Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef, dün TSK ile birlikte, dolayısıyla Türkiye devletinin şemsiyesi ve sorumluluğu altında Suriye’ye giren ÖSO çeteleri tarafından uluslararası yolda düzenlenen bir suikastla, arabasından zorla çıkarılarak katledildi. Silahsızdı. Sivildi. Siyasetçiydi.
Ekonomiden enerjiye, kadın mücadelesinden ziraat alanına toprağına çok çeşitli alanlarda sabırla, enerjiyle ve gülümseyerek emek vermiş, Suriye’de sorunların çözüm yolunun çatışma değil halklar arası diyalogdan geçtiğini savunmuş, bunun siyasetini yapmış gencecik bir kadın siyasetçiye alçakça bir suikast düzenlendi.
Hevrîn Xelef, vatanının nasıl yönetileceği konusunda, kendi halkının nasıl yaşayacağı konusunda Türk devleti ve Erdoğan ile aynı fikirde olmaması, kadın iradesini ortaya koyarak siyaseten mücadele ettiği için milyonların gözü önünde katledildi.
Kadın iradesinin güçlü temsilcilerindendi. Bir arkadaşının ifadesiyle, “Rojava’nın bir kadın hikayesi olduğunu 1983’de Derik’te başlayan hayatının her karesine ilmek ilmek dokumuştu Hevrîn.”
Rojava devrimine yönelik saldırıların güncellendiği bu dönemde bir kadın siyasetçiyi hedef alan bu suikast tesadüf değil. Kuzey ve Doğu Suriye’de özgür ve eşit yaşam ve toplum, kadınların öncülüğünde kuruluyor ve şekilleniyor. Halkların özgür birlikteliği ile özgür bir yaşamın tohumlarını eken, tüm dünyaya umut olan devrimsel bir sistemin öncülüğünü kadınlar yapıyor.
Kuzey ve Doğu Suriye’ye çeşitli sahte bahanelerle yapılan saldırının maskesi Hevrîn şahsında kadınların ve bizzat toplumun ve yaşamın hedef alınmasıyla düşüyor. Çünkü onlar kadın enerjisinden, kadın özgürlük arayışından güç alan, beslenen bir yaşam tarzını yok etmeye çalışıyorlar. Onların savaşı, siyasetçisinden sokaktaki bebeğine, pazardaki esnafından fırında sıra bekleyenine, doktorundan çiftçisine bütün bir toplumladır.
İrade gaspçısı rejim, kentlere atadığı kayyımlarla yaptığı irade gaspını bir üst boyuta sıçratıp bu kez de bir başka ülkenin, Rojava devrimini gerçekleştirmiş Kuzey ve Doğu Suriye halklarının, kadınlarının iradesini gasp etmeye, işgal etmeye yöneliyor.
Kuzey ve Doğu Suriye’de Rojava devrimi, kadın düşmanlığının cisimleşmiş hali olan DAİŞ çetelerine karşı mücadele içinde, erkekliğin her türlü maskesinden sıyrılmış en zalim halini kadın öncülüğünde alt ederek gerçekleşti. Rojava devrimi, kadın devrimi niteliğini böyle kazandı. Hevrîn Xelef işte bu devrimin demokratik siyaset alanındaki genç öncü kadınlarındandı.
Ortadoğu, dünya kadınları ve insanlık, yaşamını kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesine, Suriye’de Arap, Kürt, Süryani, Ermeni, Çerkes, Asuri, Türkmen bütün halkların bir arada yaşamasına vermiş, dolu dolu yaşamış bir öncü genç kadını kaybetti.
Hal böyleyken, kendisine bağlı basının sayfalarında silah taşımayan bir kadın siyasetçinin arabasından çıkarılarak, özellikle hedef alınarak öldürülmesini alkışlayan bir iktidar aklı ile karşı karşıyayız.
Tüm kadınları ve demokrat kamuoyunu, siyasetçileri, Rojava’da halkların ortak yaşamı ve kadın devrimine, kadınların demokratik siyasetteki iradesine karşı olan zihniyete ve bu zihniyeti besleyen, cinayetleri meşrulaştıran savaşa karşı çıkmaya çağırıyoruz.
Hevrîn Xelef şahsında bütün dünya kadınlarının özgürlük iradesine ve mücadelesine yapılan bu saldırıya ve işlenen savaş suçuna karşı bütün kadınlar hep birlikte sesimizi ve mücadelemizi yükseltelim.
HDP Kadın Meclisi
13 Ekim 2019