HDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Başkale ilçesinde halkın protestosuna polisin saldırmasını İçişleri Bakanı Efkan Ala’a sordu.

Üçer, Van’ın Başkale ilçesine bağlı Esenyamaç (Xaşkan) Köy’ü Sualtı (Dirîşk) Mezrası’nda 2 Temmuz’da çıkan çatışmada bir HPG gerillasının yaşamını yitirmesi ardından ilçede olayı protesto etmek isteyen kalabalığa emniyet güçlerinin TOMA, zırhlı araç ve gaz bombaları ile saldırdığını hatırlattı ve şunları belirtti:

“İlçe, polis ve asker tarafından tamamen abluka altına alınmış ve Van-Başkale yolu özel timler tarafından tutulmuştur. En demokratik haklarını kullanarak protesto eyleminde bulunan kalabalığa emniyet güçlerinin (adeta saldırı niteliğinde) böylesine ağır bir müdahalede bulunması, hukuk devleti anlayışının hiçe sayıldığını ve bu yolla (bizzat devlet eliyle) insan haklarının ayaklar altına alındığını göstermektedir. Yine emniyet güçleri tarafından Barış ve Demokrasi Partisi’nin kazanmış olduğu Belediye binasına ve BDP ilçe binasına gaz bombası atıldığı bilgisi, yaşanan gelişmelerin nasıl vahim bir hal aldığını açıklar niteliktedir.”

Gaz bombalarının hedef gözetilerek atılması nedeniyle birçok kişinin ciddi bir şekilde yaralandığını da hatırlatan üçer, protesto eyleminde Başkale Belediye Eşbaşkanları İhsan Güler ile Aynur Tarhan’ın kitleyi korumak için polis panzerinin önüne geçtiğini, sonrasında ise biber gazı ve coplu saldırıya maruz kalarak yaralandıklarını ifade etti.

“BDP İlçe Başkanı Senar Yeşilırmak’ın da darp edilerek yaralandığı müdahalede, en az 20 kişinin polis şiddeti nedeniyle benzer şekilde yaralandığı bildirilmiştir” diyen Üçer demokratik hak ekseninde gerçekleştirilen böyle bir protestoya emniyet güçlerinin bu kadar sert ve gayri hukuki bir şekilde müdahalede bulunmasının, kamuoyu tarafından kaygıyla karşılandığını, böyle bir tutumun barış sürecine de ciddi zarar verdiğini kaydetti.

Üçer’in soru önergesinde şu sorulular yer aldı:

"Hiçbir şiddet içermeyen bu protesto eylemine emniyet güçleri tarafından gerçekleştirilen bu müdahale hangi mantıkla açıklanabilir?
Bu müdahaleyi barışın geliştirilmeye çalışıldığı böyle bir ortamda nasıl değerlendirmektesiniz? (Bu tür müdahalelerin barış sürecine olumsuz etkileri bilindiğine göre) Müdahale, bilinçli bir politikanın mı ürünüdür?
Emniyet güçlerinin hemen hemen her demokratik gösteride benzer anti-demokratik tutum içerisinde olduğu gerçeği dikkate alındığında; kamuoyunda oluşan: ‘‘devletin ve hükümetin yürüttüğü barış görüşmelerinin bizzat devlet ya da derin devlet tarafından provoke edilmeye çalışıldığı’’ yönündeki yargı hakkında ne düşünmektesiniz? İlgili birimleriniz tarafından şahsınıza iletilen benzer bilgiler var mıdır? Varsa açıklayınız.
Bu müdahale emri kim tarafından verilmiştir? Konuyla ilgili başlatmış olduğunuz soruşturma var mıdır?
Müdahalede kaç kişi yaralanmıştır? Bu kişilerin halihazırdaki durumları nasıldır?
Gözaltına alınan kimse var mıdır? Varsa isimleri nelerdir ve hangi gerekçeyle gözaltına alınmışlardır?
Yereldeki devlet yetkilileri tarafından gerillanın her ne kadar sınır bölgesinde İran askerleri ile yaşanan çatışmada yaşamını yitirdiği iddia edilse de; konu ile ilgili soruşturma başlatılmış mıdır? Emniyet güçlerinin protesto gösterisine sert müdahalesi referans alındığında; bu iddianın kamuoyu tarafından şüpheyle karşılanması haklı bir durum değil midir?
Hayatını yitiren gerillanın naaşı şu an nerededir? Otopsi yapılmış mıdır? Yapılmışsa sonuçları nelerdir?”

04.07.2014