yaşanan tahliyelere dikkat çeken Sarıyıldız, "Ortada bir çifte standart var. Buna son verilmeli" diye konuştu.

Hasta tutsaklara yaklaşımın, çözüm sürecine yaklaşımın temel bir göstergesi olduğunu belirten Sarıyıldız, "Hasta tutsakların içeride tutulması, sürece dair inancımızı büyük oranda zedeliyor. Ayrıca insani bir yaklaşım değil ve sürecin ruhu ile örtüşmüyor. Demokratikleşme ve normalleşme yasaları çıkarılacaksa, en öncelikle maddesi hasta tutsaklar olmalıdır. Arkadaşlarımızın serbest bırakılması yönündeki umudumuzu korumak istiyoruz."

25.06.2014