Heyetimiz selin vurduğu Karadeniz’de: Bu ülkeyi yöneteceğiz ve felaketlere yol açan uygulamalara izin vermeyeceğiz

Eş Genel Başkan Yardımcımız Alican Önlü, Ekoloji Komisyonumuz, Karadeniz Bölge Örgütlenme Komisyonumuz, PM üyelerimiz, milletvekillerimiz ve İl Temsilcimizden oluşan heyetimiz, Karadeniz'de sel felaketinin yaşandığı yerlere geçmiş olsun ve dayanışma ziyaretinde bulundu:

Felaketin en fazla etkilediği bölgelerden biri olan Sinop’un Ayancık İlçesi ile Babaçay Köyünde ziyaretlerde bulunan heyetimiz bölge halkının yaşadığı acıları paylaştı. 

HDP heyetine yaşadığı mağduriyetleri anlatan bölge halkı, hükümetin sorumluluğuna işaret etti. Ziyaretlerden sonra kısa bir açıklama yapan Ekoloji Komisyonu Eş Sözcümüz Menekşe Kızıldere burada yaptığı konuşmada, felaket sonrası yaşananları incelemek amacıyla bölgeye geldiklerini ifade ederek yaşananların iklim krizinden kaynaklandığını sözlerine ekledi. Uzmanların bu konuda uyarılar yaptığını hatırlatan Kızıldere, şöyle konuştu:

Felaketin boyutunu artıran yapılaşma ve planlama hatalarıdır

“İklim krizinin etkilerini, yangınlar, kuraklık, seller olarak görüyoruz. Van’da da Kars’ta da Karadeniz’de de sel felaketleri yaşandı. Uzmanlar sellerin kalıcı olduğu konusunda uyarılar yapıyor ve bu konuda önlem alınmalıdır. Fakat biz buraya geldiğimizde selin felakete dönüşmesinin altında yapılaşma sorunları, bir takım devlet kurumlarının coğrafyaya aykırı planları olduğunu gördük. Örneğin Orman Bakanlığı'nın tomruk depolama alanının felaketin boyutunu artırması, olmaması gereken yerlere imar veren yetkililer gibi. 

Yurttaşları suçlayan bir yaklaşım var

Yetkililer dere kenarlarına ev yapıldı diye suçu yurttaşlara atıyorlar ama buralara imar verenlere bakmak lazım. Bu inşaat çılgınlığına bakmak lazım. Zaten vatandaşlarımız mağdur ve mağduru suçlayıcı bir dil kullanılıyor. Burada dinlenmesi gereken yurttaşlarımızın talepleridir, fakat bunun da yapılmadığını görüyoruz. Bu yaraların sarılması yerine hala kredi verilmesinden bahsediliyor. Burada sel felaketinin yaşandığı, insanların yaşamını yitirdiği yerlere siteler dikmekten yeni binalar yapmaktan bahsediliyor. Ne coğrafyaya ne yurttaşların taleplerine uygun afet sonrası bir planlama ve yardım söz konusu değil. Afetin bu denli büyük olmasının nedeni de bu planlama hatalarıdır. Maalesef iklim krizi etkileri artarak devam edecek. Bu bölgede seller devam edebilir. Burada yapılan enerji çözümleri, yapılaşma, kent planlaması sel ve afetler dikkate alınarak yapılması gerekir. Bu önlemleri ciddi şekilde artması gerekir.” 

Kızıldere Ayancık’ta geçmişte alınan kimi küçük tedbirlerin felaketin boyutunu diğer yerlere göre düşürdüğünü belirterek bunun da “alınacak tedbirlerin ne kadar hayati olduğunu” gösterdiğini söyledi. “Bizim buradan çıkaracak derslerimiz var” şeklinde konuşan Kızıldere, yurttaşların yalnız bırakılmaması gerektiğini söyledi. 

Ekoloji Komisyonu Eş Sözcümüz Naci Sönmez ise, başsağlığı dileğinde bulundu ve yaraların sarılması için “dayanışma ağı oluşturulması” çağrısı yaptı ve şöyle konuştu:

Biz bu ülkeyi yönetince ekolojik felaketlere yol açan hiçbir uygulamaya izin vermeyeceğiz

“Halkımız dayanışma ağı oluştururken biz de muhalefet partileri olarak gerek sokakta gerek parlamentoda, hayatımızın tüm alanlarında özellikle iklim krizine dikkat çeken bu afetlerin doğal olmadığını, sorumluluğunun da yöneticilerin sırtında olduğunu vurgulamamız lazım. Dünya ciddi bir krizden geçiyor. Söylenecek söz çok basit, bu ekolojik krize karşı tedbir almanın yolu ekolojik bir yaşam inşa etmekten geçer. Sadece yerimizin yurdumuzun kendi çıkarlarımız doğrultusunda yaşadığımız ekosistemi koruyarak bütün canlıları güvenli bir şekilde yaşayacakları bir ekosistemi inşa etme sorumluluğumuzla karşı karşıyayız. Biz parti olarak zaten ekolojik ve demokratik bir mücadeleyi önümüze koymuş bir partiyiz. Önümüzdeki günlerde inşallah iktidarın bir parçası olursak Ayancıklılar, bütün Karadenizliler ve bu felaketleri yaşayan bütün halkımız bilsin ki, biz yaşananları kökten çökecek bir reforma imza atacağız. Asla doğa ile barışık olmayan, kapitalizmin sınırsız bir şekilde doğayı talan etmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Kapitalizme karşı mücadelemizi ekolojik bir düzen inşa etmek üzere yola çıkarak inşa edeceğiz. Yeniden halkımıza başsağlığı diliyoruz, geçmiş olsun diyoruz. Sadece buralara gelip giden bir parti olmayacağız, aynı zamanda halkımızın yaşadığı yıkımları önlemeye çalışacağız.” 

19 Ağustos 2021