Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Adalaet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması talebiyle, Meclis Başkanlığına soru önergesi verdi.

Soru önergesinde cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin her geçen gün artarak devam ettiğine dikkat çeken Yıldırım, cezaevleri idarelerinin keyfi uygulamaları yanı sıra hiçbir hukuki ve mantıklı gerekçesi olmayan sürgünlerin tutsaklar ve aileleri için işkenceye dönüştüğünü belirtti.

“Özellikle yaşadıkları ya da ailelerinin bulunduğu yerleşme merkezlerinden çok uzak cezaevlerine yapılan bu nakiller, kendileri ile beraber yakınlarını da mağdur etmektedir” diyen Yıldırım ailesi Ağrı ya da Hakkari’de bulunan bir tutsağın ülkenin en uzak köşesi olan Edirne, Tekirdağ'a sevk edilmesinin hiçbir mantıklı açıklamasının olamayacağını ifade etti.

Söz konusu nakiller ile yargı önünde cezalandırılan bu insanların, ikinci kez ve keyfi olarak da cezalandırıldığını vurgulayan Yıldırım, “Ekonomik durumu iyi olmayan aileler, -kaldı ki büyük çoğunluğunun durumu böyledir- yol masrafının artması nedeniyle çocuklarını yılda bir kez bile ziyaret etmekte zorlanmakta, yapılan bu yolculuklarda yaşlı insanlar sağlık sorunları yaşamaktadır. Yine aynı şekilde nakiller sırasında ring araçlarında uzun süren yolculuklar sırasında tutuklu ve hükümlüler de sağlık sorunu yaşamakta, adeta eziyet çekmektedirler. Sürgün niyetine yapılan bu nakillerin öncelikle durdurulması ve en kısa süre içerisinde tutuklu-hükümlülerin istedikleri cezaevlerine sevk taleplerinin kabul edilmesi gerekmektedir.”

Yıldırım’ın Bozdağ’ın yanıtlaması talebiyle yönelttiği sorular şöyle:

"Türkiye cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlü sayısı kaçtır? Bunların yaş, cinsiyet ve suça göre dağılımı nasıldır?
Cezaevleri arasında yapılan nakiller, hangi kriterlere göre yapılmaktadır? Örneğin yargılandığı mahkeme ile ikametgahı da Mardin olan bir hükümlünün Edirne veya başka uzak bir cezaevine nakil olmasının gerekçesi nedir?
Son üç yıl içerisinde bölge cezaevlerinden Karadeniz, Ege ve Marmara Bölgesinde bulunan cezaevlerine nakledilen tutuklu-hükümlü sayısı kaçtır?
Özellikle bölge cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerin ailelerinin bulundukları yerin çok uzağına sevk edilmeleri mahkûmların aileleri ile birlikte cezalandırılması değil midir?
Aileler bugüne kadar defalarca çocuklarının ailelerine yakın cezaevlerinde kalmaları için adli makamlara dava açmış açmış olmalarına rağmen bu davaların büyük bir kısmının sonuçsuz kalması bu uygulamanın bir devlet politikası olduğu sonucunu doğurmaz mı?
Özellikle son yıllarda artış gösteren sevkler ve yarattığı mağduriyet ile ilgili bakanlığınızın herhangi bir çalışması var mıdır?"

20.06.2014