HDP Kadın Meclisi Sözcümüz  Taşdemir: Kadınlara ev ev Hayırı anlatacağız

Kadın Meclisi Sözcümüz Dilan Dirayet Taşdemir, referandumda HDP Kadın Meclisi'nin tutumu ve yol haritası,15 Şubat Uluslararası Komplo ve HDP'ye yönelik gözaltı ve tutuklama saldırılarına ilişkin bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Genel Merkezimizde yapılan toplantıda Taşdemir şunları ifade etti:

Sayın Öcalan Türkiye'nin demokratikleşmesinde sözünü söyleyebileceği bir konumda olmalıdır

Bildiğiniz gibi bugün 15 Şubat. Sayın Öcalan’ın uluslararası bir komployla Türkiye’ye getirilişinin yıl dönümü. Sayın Öcalan İmralı’da tecrit koşullarında tutuluyor. İmralı’da uygulanan hukuğun ne Türkiye ne de uluslararası anayasalarda bir karşılığı yok. Hukuk dışı bir uygulama ile gittikçe derinleşen bir tecrit yaşanıyor.

Öcalan, derinleşen Kürt sorununun çözümünde kritik bir yere sahiptir. Türkiye’nin demokratikleşmesinde ön açıcı bir pozisyondadır ve barışın kalıcı hale gelmesindeki kilit rol oynamaktadır. Sayın Öcalan, Türkiye’nin demokratikleşmesinde sözünü söyleyebileceği bir konumda olmalıdır.

Sayın Öcalan özellikle barış ve mücadele süreçlerinde kadınların müzakere masasında oturması için yoğun bir çaba sarf etmiştir. Özgürlük talebimizi kadınlar olarak bir kez daha ifade etmek isteriz.

Sayın Öcalan’ ın koşullarının tartışılması gerekir. Halkları kutuplaştıran bir anlayışla Türkiye’ye getirilen Sayın Öcalan’ın müzakere sürecindeki rolü dikkate alınmalıdır. Bugün hala devam ettirilen komplonun nihayete erdirilmesi için, barışın egemen kılınması için Sayın Öcalan’ın özgürlüğü tartışılmalıdır.

Kazanımlarımızı tek adama teslim etmeyeceğiz

16 Nisan’da halklarımız referandum sürecine gidecektir ama bizler açısından, kadınlar açısından bu referandum sadece 18 maddelik taslağın oylanacağı bir süreç değildir. Birincisi bu Anayasa sürecine kadınlar başından itibaren dahil edilmemiştir. Bizler açısından 16 Nisan, kadınların özgürlüğünün, geleceğinin oylanmasıdır. Mücadele ederek elde ettiğimiz tarihsel kazanımlarımızı tekçi rejime teslim etmeyeceğiz. Kadın özgürlüğünün tek bir anlayışa teslim edildiğinde sonuçlarının ne olduğunu tarihten biliyoruz. Bu referandumu kendi geleceğimizin referandumu olarak değerlendiriyoruz.

Kadınların ‘Hayır’ demek için binlerce gerekçesi var. Bakın sadece toplumsal yaşamda değil Meclis’te bile iktidarın öncülerinin kadını ötekileştiren, cinsiyetçi politikaları gündemleştiren kadın düşmanı söylemleri damgasını vurdu 14 yıla. Bu sözler kadınlara şiddet olarak döndü, 14 yılda kadına yönelik şiddetin binde bin dört yüz artması tesadüf değildir. Buna karşı bir direniş göstermek zorundayız. Bu politikalar kadınları karanlığa hapsetme tutumudur. Kendi özgürlüğümüzü tek bir adama teslim etmeyeceğiz!

Kadınlara ev ev 'Hayır'ı anlatacağız

16 Nisan’da oylanacak olan 18 madde içerisinde de KHK çıkartma yetkisi var. Biz kadınlar bir sabah uyandığımızda “Kadın eşitliğine inanmıyorum” diyen birinin kadınları miras hakkından men edebileceğini de biliyoruz. Kadınları sadece 3 çocuk doğurmakla görevlendirdiği bir yasa sürecinin de başlatılabileceğini biliyoruz. Bizler buna karşı mücadele yürüteceğiz. Çünkü biz özgürlüğün kıymetini biliyoruz, ağır bedeller ödeyerek bu günlere geldik. Bu yüzden bir özgürlüğümüzü tek bir adam rejimine teslim etmeyeceğiz. Yaşamın her alanında Hayır’ın mücadelesini vereceğiz, ev ev kadınlara anlatacağız.

Kadınlar, toplumsal muhalefet içerisinde en fazla sesini yükselten kesimdir, iktidar da bunu iyi biliyor. İnanıyoruz ki 16 Nisan’da da bu bilinçle kadınlar özgürlük mücadelesine sahip çıkacaktır. 17 Nisan bizler açısından yeni bir sürecin başlangıcı olacak. Bizler kendi kazanımlarımızı daha da büyüteceğimiz bir zeminle karşılaşacağız, daha demokratik bir geleceği kadınlarla birlikte öreceğiz.

Bir kişi alsalar halkımız binlerle mücadelesini sürdürecek

Partimize dönük siyasi soykırım operasyonları başlatıldı. Sadece iki gün içerisinde bine yakın arkadaşımız gözaltına alındı! Parti üye ve yöneticilerimiz, bileşenlerimiz, OHAL koşullarının nimete çevirilmesi ile gözaltına alınmıştır. Bu operasyonlar korkunun ifadesidir. Partimize yönelik saldırıların eşit koşullarda referandum kampanyası yürütülmesine aykırıdır. MYK üyemiz Berfum Çolak ve Kadın Koordinasyonu üyemiz Nur Aytemur da gözaltında. Onlar bir kişi alsa da halkımız binlerle mücadelesini sürdürecektir. 7 Haziran’ın intikamının geliştirildiğini biliyoruz ama 17 Nisan sonrası demokratik bir Anayasa yapma süreci için zemin hazırlayacağını da umut ediyoruz.

15 Şubat 2017