Trakya'nın kozmopolit illerinden olan Tekirdağ, hem Marmara Denizi'ne hem de Karadeniz'e sınırı olan 6 ilden biri. Sanayi tesislerinin yoğun yer aldığı illerden olan Tekirdağ'da, geniş tarım arazilerinde de yoğun bir üretim var. Hem tarım alanında hem de sanayide çalışan nüfusun fazlalığı nedeniyle bir "emekçi kenti" olarak adlandırılan kentin yaşadığı en büyük sorunların başında emek gaspı, iş cinayetleri ve sanayinin yarattığı çevre kirliliği geliyor. "Şehir senin" sloganı ile alternatif yönetim anlayışını ortaya koyan HDP'nin Tekirdağ Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Mukaddes Akdeniz'in gündeminde de kentin temel sorunları yer alıyor.
Yıllardır ezilen kadınların, halkların ve işçilerin umudu olduğu için HDP'de aday olduğunu ifade eden Akdeniz, eşbaşkanlık sistemi ile kadının yönetime ortak edilerek eşit temsiliyetinin sağlandığını söyledi. Kadınların Tekirdağ'da hem cins kimliklerinden hem de işçi kimliğinden dolayı iki defa ezildiğinin altını çizen Akdeniz, "Trakyalı kadınlar hem işe hem de eve baktıklarından iki defa eziliyorlar. Kadınlara bu güne kadar bu kentte herhangi bir söz hakkı verilmiş değil. Şayet kadına bir söz verilir ise başka bir dünyanın mümkün olacağı ortaya çıkacaktır " dedi.
Tekirdağ'ın sanayi bölgesi olduğunu, bundan dolayı işçi sınıfının yoğun olduğu bir kent olduğunu belirten Akdeniz, "Aslında Tekirdağ için işçi kenti diyebiliriz. Onun için burada en çok yaşanan sorunlar işçi haklarının gasp edilmesidir. İşçilere ulaşmak onların sorunlarını dile getirmek ve onlarında kendini yönetimde söz sahibi kılınması, işçiler için çok önemli. Yaşanan iş cinayetlerine 'dur diyebilmenin', işçilerin gasp edilen emeklerinin geri alınmasının tek çözüm adresi HDP'dir. Çünkü bizler yerinden yönetim ile işçilere sormadan onlar hakkında karar vermeyeceğiz " diye konuştu.
Akdeniz; 114 adet deri fabrikası, 250 adet tekstil fabrikası, 5 adet kâğıt fabrikasının her tür atıklarını Çorlu Deresi ve Ergene Nehri'ne akıttığını ve bundan dolayı çevre kirliliğinin Tekirdağ'da yoğun bir ekolojik tahribatına neden olduğu bilgisini verdi. Akdeniz, "Biz bu çevre kirliliğini ortadan kaldırmak için çok ciddi yaptırımlar uygulayacağız. Çünkü çevre kirliliğini yaratanlara yaptırım uyguladığımızda çevre kirliliği yok olacaktır" dedi. Ekolojik tahribatın yoğun olarak Ergene Nehri'nin bulunduğu Ergene ilçesinde yoğunlaştığına dikkat çeken Akdeniz, son yapılan tespitlere göre insanların kanser olma riskinin diğer yerlere göre 5 kat daha fazla gözlemlenmiş olmasının tesadüf olmadığını söyledi. Akdeniz, doğa ve insan tahribatına dur demek için her türlü projeyi hazırlayacaklarını söyledi.
Tekirdağ'da birçok halkın ve kültürün de bir arada yaşadığını belirten Akdeniz, her kültürün de kendisine göre bir yaşam alanı olduğunu söyledi. Akdeniz, "Devlet tarafından halklar arasına şovenizm aşılanarak, bir halkın diğerine dokunup onun derdini anlaması engellenmiş. Halklar bu şovenizm ile bir birine düşman edilmiş durumdalar" dedi. HDP olarak halkların birbirine karşı empati kurmasını sağlayacaklarını dile getiren Akdeniz, "Halklar arasındaki bu düşmanlığı koyanların emperyalizm olduğunu, aslında hiçbir halkın diğeri ile bir sorununun olmadığını anlatacağız" diye kaydetti. Bunu da kuracakları halk meclisleri ile sağlayacaklarını belirten Akdeniz, "Bu meclislere Karadeniz'den buraya gelen yurttaş da bölgeden buraya gelen yurttaş da katılacak. İkisi de ortak sorun paydasında burada olacakları için bir birleri ile daha iyi bir empati kurup, bir birlerini daha iyi anlayabilecekler" dedi.
06.03.2014
Yıllardır ezilen kadınların, halkların ve işçilerin umudu olduğu için HDP'de aday olduğunu ifade eden Akdeniz, eşbaşkanlık sistemi ile kadının yönetime ortak edilerek eşit temsiliyetinin sağlandığını söyledi. Kadınların Tekirdağ'da hem cins kimliklerinden hem de işçi kimliğinden dolayı iki defa ezildiğinin altını çizen Akdeniz, "Trakyalı kadınlar hem işe hem de eve baktıklarından iki defa eziliyorlar. Kadınlara bu güne kadar bu kentte herhangi bir söz hakkı verilmiş değil. Şayet kadına bir söz verilir ise başka bir dünyanın mümkün olacağı ortaya çıkacaktır " dedi.
Tekirdağ'ın sanayi bölgesi olduğunu, bundan dolayı işçi sınıfının yoğun olduğu bir kent olduğunu belirten Akdeniz, "Aslında Tekirdağ için işçi kenti diyebiliriz. Onun için burada en çok yaşanan sorunlar işçi haklarının gasp edilmesidir. İşçilere ulaşmak onların sorunlarını dile getirmek ve onlarında kendini yönetimde söz sahibi kılınması, işçiler için çok önemli. Yaşanan iş cinayetlerine 'dur diyebilmenin', işçilerin gasp edilen emeklerinin geri alınmasının tek çözüm adresi HDP'dir. Çünkü bizler yerinden yönetim ile işçilere sormadan onlar hakkında karar vermeyeceğiz " diye konuştu.
Akdeniz; 114 adet deri fabrikası, 250 adet tekstil fabrikası, 5 adet kâğıt fabrikasının her tür atıklarını Çorlu Deresi ve Ergene Nehri'ne akıttığını ve bundan dolayı çevre kirliliğinin Tekirdağ'da yoğun bir ekolojik tahribatına neden olduğu bilgisini verdi. Akdeniz, "Biz bu çevre kirliliğini ortadan kaldırmak için çok ciddi yaptırımlar uygulayacağız. Çünkü çevre kirliliğini yaratanlara yaptırım uyguladığımızda çevre kirliliği yok olacaktır" dedi. Ekolojik tahribatın yoğun olarak Ergene Nehri'nin bulunduğu Ergene ilçesinde yoğunlaştığına dikkat çeken Akdeniz, son yapılan tespitlere göre insanların kanser olma riskinin diğer yerlere göre 5 kat daha fazla gözlemlenmiş olmasının tesadüf olmadığını söyledi. Akdeniz, doğa ve insan tahribatına dur demek için her türlü projeyi hazırlayacaklarını söyledi.
Tekirdağ'da birçok halkın ve kültürün de bir arada yaşadığını belirten Akdeniz, her kültürün de kendisine göre bir yaşam alanı olduğunu söyledi. Akdeniz, "Devlet tarafından halklar arasına şovenizm aşılanarak, bir halkın diğerine dokunup onun derdini anlaması engellenmiş. Halklar bu şovenizm ile bir birine düşman edilmiş durumdalar" dedi. HDP olarak halkların birbirine karşı empati kurmasını sağlayacaklarını dile getiren Akdeniz, "Halklar arasındaki bu düşmanlığı koyanların emperyalizm olduğunu, aslında hiçbir halkın diğeri ile bir sorununun olmadığını anlatacağız" diye kaydetti. Bunu da kuracakları halk meclisleri ile sağlayacaklarını belirten Akdeniz, "Bu meclislere Karadeniz'den buraya gelen yurttaş da bölgeden buraya gelen yurttaş da katılacak. İkisi de ortak sorun paydasında burada olacakları için bir birleri ile daha iyi bir empati kurup, bir birlerini daha iyi anlayabilecekler" dedi.
06.03.2014