HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhaneddin Kocamaz'ın, belediye tesislerinde, kentteki düğün salonları ile restoranlarda Kürtçe müziğin yasaklanmasına ilişkin tebligat gönderdiği yönündeki iddiaları İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya sordu.
Kocamaz'ın büyükşehir belediyesine bağlı Macit Özcan Spor Tesisleri'nde katıldığı bir programda Kürtçe müzik çalınmasına tepki gösterdiği ve belediyeye ait bütün alanlarda Kürtçe'yi yasakladığı yönündeki haberleri hatırlatan Zozani, "Sözü edilen iddia doğru ise; seçilmiş bir belediye başkanının, üstelik Büyükşehir Yasası'ndan sonra, ilin tamamına hizmet etme sorumluluğu olan bir belediye başkanının, kentte yaşayan bütün farklı etnik, dini, inanç gruplarına eşit yaklaşım sergilemesi gerekirken, 400 bin kadar Kürdün yaşadığı Mersin'de; yetkisini böylesi bir şekilde kullanması, hem açık bir ırkçılık ve faşizm örneği, hem de yasalardan aldığı yetkiyi kötüye kullanma bağlamında bir suçtur" dedi.
Konuyla ilgili soruşturma başlatılıp başlatılmadığını soran Zozani, şu sorulara yanıt istedi:
"Seçilmiş bir belediye başkanının, bir halkın dilini yasaklama ve yetkisini bir tehdit aracı olarak kullanması hem nefret suçu, hem de yetkisini kötüye kullanma anlamında açık bir suç değil midir?
Bugüne kadar, Bakanlığınıza benzeri bir olay intikal edilmiş midir? Eğer intikal edilmişse, böylesi iddialar karşısında bakanlığınız nasıl bir soruşturma yapmış, soruşturma sonunda nasıl bir sonuca varılmıştır?
Benzer bir gerekçeyle, yetkisini kullanıp farklı dil veya inancı yasaklamaya çalışan ve bugüne kadar ceza alan, görevinden uzaklaştırılan herhangi bir kamu personeli, kurum yöneticisi ve belediye başkanı var mıdır?"
16.06.2014
Kocamaz'ın büyükşehir belediyesine bağlı Macit Özcan Spor Tesisleri'nde katıldığı bir programda Kürtçe müzik çalınmasına tepki gösterdiği ve belediyeye ait bütün alanlarda Kürtçe'yi yasakladığı yönündeki haberleri hatırlatan Zozani, "Sözü edilen iddia doğru ise; seçilmiş bir belediye başkanının, üstelik Büyükşehir Yasası'ndan sonra, ilin tamamına hizmet etme sorumluluğu olan bir belediye başkanının, kentte yaşayan bütün farklı etnik, dini, inanç gruplarına eşit yaklaşım sergilemesi gerekirken, 400 bin kadar Kürdün yaşadığı Mersin'de; yetkisini böylesi bir şekilde kullanması, hem açık bir ırkçılık ve faşizm örneği, hem de yasalardan aldığı yetkiyi kötüye kullanma bağlamında bir suçtur" dedi.
Konuyla ilgili soruşturma başlatılıp başlatılmadığını soran Zozani, şu sorulara yanıt istedi:
"Seçilmiş bir belediye başkanının, bir halkın dilini yasaklama ve yetkisini bir tehdit aracı olarak kullanması hem nefret suçu, hem de yetkisini kötüye kullanma anlamında açık bir suç değil midir?
Bugüne kadar, Bakanlığınıza benzeri bir olay intikal edilmiş midir? Eğer intikal edilmişse, böylesi iddialar karşısında bakanlığınız nasıl bir soruşturma yapmış, soruşturma sonunda nasıl bir sonuca varılmıştır?
Benzer bir gerekçeyle, yetkisini kullanıp farklı dil veya inancı yasaklamaya çalışan ve bugüne kadar ceza alan, görevinden uzaklaştırılan herhangi bir kamu personeli, kurum yöneticisi ve belediye başkanı var mıdır?"
16.06.2014