HDP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayları Sırrı Süreyya Önder ve Pınar Aydınlar, DİSK Genel Merkezi'ni ziyaret etti.

Önder ve Aydınlar'a Şişli Belediyesi Eşbaşkanı Adayları Ayşe Berktay ve Kenan Yenice, Beylikdüzü Belediyesi Eşbaşkan adayı, aynı eski DİSK/Emekli Sen Şube Başkanı Rahime İldemir, Güngören Belediyesi Eşbaşkan adayı Mehmet Turp ile HDP İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanı Şamil Altan, Barış Anneleri, direnişteki Punto Deri işçileri ile birlikte çok sayıda HDP'li eşlik etti.

HDP'lileri DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Genel Sekreter Arzu Çerkezoğlu, yönetim kurulu üyeleri ve Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı karşıladı.

Beko'nun makamında yapılan karşılamanın ardından toplantı salonunda basın mensuplarına açıklamalarda bulunuldu. Kani Beko, ziyaretten dolayı teşekkür ederken, aynı zamanda Genel-İş Sendikası Genel Başkanı olduğunu hatırlattı. Yerel seçimlerde belediyelerin çok önemli olduğuna işaret eden Beko, İstanbul'da yaklaşık 100 bin belediye işçisi olduğunu, bunun yüzde 80'inin taşeron işçi olduğunu hatırlattı.

Beko, "Taşeronun olduğu yerde güvence olmaz, sendika olmaz, işçi sağlığı ve iş güvenliği, iş güvencesi olmaz" dedi. Beko, Belediyeler Yasası'na göre taşeron çalıştırmaya ihtiyaç olmadığını ekledi.

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna değinen Beko, belediyelerin yaptığı ihalelerin bu yolsuluklara zemin hazırladığına işaret etti. Kani Beko, Sırrı Süreyya Önder'in daha önce Anayasa Komisyonu üyesi olarak kendilerini ziyaret ettiğini belirterek, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir anayasa istediklerini dile getirdi. Beko, DİSK'in böyle bir anayasa için çalışma başlatacağını da bildirdi.

Kürt Kürt sorununa da değinen DİSK Genel Başkanı, "Biz diyoruz ki, Kürt sorunu isyanla çözülmez ama inkarla da çözülmez" dedi, kalıcı barışın demokratik yollarla geleceğini belirtti.

'TAKSİM'İ GEZİ İLE BİRLİKTE AÇTIK'

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Sırrı Süreyya Önder'e bir teşekkür borcu olduğunu dile getirerek, 1 Mayıs ve Gezi direnişini hatırlattı. Taksim'in 1 Mayıs'ta emekçilere kapatıldığını ve kutlamaların engellendiğini anımsatan Beko, "1 Haziran'da Gezi ile birlikte faşist diktatörlüğe başkaldıran kahramanlar bir araya geldik ve Taksim'in kapılarını birlikte açtık" dedi. Gezi'de yaşamını yitirenleri anan Beko, "Bu mücadeleye emek veren tüm arkadaşlara yürekten teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Beko son olarak, şunları söyledi: "Diktatörlüğe karşı birlikte mücadele ettik. Barış, kardeşlik sendikal haklar ve özgürlükler için mücadele eden insanlarla yan yana, omuz omuza mücadele etmek boynumuzun borcu."

Kani Beko, HDP'lileri, 13 Şubat'ta yapılacak DİSK'in kuruluş yıl dönümü etkinliğine davet etti.

AYDINLAR: ZULMÜN OLDUĞU YERDE İSYAN MEŞRUDUR

Beko'nun ardından konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Pınar Aydınlar, AKP'nin yolsuzluklarına işaret ederek, işçilerin alınterinden çalınarak hırsızlık yapıldığını söyledi. "Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya için mücadele edenleri, 1 Mayıslarda bedel ödeyenleri, Gezi'de barikat başlarında bedenlerini siper ederek şehit düşenleri" andığını dile getiren Aydınlar, işçiler üzerindeki baskılara da dikkat çeki.

Aydınlar, işçi sınıfının bugün yaşadığı en büyük sorunlardan olan taşeronluk konusunda ise "Taşeronluk adı altında emek sömürülüyor, insanlar kapı önüne konuluyor" dedi. Zulmün olduğu her yerde isyan etmenin meşru olduğunu dile getiren Aydınlar, "Özgür bir dünyayı beraber yaratacağız" dedi.

ÖNDER: EMEK TEMSİLİYETİNE EN ÇOK KAPI AÇAN PARTİYİZ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Sırrı Süreyya Önder ise DİSK'e teşekkür ederek ve kuruluş yıl dönümünü kutlayarak konuşmasına başladı. Önder, "Büyük bir onurla şunu söyleyebilirim ki emek temsiliyetine en çok alan açan siyasal partilerden birisiyiz" dedi. Sistem partilerinin emekçilere "gelin burada da amelelik yapın" mantığı ile yaklaştığını söyleyen Önder, siyasetin emekçilere kapatıldığını kaydetti. Önder, 18 yaşında Sine Sen işyeri temsilcisi olduğunu hatırlatarak, HDP'nin pek çok adayının da sendikacılık yaptığını, emek kökenli olduğunu dile getirdi. Önder, "Bunun onuru ile ilk ziyaretimizi DİSK'e yaptık" dedi.

'DİSK HEPİMİZİN TARİHİ'

DİSK'in bu ülkenin demokrasi mücadelesinde çok önemli yeri olduğunu ifade eden Önder, "DİSK bir anlamda hepimizin tarihi olan bir yer. DİSK'in yönetiminin kimlerden oluştuğu emekçiler arasında konuşulmaz. DİSK herkesindir. Böyle herkesin sayılan bir kurum pek azdır bizim tarihimizde. DİSK'liyseniz güven anlamına gelir" diye konuştu. Kemal Türkler başta olmak üzere bedel ödeyen DİSK'lileri anan Önder, "Onları Gezi'de hayatını kaybedenlerle birlikte anmalıyız. Çünkü mücadelede süreklilik esastır" dedi.

DİSK binasını "direnişte geldiğimiz, ertesi gün de geçmiş olsun ziyaretine geldiğimiz bir yer" diye tanımlayan Beko, "İlk defa burada gaz kokusu olmadan oturuyoruz" dedi.

Önder, Gezi direnişiyle, asıl sahiplerinin Taksim'i geri aldığını belirterek, Kani Beko'nun konşumasına atfen ,"Önderlik misyonu atfetmedik. Biz birlikte yaptık, sıra neferiydik" dedi.

'BELEDİYELERDE TAŞERONLUĞU SIFIRA İNDİRECEĞİZ'

Belediyelerdeki taşeron çalışmaya değinen Önder, taşeronluğu "dünyada bundan büyük zulüm ve emek sömürüsü icat edilmemiştir" şeklinde değerlendirdi. "Karın tokluğuna çalışma"nın dahi taşeronluktan daha ileri olduğu değerlendirmesinde bulunan Önder, İstanbul'da insanların yüzde 59'unun açlık, yüzde 70'inin yoksulluk sınırda yaşadığını belirtti. Önder, "Bir emekçi kentinden bahsediyoruz" dedi ve ekledi: "Bizim yerel yönetimlerine dair geliştirdiğimiz perspektif yönetime geldiğimiz belediyelerde taşeronluğu sıfıra indirmek şeklinde ilkesel bir duruşun içerisindeyiz. Bu olmazsa olmazlarımızdan birisidir."

BELEDİYELER RANT DAĞITAN KURUMLARA DÖNÜŞTÜ

Meselenin bir de yolsuzluk yanı olduğunu kaydeden Önder, taşeronluğun yolsuzluğa maddi ve yasal zemin açan en öneli uygulama olduğunu ifade ederek, ekledi: "Artık belediyeler ihale dağıtan dolayısıyla rant dağıtan kurumlara dönüştü."

"İstanbul Belediyesi'nde çocuk oyunu ihaleye çıkıyor. Bir Sine-Sen'li olarak bunu söylemek boynumun borcu. Bir sanatsal üretim ihale ediliyor" diyen Önder, şöyle devam etti: "İçeriği belli olmayan şey ihale edilemez. Ve bunu bir pastacı ya da inşaatçı alabiliyor. Bir inşaat ihalesini de bir konfeksiyoncu alabiliyor. Hayatın her alanını ihale ile kavrayan bir belediyecilik anlayışı var. Bunu neoliberal sistem diye özetleyebiliriz. Sistem partilerinin bir çoğu yol ayrımlarına geldiğinde neoliberal kriterlerle davranıyor."

Önder, "Birlik, mücadele ve dayanışma duygusunun sonsuza kadar süreceğine inanıyorum" dedi, kenti emek örgütleri ve emekçilerle birlikte yöneteceklerini söyledi.

'O MEYDAN BİZİM, HARAMİLERİN DEĞİL'

Bir gazetecinin sorusu üzerine yeni Taksim projesini de değerlendiren Önder, yönetime geldikleri ilk gün Topbaş hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Yönetime geldiklerinde, Taksim Meydanı'nı halkın kullanımına uygun ve ekolojiye uyumlu hale getireceklerini söyleyen Önder, tahrip edilen yerleri onaracaklarını belirtti. Önder, "Bunu belediye olsak da yapacağız, olmasak da yapacağız. O meydan bizimdir haramilerin değil, Topbaş'ın hiç değil" dedi.

Yeraltı geçidini "Deli dumrul geçidi" olarak tarif eden Önder, 50 km hız sınırını aşan şoförlere 166 TL ceza kesildiğini, ancak geçide girmeden böyle bir uyarı olmadığını söyledi.

Önder, ayrıca Kuzey Ormanlarını da, eskiden önünde durdukları kepçenin direksiyonuna geçerek, ormanları kesmeye gelenlerin önünde durarak savunacaklarını belirtti.