İktidar yarattığı krizi devlet yurtlarını boşaltarak çözemez!

Eğitim Politikaları Komisyonu Eş Sözcümüz Gülistan Kılıç Koçyiğit'in açıklaması:

6 Şubat’ta Maraş merkezli 10 ilde yaşanan  depremin iktidarın yıllardır sürdürdüğü politikaları nedeniyle bir felakete dönüştüğünü görüyoruz.

Toplumsal, ekonomik, kültürel, sosyal ve ruhsal etkileri yıllara yayılacak olan deprem süresince AKP-MHP iktidarının tek rolü, varlığını gösterebilecek hak gasplarına ve güvenlikçi anlayışa yeniden başvurmak olmuştur.  Sadece depremin yaşandığı illerde değil, tüm ülkede okulların açılmasını erteleyerek öğrencilerin eğitim haklarını engelleyen iktidar, yükseköğretimde yaza kadar uzaktan eğitime geçme ve yükseköğretim öğrencilerinin kaldığı devlet yurtlarını boşaltma kararı almıştır.

Yükseköğretim kurumlarının yaza kadar açılmayıp öğrenci yurtlarının da ivedilikle boşaltılmasının istenmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu karar, öğrencilerin eğitim haklarının engellenmesi anlamına gelmektedir. Depremin tahribatını gidermek yerine toplumsal yaşamda yeni tahribatlar açan iktidar, tüm toplumu kendi çoklu krizinin içine çekmektedir. Bununla birlikte; öğrenci yurtları, depremzede aileler için uygun yerleşim mekânları olmadığı gibi, yüz binlerce depremzedenin barınabileceği insani koşullar öğrencilerin eğitim hakları engellenmeden yaratılmalıdır.

Kaldı ki, pandemi deneyimi dijital eğitimin, hiçbir tür ve düzey eğitimde olumlu herhangi bir sonuç yaratmadığını ortaya koymuştur. Türkiye’deki dijital eğitim deneyimleri her kademe eğitimde başarısızlıkla sonuçlanmış ve bu uygulama nedeniyle binlerce öğrenci örgün eğitimden kopmuş ve okul dışına itilmiştir. YÖK gibi MEB de hala bu kayıpların nedenini açıklayamamakta, hesabını verememektedir. Yüzbinlerce insanın evinin yıkıldığı, bırakın internete erişimi, temel insani ihtiyaçlara bile erişemediği bugünkü koşullarda uzaktan eğitime geçme ısrarı yükseköğretimin gözden çıkarılması anlamına gelmektedir. İktidar toplumun faydasını gözetmeyen bu tutumundan derhal vazgeçmelidir.  

Üniversiteler, yalnızca dört duvar arasında ders yapılan kurumlar değil, bilimsel, kültürel deneyimlerin yaşandığı ve toplumsal sorunlara karşı muhalefetin örgütlenebildiği mekânlardır. Uzaktan eğitime geçme kararı alan iktidar, üniversite öğrencilerinin bir araya gelebileceği, yaşanan sürece müdahil olacağı bir yolu engellemeye çalışmaktadır.

AKP-MHP iktidarı her zaman olduğu gibi sorun çözmeye değil, yarattığı krizleri büyütmeye ve iktidarını toplumsal tepki olasılığını dahi tamamen ortadan kaldırmaya çalışarak tesis etmeye çalışmaktadır. Depreme müdahale konusunda asgari kurumsal yapıya dahi sahip olmayan iktidar, çürümüşlüğünü ve başarısızlığını eğitim alanında aldığı kararlarla bir kez daha göstermektedir. AKP-MHP iktidarının toplumsal yaşamda yarattığı krizleri; eğitimi engelleyerek, devlet yurtlarını boşaltarak ve öğrencilerin kişisel eşyalarını toplayarak çözemez.

Depremin doğrudan etkilediği 10 ilde kayıtlı ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin örgün eğitime kayıpsız devam etmesi için pedagojik açıdan uygun ortak eğitim alanları en acil şekilde inşa edilmeli, öğrenciler için ekonomik ve psiko-sosyal destekler sağlanmalıdır.

Yükseköğretimle ilgili alınan uzaktan eğitim kararından derhal vazgeçilmeli, öğrenciler yurtlarına ve okullarına geri dönmelidir. Deprem bölgelerindeki üniversitelerde okuyan üniversite öğrencilerinin deprem bölgesine yakın illerdeki üniversitelerde eğitim süreçlerine devam etmesi için gerekli düzenlemeler ivedilikle uygulamaya konulmalı, öğrenciler için barınabilecekleri ve geçinebilecekleri koşullar bir an önce sağlanmalıdır. Depremden etkilenen tüm temel eğitim ve yükseköğretim öğrencileri için karşılıksız burs programları uygulamaya konulmalıdır.

Gülistan Kılıç Koçyiğit
HDP Eğitim Politikaları Komisyonu Eş Sözcüsü
16 Şubat 2023