Kristal İş Sendikası'nın cam sektöründe başlattığı grevin Bakanlar Kurulu kararıyla “ulusal güvenliği tehdit” gerekçesiyle ertelenmesi, Meclis gündeminde görüşülmeye devam ediyor. HDP Onursal Başkanı ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Bakanlar Kurulu'na grev yasaklama yetkisi veren yasayla ilgili olarak, Meclis Başkanlığı'na, “18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na dair Kanun Değişiklik Teklifi” verdi.


Kürkçü tarafından veriler yasa değişikliği teklifinin gerekçesinde, "Gündeme son zamanlarda Kristal-İş Sendikası’na bağlı işçilerin grevinin Bakanlar Kurulu’nca ertelenmesi ile gelen yasa, aslında işçilerin sendikal haklarının başında gelen grev hakkının konjonktürel olarak hükümet veya bakanlığın kontrolü altına alınmasını sağlamakta, siyasal iradeyi zora sokacak gelişmelerin önünü kesmek için düzenlenmiş bir “olağanüstü hal yasası” olarak uygulanmaktadır.

İlgili maddede: “Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya millî güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi, kararın yayımı tarihinde başlar.” denilmektedir.

Kristal-İş sendikasına bağlı yaklaşık 5800 işçi 20 Haziran 2014 günü Şişecam Topluluğu bünyesindeki on cam fabrikasında grev başlatmıştır. Grev gerekçeleri arasında düşük ve adaletsiz ücret dağılımı, iş güvencesinin sağlanması ve kazanılmış sendikal hakların korunması yer almaktadır. Dolayısıyla Bakanlar kurulunun verdiği “genel sağlık ve milli güvenliği bozucu” nitelikte herhangi bir eylem olmadığı gibi aksine uluslar arası sözleşmelerde de yeralan ve işçi sınıfının tarihsel kazanımlarından en önemlilerinden biri olan “grev hakkı” hükümetin güvenlikçi ve otoriter uygulamalarına feda edilmiştir.

AKP hükümeti ilk yıllarında (2002-2006) ağırlığını cam ve lastik sektörünün oluşturduğu beş büyük grevi milli güvenlik ve genel sağlık gerekçeleriyle ertelemiştir. Daha sonra Çaykur ve THY gibi grevlerin ertelenmesiyle grevin toplumsal etkisi düşürülmeye çalışılmıştır.

12 Eylül ürünü olan grev ertelemesi 2012 yılında tekrar AKP hükümeti tarafından yasalaştırılarak ertelemenin aslında “yasaklama” olarak uygulanması sağlanmıştır. Çünkü, hükümet grevi 60 gün ertelemektedir ancak 60 gün sonra grev yeniden başlayamamaktadır. Grevin yeniden başlaması için idari yargının hükümetin erteleme kararını durdurması veya iptal etmesi gerekir. Bu olmadığı sürece erteleme bir yasağa dönüşmektedir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi söz konusu grevin yasaklanması hükümetin cumhurbaşkanlığı seçimlerine “sorunsuz” girme isteğinden başka bir şey değildir.

Kanun teklifimizde işçilerin mücadele ve hak arama aracı olarak kullanılan grev hakkının idarenin veya siyasal iradenin inisiyatifine bırakılmaması ve böylelikle hak arama aracı olarak yerinde ve zamanında kullanılması hedeflenmektedir." denildi.

Kürkçü tarafından verilen kanun değişikliği önergesinde, 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63'üncü maddesinin Bakanlar Kurulu'na “genel sağlık veya milli güvenlik nedeniyle” işçi grevlerini ertelenme yetkisinin kaldırılması isteniyor.

10.07.2014