İstanbul Milletvekilimiz Hüda Kaya, Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, toplumdaki yozlaşmaya dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
Toplumumuzda bugüne kadar görülmemiş derecede bir ahlaki ve inanç çürümesiyle karşı karşıyayız ve bu o kadar korkunç boyutlara geldi ki her gün, her saat duyduğumuz yeni bir haberle sarsılıyoruz resmen. "Böyle mi olacaktı" diyoruz, 16 yıllık bir muhafazakâr iktidarda. "Bu toplumun çocukları, hocaları, din âlimi diye geçinen şarlatanları böyle mi, bu hâllere mi gelecekti" diyoruz artık.
Artık çocuklarımızın güvenliği kalmadı, kadınların geleceği kalmadı, halkımızın umudu kalmadı. Bir cemaate mensup hoca kılıklı biri çıkıyor, "Tek kadınla yetinen erkek sapıktır" diye böyle bir ahkâm kesiyor utanmadan. Böyle bir ahlaksızlık, böyle bir sapıklık görülmüş değil. Yine bir tanesi, bugünkü yeni bir haber: 6 yaşındaki bir çocuk "Anne, ben hamile kalır mıyım" deyince tecavüze uğradığı anlaşılıyor. Bu, bir değil, beş değil, yüz değil, yüzlerce örnek var böyle. Bunlar için bir şey yapmak gerekmiyor mu? Sizlerin de ailesi var, sizlerin de çocukları var, gençleriniz var, geleceğimiz var, 80 milyon insanın umudu var. Artık sözün bittiği yerdeyiz.
İnsanların vicdanını çürüttüler
Ali Şeriati'nin çok güzel, kıymetli bir sözü var: "Dindar bir toplumu ancak din adına din adamları kandırabilirdi." İşte bugün ülkemizin, toplumumuzun geldiği nokta tam da bu, bunun gerçeğini yaşıyoruz. Din adına kim istismar ediyorsa, din adına kim sahtecilik yapıyorsa, kim kullanıyorsa, ağzına alıyorsa… Haddini bilmeden ileri geri konuşarak insanların inanca olan güvenini bile bitirdiler, çürüttüler insanların vicdanını.
Gözaltında kaç kadının başörtüsünün açıldığını biliyor musunuz?
Evet, yine, 28 Şubat edebiyatı yapan ey iktidar vekilleri, bugün kaç tane şehrin emniyetinde gözaltında kaç kadının başörtüsünün açıldığını biliyor musunuz? Biliyorsunuzdur muhakkak. Bırakın onu, Erdemli'de biyoloji öğretmeni bir kadın kızıyla gözaltına alınıyor. Duruşunu, inancını, şunu bunu desteklemeyebiliriz, mesele bu değil, bir kadının -kim olursa olsun- karşı karşıya kaldığı tehlikedir, tehdittir söz konusu olan. Bir kadın, kızıyla gözaltında sorgulanıyor ve kızına tecavüz etmekle tehdit ediliyor. Artık vicdanları kurtarmanın zamanı geldi geçiyor. Söylenecek söz yetmiyor artık, kelimeler tükenmiş durumda.
Kadınlar devletin evinde tecavüzle tehdit ediliyor
Her gün kadın ve çocuk tecavüzlerini konuşup çözüm bulalım diye bizler çırpınırken, gözaltında bile, devletin güvenlik güçlerinin evindeyken -ki orası sonuçta bir devlet kurumudur- orada bile kadınlar eğer tecavüzle tehdit ediliyorlarsa bunu biraz düşünmek gerekiyor.
15 Mart 2018