HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız Cizre-Rojava sınırında sınır ihlali yapmadığı halde 19 Temmuz sabahı kendi tarlasında çalışırken askerlerin açtığı ateş sonucu katledilen 39 yaşındaki Xurşit Haci Ahmed ile 21 Temmuz'da Kilis-Rojava sınırında sınırı geçmeye çalışırken öldürülen Hasan adlı Rojavalılar hakkında İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya yazılı soru önergesi verdi.
Sarıyıldız, önergede Suriye ve Rojava'da iç savaş koşullarının oluşmasının ardından sınır hattında sivil insanların geçiş yaptığının herkes tarafından bilinmesine rağmen 2012 yılından bu yana Türkiye-Rojava sınırında 25 kişi askerlerin açtığı ateş sonucu katledildiğine dikkat çekti. Katledilenlerden biri Türkiye vatandaşı geriye kalanların tümü Rojavalı yurttaşlar olduğuna işaret eden Sarıyıldız, önergede şunları belirtti: "Neredeyse her ay bir Rojavalı askerlerin açtıkları ateş sonucu infaz edilmektedir. Hayatlarını kaybeden insanların Rojava bölgesinden geldikleri, sivil oldukları, muhtemelen iltica etme veya hayatlarını idame ettirmek için ticaret amaçlı geldikleri açıktır."
"Sistemli bir öldürme politikası" haline gelen bu infazların, açıkça uluslararası sözleşme ve iç hukuktaki yasalara göre "yargısız infaz" olduğuna değinen Sarıyıldız, önergenin devamında, şu tespitte bulundu: "Bu yargısız infazlar sıradan bir asayiş ya da sınır güvenliğinden öte politik saikler ile yapılmaktadır. Bu infazlar ile Rojava yalnızlaştırılmak ve kuşatılmak istenmektedir. IŞİD Örgütü için kevgire dönen sınırlar Rojavalılar için ölüm sınırlarına dönmüş bulunmaktadır. Kamu görevlilerinin sivil insanlara karşı işledikleri suçlarda 'cezasızlık' politikasının uygulanması nedeni ile failler sınırlardaki infazları meşru görmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumu ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Rojava sınırında gerçekleşen ve giderek yoğunlaşa yargısız infazları derhal gündemine almalıdır."
Sınırlardaki keyfi infazların önüne geçmek için Rojava-Türkiye sınırında bu güne kadar işlenen bütün sivil cinayetlerle ilgili sorumluların tespit edilip cezalandırılması gerektiğinin altını çizen Sarıyıldız, İçişleri Bakanı Ala'ya şu soruları yöneltti:
"Xurşit Haci Ahmed adlı Rojavalı, sınır ihlali yapmadığı halde kendi tarlasında çalıştığı esnada neden askerler tarafından üzerine ateş açılmıştır? Xurşit Haci Ahmed'in ölümü ne zaman savcılığa, Cizre Kaymakamlığına ve Şırnak Valililiği'ne intikal etmiştir?
Olay hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmış mıdır? Olayın yaşandığı gün sınırda görev yapan askerlerin ifadesine başvuruldu mu?
Xurşit Haci Ahmed'in öldürüldüğü olay esnasında çalışır vaziyette olan termal kameralar var mıdır? Varsa görüntü kayıtları incelendi mi?
Söz konusu saate nöbet tutan askerlerin mühimmatında bir değişiklik olmuş mudur, kaç adet mermi kullanılmıştır?
Xurşit Haci Ahmed'in sınırdan oldukça uzak olması nedeni ile kullanılan silahın özel olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu minvalde sınır güvenliğini sağlayan askeri birimlerde özel suikast silahları mevcut mudur?
Kilis-Rojava sınır hattında öldürülen 40 yaşındaki Hasan adlı Rojavalı neden gözaltına alınmak yerine öldürülmüştür?
Olay hakkında herhangi bir adli ya da idari işlem başlatılmış mıdır?
Suriye'de yaşanan iç savaştan ve Rojava'da IŞİD örgütünün vahşi saldırılarından kaçan insanların korunmak amaçlı Türkiye'ye geldikleri bilindiği halde neden ilk güvenlik tedbiri silah ile ateş açmak olmaktadır?
Türkiye-Rojava sınırındaki sınır kapılarının kapalı olmasından ötürü resmi olmayan yollardan Türkiye tarafına geçen sivil insanlara yönelik ateş açılması bilginiz dahilinde mi yapılmaktadır?
Türkiye'de hükümetiniz döneminde kaç kişi sınırlarda öldürüldü? Bu ölüm vakalarının illere göre dağılımı nasıldır?"
23.07.2014
Sarıyıldız, önergede Suriye ve Rojava'da iç savaş koşullarının oluşmasının ardından sınır hattında sivil insanların geçiş yaptığının herkes tarafından bilinmesine rağmen 2012 yılından bu yana Türkiye-Rojava sınırında 25 kişi askerlerin açtığı ateş sonucu katledildiğine dikkat çekti. Katledilenlerden biri Türkiye vatandaşı geriye kalanların tümü Rojavalı yurttaşlar olduğuna işaret eden Sarıyıldız, önergede şunları belirtti: "Neredeyse her ay bir Rojavalı askerlerin açtıkları ateş sonucu infaz edilmektedir. Hayatlarını kaybeden insanların Rojava bölgesinden geldikleri, sivil oldukları, muhtemelen iltica etme veya hayatlarını idame ettirmek için ticaret amaçlı geldikleri açıktır."
"Sistemli bir öldürme politikası" haline gelen bu infazların, açıkça uluslararası sözleşme ve iç hukuktaki yasalara göre "yargısız infaz" olduğuna değinen Sarıyıldız, önergenin devamında, şu tespitte bulundu: "Bu yargısız infazlar sıradan bir asayiş ya da sınır güvenliğinden öte politik saikler ile yapılmaktadır. Bu infazlar ile Rojava yalnızlaştırılmak ve kuşatılmak istenmektedir. IŞİD Örgütü için kevgire dönen sınırlar Rojavalılar için ölüm sınırlarına dönmüş bulunmaktadır. Kamu görevlilerinin sivil insanlara karşı işledikleri suçlarda 'cezasızlık' politikasının uygulanması nedeni ile failler sınırlardaki infazları meşru görmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumu ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Rojava sınırında gerçekleşen ve giderek yoğunlaşa yargısız infazları derhal gündemine almalıdır."
Sınırlardaki keyfi infazların önüne geçmek için Rojava-Türkiye sınırında bu güne kadar işlenen bütün sivil cinayetlerle ilgili sorumluların tespit edilip cezalandırılması gerektiğinin altını çizen Sarıyıldız, İçişleri Bakanı Ala'ya şu soruları yöneltti:
"Xurşit Haci Ahmed adlı Rojavalı, sınır ihlali yapmadığı halde kendi tarlasında çalıştığı esnada neden askerler tarafından üzerine ateş açılmıştır? Xurşit Haci Ahmed'in ölümü ne zaman savcılığa, Cizre Kaymakamlığına ve Şırnak Valililiği'ne intikal etmiştir?
Olay hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmış mıdır? Olayın yaşandığı gün sınırda görev yapan askerlerin ifadesine başvuruldu mu?
Xurşit Haci Ahmed'in öldürüldüğü olay esnasında çalışır vaziyette olan termal kameralar var mıdır? Varsa görüntü kayıtları incelendi mi?
Söz konusu saate nöbet tutan askerlerin mühimmatında bir değişiklik olmuş mudur, kaç adet mermi kullanılmıştır?
Xurşit Haci Ahmed'in sınırdan oldukça uzak olması nedeni ile kullanılan silahın özel olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu minvalde sınır güvenliğini sağlayan askeri birimlerde özel suikast silahları mevcut mudur?
Kilis-Rojava sınır hattında öldürülen 40 yaşındaki Hasan adlı Rojavalı neden gözaltına alınmak yerine öldürülmüştür?
Olay hakkında herhangi bir adli ya da idari işlem başlatılmış mıdır?
Suriye'de yaşanan iç savaştan ve Rojava'da IŞİD örgütünün vahşi saldırılarından kaçan insanların korunmak amaçlı Türkiye'ye geldikleri bilindiği halde neden ilk güvenlik tedbiri silah ile ateş açmak olmaktadır?
Türkiye-Rojava sınırındaki sınır kapılarının kapalı olmasından ötürü resmi olmayan yollardan Türkiye tarafına geçen sivil insanlara yönelik ateş açılması bilginiz dahilinde mi yapılmaktadır?
Türkiye'de hükümetiniz döneminde kaç kişi sınırlarda öldürüldü? Bu ölüm vakalarının illere göre dağılımı nasıldır?"
23.07.2014