Lice'nin Diyarbakır-Bingöl karayolu üzerinde yapımına başlanan Abalı Karakolu'na karşı halkın başlatmış olduğu çadır eylemi 11'inci gününde devam ediyor. Yaklaşık 4 gündür halkın taleplerinin karşılık bulması ve alıkonulan 2'si asker 3'i sivil 5 kişinin serbest bırakılması için HDP'liler ile İçişleri Başkanlığı arasında devam eden görüşmeler sonucunda alıkonulan 2 uzman çavuş, dün akşam saatlerinde HDP-BDP heyetine teslim edildi. İçerisinde HDP grup başkan vekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt tarafından teslim alınan 2 asker, gece geç saatlerde Lice Kaymakamlığı'na getirilerek, yetkililere teslim edildi.
Askerlerin yetkililere teslim edilmesinin ardından HDP ve BDP heyeti, direniş çadırında bulunan halkı ziyaret etti. Çadır alanında açıklama yapan HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, halkın karakollara karşı başlatmış olduğu direnişi selamlarken, siyaset kurumu olarak halkın direnişinden önemli dersler çıkardıklarını belirtti. Askerleri alıkoyan ve yanlarında bulunduran gençlere karakolları durduracaklarını sözü verdiklerini ifade eden Önder, "Bu bölge, zulümlerin, katliamların, büyük acıların tanığı olmuş bir bölge. Bunun yarattığı tarihsel sorumluluktan kaynaklı bilinç, buralarda gerçekleştirilecek olan barışı ve demokratik çözümü sabote edecek olan her türlü şeye karşı büyük bir duyarlılık sergiliyor. İki tane askeri elinde tutan insanlarla yaptığımız görüşmeler sonucu onlara bu sözü vererek, burada bu karakola bir daha bir çivi çakılmayacak şekilde yaptırtmayacağız sözünü vererek, Sayın Öcalan'la müzakere yürüten heyet olarak bu sorumluluğu kolektif olarak diğer bütün siyasi arkadaşlarımızla beraber üzerimize aldık. Onun karşılığında bu iki askeri alarak ilgili yerlere teslim ettik. Bu teslim ettiğimiz gerek kurumlar açısından, gerekse bizler açısından büyük bir sorumluluk doğuran bir işti. Biz seve seve bu sorumluluğu üzerimize aldık ve gereğini de yapacağız" dedi.
Ardından konuşan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, halkın direnişini selamlayarak, "Özellikle analarımızın savaşı durdurmak için, ölümleri durdurmak için, akan gözyaşlarını durdurmak için yüzyıllardır vermiş olduğu mücadeleyi biliyoruz. Halkımız zaman zaman kendilerini siper ettiler ölümlerin önüne geçtiler, halkımız zaman zaman çocukların ölmemesi için ve anaların ağlamaması için kendi bedenlerini ölüme yatırdılar. Belki bu gün burada bir tarih daha yazılıyor. Bugün aslında Lice tarihe hep zulümlerle geçmiş, hep gözyaşı ve ölümlerle geçmiş olan bir ilçemizdir. Bugün burada yapılmak istenen karakolda çocuklarımızın geleceğinde acıların yaşanacağına tanıklık edeceği bir durumdur. Ama biz halk olarak bundan sonra ne ölümleri, ne acıları nede gözyaşlarını görmek istemiyoruz. Bu gün içerisinde bulunduğumuz süreçte buna vesile olacaktır. Bu karakolların yapımına artık ihtiyaç duyulmayacaktır. Bu karakolların yapımını durduran asıl güç sizlersiniz. Takdire şayan bir direniş sergilediniz. Eğer bir barış sürecinden bahis ediyorsak, artık analarımızın ağlamamasını istiyorsak kalekol yapmak yerine bu halkla kucaklaşmak, bu halka gönül açmak, bu halkı yüreğine sindirmek gerekiyor. Bu ülkeyi yürütenlerinde bunu bilmesi gerekiyor. Bu ülkeyi yönetenler şunu bilmeli ki; bu halk yeri geldi canını feda etti, yeri geldi cezaevine girdi, yeri geldi sürgünlere gitti. Ama bu halk hiç bir zaman ilkelerinden taviz vermedi" ifadesinde bulundu.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise, halkın direnişi ile karakolların Türkiye'nin gündemine tekrardan soktuğunu dile getirerek, "Aslında söze gerek yok. Söylenmesi gereken sözü, ortaya konması gereken mücadeleyi siz zaten bütün ülke gündemine koymayı başardınız" dedi.
Hükümete çağrıda da bulunan Baluken, "Yüz yıllık bir meseleyi, Kürt sorunun demokratikleşme sorununu yüzlerce karakol yaparak asla çözemezsiniz. Yapmanız gereken şey bir kaç maddelik yasal düzenleme ve anayasal düzenleme ile müzakere sürecini büyük demokratik sürece evirilmesini sağlamaktır" diye ifade etti.
02.05.2014
Askerlerin yetkililere teslim edilmesinin ardından HDP ve BDP heyeti, direniş çadırında bulunan halkı ziyaret etti. Çadır alanında açıklama yapan HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, halkın karakollara karşı başlatmış olduğu direnişi selamlarken, siyaset kurumu olarak halkın direnişinden önemli dersler çıkardıklarını belirtti. Askerleri alıkoyan ve yanlarında bulunduran gençlere karakolları durduracaklarını sözü verdiklerini ifade eden Önder, "Bu bölge, zulümlerin, katliamların, büyük acıların tanığı olmuş bir bölge. Bunun yarattığı tarihsel sorumluluktan kaynaklı bilinç, buralarda gerçekleştirilecek olan barışı ve demokratik çözümü sabote edecek olan her türlü şeye karşı büyük bir duyarlılık sergiliyor. İki tane askeri elinde tutan insanlarla yaptığımız görüşmeler sonucu onlara bu sözü vererek, burada bu karakola bir daha bir çivi çakılmayacak şekilde yaptırtmayacağız sözünü vererek, Sayın Öcalan'la müzakere yürüten heyet olarak bu sorumluluğu kolektif olarak diğer bütün siyasi arkadaşlarımızla beraber üzerimize aldık. Onun karşılığında bu iki askeri alarak ilgili yerlere teslim ettik. Bu teslim ettiğimiz gerek kurumlar açısından, gerekse bizler açısından büyük bir sorumluluk doğuran bir işti. Biz seve seve bu sorumluluğu üzerimize aldık ve gereğini de yapacağız" dedi.
Ardından konuşan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, halkın direnişini selamlayarak, "Özellikle analarımızın savaşı durdurmak için, ölümleri durdurmak için, akan gözyaşlarını durdurmak için yüzyıllardır vermiş olduğu mücadeleyi biliyoruz. Halkımız zaman zaman kendilerini siper ettiler ölümlerin önüne geçtiler, halkımız zaman zaman çocukların ölmemesi için ve anaların ağlamaması için kendi bedenlerini ölüme yatırdılar. Belki bu gün burada bir tarih daha yazılıyor. Bugün aslında Lice tarihe hep zulümlerle geçmiş, hep gözyaşı ve ölümlerle geçmiş olan bir ilçemizdir. Bugün burada yapılmak istenen karakolda çocuklarımızın geleceğinde acıların yaşanacağına tanıklık edeceği bir durumdur. Ama biz halk olarak bundan sonra ne ölümleri, ne acıları nede gözyaşlarını görmek istemiyoruz. Bu gün içerisinde bulunduğumuz süreçte buna vesile olacaktır. Bu karakolların yapımına artık ihtiyaç duyulmayacaktır. Bu karakolların yapımını durduran asıl güç sizlersiniz. Takdire şayan bir direniş sergilediniz. Eğer bir barış sürecinden bahis ediyorsak, artık analarımızın ağlamamasını istiyorsak kalekol yapmak yerine bu halkla kucaklaşmak, bu halka gönül açmak, bu halkı yüreğine sindirmek gerekiyor. Bu ülkeyi yürütenlerinde bunu bilmesi gerekiyor. Bu ülkeyi yönetenler şunu bilmeli ki; bu halk yeri geldi canını feda etti, yeri geldi cezaevine girdi, yeri geldi sürgünlere gitti. Ama bu halk hiç bir zaman ilkelerinden taviz vermedi" ifadesinde bulundu.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise, halkın direnişi ile karakolların Türkiye'nin gündemine tekrardan soktuğunu dile getirerek, "Aslında söze gerek yok. Söylenmesi gereken sözü, ortaya konması gereken mücadeleyi siz zaten bütün ülke gündemine koymayı başardınız" dedi.
Hükümete çağrıda da bulunan Baluken, "Yüz yıllık bir meseleyi, Kürt sorunun demokratikleşme sorununu yüzlerce karakol yaparak asla çözemezsiniz. Yapmanız gereken şey bir kaç maddelik yasal düzenleme ve anayasal düzenleme ile müzakere sürecini büyük demokratik sürece evirilmesini sağlamaktır" diye ifade etti.
02.05.2014