Heyetimiz Derikte: Zamanında tedbir alınsaydı bu katliam gerçekleşmeyecekti

Parti Sözcümüz Ebru Günay, Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile Mardin ve Diyarbakır yöneticilerimizin bulunduğu heyetimiz trafik kazasının ardından Derik’te inceleme ve gözlemlerine dair basın toplantısı düzenledi. 

Parti Sözcümüz Günay: Olayın tamamına tanıklık ettik 

Maalesef acı bir olay yaşadık. Dünden beri sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın konuştuğu katliam gibi bir kaza yaşadık. Şu an itibariyle 21 Derikli hayatını kaybetti, 6 yaralının durumu ağır. Ayakta tedavi edilen onlarca yaralı var. HDP olarak kazanın gerçekleştiği andan itibaren buraya geldik. Partili arkadaşlarımızla gece yarısına kadar hastanenin önünde yakınlarını ve cenazelerini bekleyen ailelerimizle beraberdik. Olayın tamamına bir şekilde tanıklık ettik. Acılarını yaşamaya ve paylaşmaya devam ediyoruz. Deriklilere ve yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyoruz. 

Cengiz Holding ölüm saçıyor

Bugün sabah itibariyle DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş ve önceki dönem Derik Belediye Başkanımız ve milletvekili arkadaşımız Çağlar Demirel ile beraber il ve ilçe örgütlerimizle, Derik halkıyla birlikte mezarlıkta, hastanede ailelerin acısını paylaşmaya çalıştık. Bu acı tarif edilemez, büyük izler bıraktı ama bir hakikatin üstü asla örtülemeyecek. Baştan itibaren bir ihmaller zinciri var. Korunanlar ve ayrıcalıklar sınıfının çok rahat katliam yapma, kaza yapma ve bunun hesabını vermeme olayı ile karşı karşıyayız. Herkes çok iyi biliyor bütün Derik ve Mazıdağı halkı da çok iyi biliyor. Cengiz Holding’in Eti Bakır Tesisi Mardin’de yıllardır ölüm saçıyor. Doğayı katlederek ölüm saçıyor, yük gönderdiği tırlarıyla ölüm saçıyor. İpek yolunun kullanım biçimi, tırlarının kontrolsüz olması ile ölüm saçıyor. 

Yol, zamanında trafiğe kapatılsa katliam gerçekleşmeyecekti

En sonunda Derik’te bir katliam gerçekleşti. Katliamın asıl sebebi, aylardır bitmeyen yol yapım çalışması. Düşünün bir ana cadde, İpek Yolu’nun ana caddesi tırların vızır vızır geçtiği tek şerit üzerinden çift yönlü götürülüyor. Bugün hepimiz olay yerinden geçerken gördük, iki kaza gerçekleşiyor ama yol kapatılmıyor. Bugün sabahtan beri yol açılmış kazanın olduğu şerit trafiğe kapatılmış, yani dün zamanında tedbir alınsaydı, zamanında yol trafiğe kapatılsaydı, bu katliam gerçekleşmeyecekti. İki kaza arasında 20 dakikalık bir zaman dilimi var. Zamanında tedbir alınsaydı, ikinci katliam gerçekleşmeyecekti. Zamanında tırlar kontrol edilmiş olsaydı, yük tonajları kontrol edilseydi, bunlar gerçekleşmeyecekti. Öyle benim taşeron firmalarımdır, benim müşterilerimin sorumluluğudur diyerek, Cengiz Holding bu sorumluluktan kurtulamaz. 

21 canın kanı Cengiz Holding’in elindedir 

Cengiz Holding sırtını iktidara dayamış, her türlü doğa katliamını ve can kaybını kendisine hak görüyor. Onlardan alışveriş yapan müşteriler, o yükleri taşıyan kamyonlar ve tırlar, güçlerini iktidardan alarak katliamlar gerçekleştiriyorlar. İşin savunması çok basit, bizler müşterimize verdik dolayısıyla sorumlu değiliz. Sizler bu sorumluluğun başısınız. Sizler 21 canın kanı Cengiz Holding’in elindedir. Mardin’de yaşanan doğa katliamı, Eti Bakır Tesisleri'nden kaynaklanıyor. Katliamların sebeplerinden biri taşınan fosfatın yola dökülmesi ve oluşan kaygan zemin. Kaza, Eti Bakır’dan alınan fosfat ile gerçekleşiyor. Biz açıklama yaptık, sorumluluk müşterilerimizdedir diyorlar ama bu işten kurtulamazlar. Bizler müşterilere verdik, sorumluluk onlardır diyorlar. O tırların yükleri kontrol ediliyor mu, yükü sizden alıyorlar. Sorumluluk size ait. Tonajı aşmış bir tıra yük vermiyoruz derseniz müşteriniz ne diyecek. Siz, fren bakımı yapılmamış bozuk bir tıra yük vermiyoruz derseniz müşterileriniz ne yapacak. Gerekli kontrol yapılmıyor, iş güvenliği, yol güvenliği böyle bir şeydir. İşte klasik bir 5'li çete klasiği. Arkalarında iktidar var, istedikleri gibi insanlara katliam gerçekleştirebilirler. Ama bizler HDP olarak Deriklilerle birlikte dün akşamdan beri hastane önündeyiz. Herkes failin ve sebebin kim olduğunu biliyor. Halklar onlara gereken cevabı verecekler. Tekrar bütün Derik ve Mardin halkına başsağlığı diliyorum. Acıları acılarımızdır, gerçek failler hesap verene kadar bizler halkımızla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. 

Grup Başkanvekilimiz Danış Beştaş: Büyük bir acı yaşıyoruz

Bugün Derik yasta, hepimizin gördüğü gibi esnaf kepenk kapatmış, Derik 7’den 70’e bugün mezarlıkta cenazelerini uğurluyorlar. Hakikaten çok büyük bir acı yaşıyoruz. Büyük bir trajedi, 21 insan yaşamını yitirdi. Aynı aileden insanlar, kadınlar, çocuklar, avukat arkadaşlar, gençler var. Bu yas hepimizin yası, biz de yasta olduğumuzu ifade ediyoruz. Parti Sözcümüz sevgili Ebru Günay açıkladı, Cengiz Holding’in olayı nasıl gerçekleştirdiğine dair. Biz de sabahtan itibaren heyetimizle birlikte buradayız. Sadece birkaç gözlemimi paylaşmak istiyorum.

Cenazesi olanlara GBT yapıp cenazeyi beklettiler

Evet buradaki insanların, Deriklilerin, Kürtlerin yaşamının bir değeri var mı diye bir kez daha sorduk kendimize. Daha az değerli, daha az korunuyor. Çünkü biz Diyarbakır’dan geldik, üç yoldan sonra yolumuz kesildi. Kolluk gücü tarafından yolumuz kesildi ve konuştuk, bakın biz taziyeye yetişeceğiz, heyetle beraber gidiyoruz, mezarlığa yetişmemiz lazım. ‘Biz herkese GBT yapmak zorundayız’ dediler. Bunu ikna edemedik, tek tek araçların içindekilerin GBT’si yapıldı. O da kalmadı, ilerledik, cenaze aracı geldi arkamızdan, şu an kime ait olduğunu bilmiyorum ama kazada yaşamını yitirenlerden bir vatandaşımızın cenazesiydi, şunu gördük. Şu resmi bütün Türkiye’nin ve dünyanın görmesini istiyorum. Cenaze aracı ilerde bekledi, arkasındaki aile bireylerinin yetişmesi için, neden çünkü aile bireylerinin GBT’si yapılıyor. Kendi cenazesini defnetmeye giden ailenin GBT’si yapılarak, cenaze o sıcakta aracın içinde, ambulansın içinde bekletiliyor. İşte biz polis devleti derken, biz güvenlik devleti derken, özgürlük yok derken, bu çıplak manzaraların herkes tarafından bilinmesi ve görünmesini istiyoruz. 

Güvenliklerini vatandaşın acısının üzerinde tutuyorlar

Tabii ki İçişleri Bakanı’nın Derik’e geldiğini biliyoruz, davul zurna ile geldiler. Dün akşamdan beri yandaş medyaları, bütün ana haberlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu taziye dilekleri için, acıları paylaşmak için Derik’te. Herkes gelip acı paylaşabilir ama acı paylaşırken, oradaki yurttaşlara eziyet yapılmaz. Biz geldik, burada 4 milletvekiliyiz, belediye başkanlarımız var, yöneticilerimiz var, şehir merkezinde durdurulduk. Neymiş, İçişleri Bakanı Soylu, taziyelere gidiyormuş, bize ne! Gidiyorsa gitsin, normal bir vatandaş gibi gitsin. Bu vatandaştan niye koruyor kendisini. Niye kendi güvenliğini vatandaşın bu büyük acısının üstünde tutuyor. Öyle bir şey olabilir mi? Acıyı paylaşmaya gideceksiniz, bütün şehri kilitleyeceksiniz. Kolluk güçleri burada, dün neredeydiniz? Kaza olduğunda 20 dakikalık süre zarfında, o kazanın etrafını sarsaydınız, geçişi yasaklasaydınız, trafik polislerine söylüyorum, o tır gelip insanları ezemezdi. Ne zaman kendi güvenlikleri olsa, yaşamı felç eden içişleri bakanlığı ve emrindekiler, insan hayatı söz konusu olduğunda, bu ülkenin, bu ilin, ilçenin, Kürt halkının yaşamı söz konusu olduğunda zerre-i miskal önemsemiyorlar. 

Yas gününde GBT yapan anlayışı hep birlikte göndereceğiz

Buradan Süleyman Soylu’ya söylüyorum; burada biz varız, biz bir yere gittiğimizde yanımızda tek bir koruma yok. Biz tek başımıza gidiyoruz. Vatandaştan çekinmiyoruz, korkmuyoruz. Aynı şekilde gidip İzmir’de, Yozgat’ta, Trabzon’da dolaşıyoruz. Çünkü vatandaş ile aramızda bir bariyer yok, bir kaygımız yok. Bunu kabul etmiyoruz, Derikliler bu manzarayı unutmayacaklar. Bizi bekleten, GBT yapan, böyle bir yas gününde bir iktidar anlayışını hep birlikte göndereceğiz. Bugün siyaset yapmayacağız ama içişleri bakanı burada, Deriklilerin acısını bu şekilde paylaşamaz. Gelip her tarafı polislerle donatarak, yolları keserek, GBT yaparak, vatandaşın acısını paylaşıyorum diyemez. Bu da kendisine cevabımdır. 

Son olarak, hakikaten çok üzgünüz, acımız çok büyük. Umarım yaralılardan daha fazla can kaybı haberi almayız. Ama maalesef aldığımız bilgilere göre, 6 kişinin daha çok ağır olduğunu, yoğun bakımda olduğunu öğrendik. Umarız bir an önce sağlıklarına kavuşurlar. Bütün ailelerimize başsağlığı diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum, hepimizin başı sağ olsun. Hemşerilerimin hepsine en içten duygularımla tekrar başsağlığı dileklerimi iletiyorum. 

Hevseroka Giştî ya DBP’ê Salîha Aydenîz: Çima ev qeza li Kurdistanê evqas hesan pêk tên?

Çapemeniya hêja gelê Dêrikê ez jî li ser navê DBP'ê we silav dikim. Duh du bûyerên wekî qetlîamê qewimîn. Di van herdu qezeyan de mirovên me yên hêja, hemwelatiyên me hatin qetilkirin. Îro em bi heyetekê li vir in. Duh parlamentera me Ebru û Meral bi aweyekî berfireh behsa pêkhatine van qezeyan kirin. Çima ev qeza li Kurdistanê evqas hesan pêk tên, behsa wê kirin. Ewên tên li Kurdistanê kar dikin ji bo ranta xwe ji bo pêşeroja xwe ji bo qesra xwe mezin bikin xebat dikin û tu carî gelê Kurdistanê naparêzin. Lewma li Kurdistanê talankirina xwezayê, jiyanê û mirovahiyê pêk tê. Ev yek ji neyartiya gelê Kurd ji neyartiya xwezaya gelê Kurd pêk tê. Lewma ev qeza evqas eşkere pêk hat. Em wekî DBP li Dêrikê ji bo ku êşa mezin parve bikin li vir in. Ev êşa me hemûyan ne. Em hem ji kesên li Dîlokê jiyana xwe ji dest dan, hem jî ji bo yên li Dêrikê jiyana xwe ji dest dane em ji gelê Kurdistanê re sersaxiyê dixwazin, ji birîndaran re jî şîfayê dixwazin. Em eşkere bibêjin, em dizanin ku dê bixwazin ser van bûyeran bigirin. Lê em wek DBP û HDP heya berpirsiyariya wan bûyeran derkevin holê em ê tevbigerin. Em ê heya dawiyê şopdarê vê yekê bibin. Em cardin sersaxiyê dixwazin. Serê gelê me sax be. 

21 Ağustos 2022