Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması:
Kürt halkının uzun zamandır toplumsal bir ihtiyaç olarak dile getirdiği anadilinde eğitim talebine hükümet tarafından olumlu bir cevap verilmemesi sonucunda Diyarbakır, Cizre ve Yüksekova'da sivil inisiyatifler tarafından açılan okulların kapatılmasını ve okullarına sahip çıkan halka polis ve askerlerin saldırmasını şiddetle kınıyoruz. Aslında devletin yapması gereken bir görevi sivil inisiyatifler kendi çabalarıyla yerine getirmeye çalışırken, kamusal bir hakkı savunanların üzerine TOMA’larla, tazyikli suyla, copla gidilmesi kesinlikle kabul edilemez.
Bugünkü tartışma, ‘anadilinde ücretli özel eğitim mi, yoksa kamusal ücretsiz hizmet sunumu mu olacak’ sorusu etrafındadır. Çözüm sürecinde olumlu adımlar atılacağını sürekli tekrarlayan hükümet yetkilileri, Kürt halkının anadilinde eğitim taleplerine kulaklarını tıkıyor. Kürt çocuklarını, anadillerini özel okullarda veya kurslarda paralı ya da devlet okullarında seçmeli ders olarak öğrenmeye zorluyor. Anadilleri Türkçe olan çocuklar eğitimi bir kamusal hizmet olarak alırken, anadili Türkçe olmayan çocukların bu hizmeti ancak ücretle alabilmesi hem etnik hem de sosyal ayrımcılıktır.
Bu tavır, Cumhuriyet tarihi boyunca sürdürülen asimilasyoncu politikada hala ısrar edildiğini, çocuklara, ırkçı ve asimilasyoncu bir eğitimin dayatıldığını gösteriyor.
Anadilinde eğitim, en temel insan haklarından biridir ve pazarlık konusu yapılamaz. İnsan haklarına saygılı hiçbir hükümet veya makam, çocuklara 'anadilinizi para verip öğrenin' diyemez.
Hükümet yetkilileri yasal ve anayasal bahanelerin ardına sığınarak, anadil taleplerine ve Kürtçe okulların açılmasına karşı çıkamaz. Kürt halkının kimliği, dili, kültürü yasal ve anayasal güvenceye kavuşturulmadan, çözüm süreci konusunda söylenenler de inandırıcı olamaz.
Merkezi hükümet, anadilinde kamusal ve ücretsiz eğitim hizmeti sunma sorumluluğundan kaçıyorsa, bu görevi ve bazı yetkileri yerel yönetimlere devretmelidir. Her yerel yönetim, elbette ana ilkeleri ve çerçevesi merkezi olarak belirlenmiş bir eğitim politikası kapsamında, kendi kentindeki halkın ihtiyacına cevap veren bir eğitim hizmeti sunabilmelidir.
Çözüm sürecinin en temel konularından birisi anadilinde eğitimin bir kamusal hizmet olarak yapılması ve anadilinde kültürel faaliyetlerin önündeki tüm engellerin kaldırılmasıdır.
Kürt sorununun çözümünde olumlu adımlar atacağını iddia eden AKP Hükümeti, söylediklerinde samimi ise Kürtçe eğitim yapılmak istenen okulları mühürlemekten; çocuk, kadın, yaşlı demeden okullarına sahip çıkan halka saldırmaktan vazgeçmelidir. Sürecin gerçekten olumlu gelişmesi ve güven artırıcı adımların atılabilmesi için Kürt halkının taleplerine kulak verilmeli, asimilasyoncu politikalardan vazgeçilmeli ve bu konuda gerekli yasal adımlar hızla atılmalıdır.
HDP Merkez Yürütme Kurulu
18 Eylül 2014