
Diyarbakır Milletvekilimiz İmam Taşçıer'in, Kürt sorunu bağlamında yıllardır açıklanan paketlerin şu ana kadar toplumsal barışımıza etkilerinin, söz konusu paketlerin ne kadar başarılı olabildiğinin ya da başarısızlıklarının sebeplerinin araştırılması amacıyla verdiği araştırma önergesi:
GEREKÇE
Cumhuriyetin kuruluş yıllarından itibaren Kürt meselesi ile ilgili onlarca rapor, plan, proje ve paket hazırlanmış, bunlar belirli tarihlerde ‘‘Şark Islahat Planı’’, ‘‘Cennet Paketi’’, ‘‘Demokrasi Paketi’’,‘‘Kurtarma Paketi’’,‘‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’’ gibi isimler altında ilan edilmiştir. Söz konusu paket, plan ve projelerin Kürt meselesini çözmek, bu meseleden kaynaklı sıkıntıları gidermek ya da silahı devreden çıkarmak amaçlı olduğu açıklanmıştır. Cumhuriyetin bir asrı geride bırakan tarihinde söz konusu plan ve paketler sürekli çıkarılmış fakat bu mesele çözülememiştir. 90 yıl önce yazılan Şark Islahat Planı ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun sadece çok azını açıklayabildiği ‘‘Terörle Mücadele Master Planı’’ arasında değişen zaman koşulları dışında pek bir fark yoktur.
Son 30 yıllık çatışma sürecinde ilk olarak, 1992 yılında Süleyman Demirel’in Başbakanlığındaki hükümet, "Güneydoğu Paketi’ni kamuoyuna sundu. Pakette, "Yatırımların hızlandırılarak tamamlanması, özel sektörle işbirliğine gidilerek bölgeye teşvikleri sağlanması, teknoloji yoğunluklu sanayinin tercih edilmesi, işsizliğin çözülmesi ile Şırnak, Batman, Siirt gibi iller ve bağlı ilçelerin acil ihtiyaçlarının süratle giderilmesi" gibi tedbirler düşünülüyordu. Fakatpaket hazırlandığı sırada devlet güçlerinin bugünküne benzer şekilde ablukaya aldığı Cizre'de Mart 1992 tarihinde yapılan Newroz kutlamalarında en az 57 yurttaş öldürülmüştü.
Demirel'den bir yıl sonra bu kez Tansu Çiller, Bask Modeli'ni gündeme getirdi. Ekim 1993 tarihinde Kürt halkına karşı işlenen ağır suçların sorumlularından biri olan dönemin Başbakanı Çiller, "BASK Modelinin soruna çözüm olabileceğini" açıkladı. Özerk bir yapılanmaya sahip olan BASK Modelinin Kürt sorunu kapsamında tartışılması o güne kadar yapılan en pozitif açıklamalardan biri olmasına karşın köy yakmalar ve failli meçhul cinayetler açısından 93 yılı en kanlı yıl oldu.
1996 tarihinde bu kez "paket" dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan tarafından açıklandı. Ağrı'da, Bakanlar Kurulu toplantısı yapan Erbakan yine ekonomi ağırlıklı bir "Güneydoğu Paketi" açıkladı. Kürt sorununu "geri kalmışlık ve yoksulluk" sorunu olarak tarif eden devlet, bir kez daha "ekonomik iyileştirmeler" yoluna gidiyordu. Yeniden, "Yatırımların tamamlanması, bölgeye kaynak aktarılması" gibi adımlar atılacağı vaat ediliyordu.
Eylül 1997 tarihinde de, bu kez ANASOL-D hükümetinin Başbakanı Mesut Yılmaz yardımcısı Bülent Ecevit ile Siirt'te "cennet paketini" açıkladı. Yaptığı açıklamada, bölgeyi "yatırım cenneti haline getireceklerini" söyleyen Yılmaz, geçmişte açıklanan paketlerin işe yaramadığını kabul ederek, bu kez kendilerinin eğitim ayağını da tamamlayarak paketi başarıya ulaştıracaklarını ileri sürüyordu.Yılmaz'ın açıklamaları ertesi gün gazetelerde "Güneydoğu'ya cennet paketi" başlıklarıyla haber oldu.Paketlerinaçıklandığı90’lı yıllarboyunca resmi kayıtlara göre 18.000’e yakın yurttaş faili meçhul bir şekilde öldürüldü.
2013 yılıitibari ileçözüm süreci başlamış ve çatışmasızlıksürecine girilmiştir. Son olarak Dolmabahçe’de Başbakan Yardımcısı, Bakan ve HDP heyetinin katılımı ileDolmabahçe Mutabakatı şeklinde kamuoyuna yansıyan metinin Cumhurbaşkanı tarafından yok sayılmasıyla beraberyeni bir şiddet ve çatışmadöneminegirildi.
16 Nisan referandumu akabinde Türkiye’de sübuta eren yeni siyasal dönemin temel başlıklarından biri yine Kürt Sorunu olmuştur. 2015 yılından bu yana devam eden çatışmalar, bugün Kürt Sorununun şiddete dayalı yöntemlerle çözülemeyeceğini tekrar göstermiştir. İlki 1992 yılında açıklanan, Mesut Yılmaz'ın 1997'de "cennet paketi" olarak tarif ettiği, paketlerle soruna çözüm bulunamadığı gerçekliğine rağmen her biri deneyim kazandırmıştır. Bu kapsamda, Türkiye’de Kürt sorunu bağlamında yıllardır açıklanan paketlerin şu ana kadar toplumsal barışımıza etkilerini, söz konusu paketlerin ne kadar başarılı olabildiğini yada başarısızlıklarının sebeplerinin araştırılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını talep ederiz.
2 Haziran 2017