Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması:

Soma’da meydana gelen iş katliamında yüzlerce canımızı kaybettik. Hala kaç kişi olduğu açıklanamayan maden işçisine yeraltında ulaşılamadı.

Soma Holding başta olmak üzere maden şirketlerinin kar uğruna emekçilerin yaşamını önemsemeyen, hiçe sayan; AKP Hükümet’inin denetim görevini yerine getirmeyip bu tutuma ve dolayısıyla suça ortak olmuştur. Sorumluluktan kaçamayacaktır.

Hükümet, ilk günden itibaren katliamın üstünü örtmek, gerçek durumu gözden kaçırmak, kayıp sayısını olduğundan az göstermek için özel bir çaba harcamıştır.
Katliamın üzerinden 4 gün geçmesine karşın, tek bir failin gözaltına alınmaması, ciddi bir soruşturma açılmaması, sorumluluğu olan hiçbir bakanın ve yetkilinin istifa dahi etmemesi bu durumu net olarak ortaya koymaktadır. Bütün dünyanın gözü önünde yaşanan “trafo patladı” , “yaşam odası vardı” “yangın söndürüldü” gibi yalanlar da bunun bir parçasıdır.

Başta Başbakan ve Cumhurbaşkanı olmak üzere devlet erkanının Soma’da yaptıkları geçit töreninde yarattıkları polis terörü ve yaptıkları açıklamalar ile madenci ailelerinin acılarını daha da artırmıştır. Başbakan “bu işin fıtratında ölüm var ve iş kazaları olabilir” diyerek, katliamı 1800-1900 yıllarındaki olaylarla karşılaştırarak ölen madenciler ve aileleri ile dalga geçercesine konuşmuştur. Bununla da yetinmeyip, acılı bir madenci yakınını yumruklamış, Müşaviri ise başka bir kayıp yakınını tekmelemiştir. Ağır silahlı özel timlerle, müşavirleri ile, korumaları ile Soma halkı üzerinde terör havası estirmişlerdir.

Bununla da yetinilmemiş, tüm yurtta Soma’nın acısına ortak olan, bu katliamı kınayan ve faillerin ortaya çıkması için sokağa çıkan, ses çıkaran halklara saldırıda bulunulmuş, TOMA’larla tazyikli suya ve gaza maruz bırakılmış, onlarca insanın yaralanmasına neden olacak polis şiddeti uygulanmıştır.

Ancak tüm bu saldırılara rağmen İstanbul’dan, Amed’e, Dersim’den İzmir’e, Şırnak’tan Mersin’e, Ankara’ya, Giresun’a, Batman’a kadar her yerde; ilkokul öğrencisinden, üniversitelisine, öğretmeninden işsizine, yüzbinlerce işçi ve emekçi ile tüm halklar, vicdan sahibi herkes sokakta, bulundukları her yerde Soma’nın acısını paylaşmaya, faillerin bulunması için sokaklarda ses çıkarmaya devam etmektedirler, devam edecektirler. Genel grev, genel eylem çağrısı toplumda karşılığını bulmuş, sahiplenilmiştir, fabrikalarda, hastanelerde, okullarda işyerlerinde iş bırakılmıştır.

Halkların Demokratik Partisi olarak, katliamın ilk gününden itibaren Eş Genel Başkanlarımız Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, Milletvekillerimiz Selma Irmak ve Levent Tüzel ile MYK üyelerimiz ve bölge yöneticilerimizle Soma’daydık. Soma’da oluşturulan Soma İçin Adalet Komitesi içinde odalar, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışmalara başladık.
Bundan sonra da Meclis grubumuz ve bütün parti örgütümüzle gerçeklerin örtbas edilmesine izin vermeyeceğiz. Katliamın tüm sorumlularının yargı önüne çıkması, bundan sonra böylesi acıların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasının ısrarlı takipçisi olacağız, halkımızın meclisteki ve sokaktaki sesi olacağız.

Hükümet şiddet ve olayları örtbas etme politikasından vazgeçsin ve aşağıdaki sorulara cevap versin;

- Yüzlerce ölüme rağmen hala neden istifa etmiyorsunuz?
- İLO’nun 1995 tarihli Madenler Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi neden hala imzalamaktan kaçıyorsunuz?
- Madende yaşam odaları kurulması zorunluluğu yönetmeliğe neden konmadı, neden uygulanmadı?
- Madenin denetlemesi yapılmasına rağmen bu kadar can kaybının nedeni nedir?
- Kurtarma çalışmalarında yanlışlık yapıldı mı, maden ocağına yangın sonrası oksijen basarak patlamaya neden olundu mu?
- Başbakanın Soma'ya geldiğinde hastanenin ve madenin önünde halkın arasında ağır silahlara sahip TİM'in bulundurulma gerekçesi nedir?
- Madene işçileri kurtarmak için girenlerden kaç kişi öldü ve ölüm sebebi nedir?
- Madende yanarak ölen işçi var mı? Varsa sayı nedir?
- Kömür madenlerinin zamana yayılarak da olsa kapatacak mısınız?
- Madenlerde saatlik-kadrolu olmayan- işçi çalışıldığına dair bilgiler doğru mudur?


HDP Merkez Yürütme Kurulu
16 Mayıs 2014