
Herkes İçin Adalet kampanyamız kapsamında devam eden İş ve Aş Buluşmaları Artvin’de devam ediyor. Ekonomi Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Garo Paylan ve Ekoloji Komisyonu Eş Sözcümüz Menekşe Kızıldere basın toplantısı düzenledi. Paylan ve Kızıldere şunları söyledi:
Paylan:
İş ve Aş Buluşmaları kapsamında Diyarbakır, İzmir, Van ve Mersin’den sonra bugün de Karadeniz’deyiz, Hopa’dayız. Saray'ın gündemi zulüm, Saray'ın gündemi parti kapatmalar, Saray'ın gündemi İstanbul Sözleşmesi’ni kaldımalar, iptal etmeler ama biz HDP olarak Saray'ın gündemine takılmayacağız. Biz halkın gündemiyle dertleneceğiz. Halkımızın gündemi işidir, aşıdır, yoksulluğudur. İş ve Aş Buluşmaları kapsamında Karadeniz’in yoksulluğuyla, işsizliğiyle, dertleriyle halkıyla dertleşeceğiz. İş ve Aş Buluşmaları kapsamında bugün ve yarın Karadeniz’i dinlemeye geldik.
Saray, pandemi nedeniyle vatandaşın burnundan getirdi
Hopa’nın çay üreticisinin, nakliyecinin, balıkçıların, esnafın derdini dinlemeye geldik. Saray her ne kadar gündemi zulüm, kamplaşma ve kutuplaşmayla kurmaya çalışsa da bizler vatandaşın dertleriyle dertlenmeye geldik. Bir yıldır Saray, pandemi nedeniyle vatandaşın burnundan getirdi. Hem işyerlerini kapattı hem de aç ve açıkta bıraktı. Hep maske, mesafe ve temizlik dedi. Ancak dün AKP kongresinin yapıldığı salonda gördük ki AKP’liler için her şey mübah, lebaleb dolu salonlarda kongreler yapmak mübah.
Onlar kongre salonlarında eğleniyorlar ama 83 milyon yoksullukla karşı karşıya
Onların zaten işleri tıkırında; onların ekmek, iş, aş gibi bir derdi yok. Kongre salonlarında eğleniyorlar ama 83 milyon yoksullukla karşı karşıya. Pandemi tedbirleri çerçevesinde bir yıldır vatandaşımız aç açıkta, esnaf işsizlikle karşı karşıya. Çay üreticisi büyük sıkıntılar yaşıyor. AKP iktidarı; Karadeniz’in çayını almazken, Çaykur'a yeterli kaynak aktarmazken gümrük vergilerini sıfırlayan kararnameler yayınlıyor. Kendi kongrelerinde lebaleb salonlarda eğlenenler, halkın dertlerinden kopmuş durumdalar.
Dertlerini dinleyip Ankara'ya taşıyacağız ve çözüm önerileri sunacağız
Bizler Karadenizlilerin özellikle Hopa’daki nakliyecilerin dertlerinin farkındayız. Az önce Ticaret Odası’nı dinledik, iki gün boyunca da Hopa’da kurumlarla görüşmeler yapacağız. Doğrudan çay üreticisine gideceğiz. Nakliyecilerle, esnafla, şoförlerle buluşacağız, hepsinin dertlerini dinleyeceğiz. Amacımız bu dertleri dinlemek ve Ankara’ya taşımaktır. Aynı zamanda çözüm önerileri sunmak üzere iki günlük buluşmaları yapacağız. Bu buluşmada aynı zamanda ekoloji sorunlarını da gündeme taşıyacağız. Emekten Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Şaziye Köse, Ekonomi Komisyonundan Erol Katırcıoğlu, Ekoloji Komisyonu Eş Sözcülerimiz Menekşe Kızıldere ve Naci Sönmez de burada bizlerle olacak.
Kızıldere:
Özellikle Artvin ve Hopa’da birçok ekolojik itilafı bulunmakta. Bunların başında HES’ler ve madenler gelmekte. Hopa’nın çayını bitirdiniz şimdi yapılan HES’lerle hem geçim hem yaşam kaynağı olan dereleri de mi bitireceksiniz? Neredeyse 7.500 km²’lik yüzölçümü olan Artvin’de 129 HES projesi var ve bunların hepsi küçük küçük projeler. Artvin’in yüzde 71’i maden ruhsatı almış durumda. Ne ile geçinilecek? Hem Artvin hem de Hopa, sermayenin ablukası altında. Hopa halkına nefes alacak, yaşayacak yer bırakılmamış durumda. Tarım alanlarına maden ruhsatları verilerek yurttaşların sahip oldukları tarım alanları ve meraları tamamen sermayeye teslim edilmiş durumda. Ormanlar ve tarım alanları siyanürle maden aramanın yaratacağı kirliliğin tehdidi altında. Fakat halk boyun eğmiyor. Neredeyse 30 yıldır direnişe devam eden Cerattepe, sermayeye boyun eğmedi eğmeyecek.
Bu ekolojik varlıkları sermayeye peşkeş çekmenize izin vermeyeceğiz
Bizler de Halkların Demokratik Partisi olarak, Karadeniz’in tüm dereleri özgür akıncaya, ormanları özgür oluncaya dek direnişin ve mücadelenin yanında olacağız. Artvin ve Hopa’da yaşanan sel felaketleri ve doğal afetler sermayenin yıllardır doğaya verdiği zararın bir sonucudur. Bunun sorumluları, bu alanları 30-40 yıllığına sermayeye teslim edenler ve sermayenin kendisidir. Artık doğal afetler doğanın süreçleri olmaktan çıkmıştır ve doğaya verilen zararların bir karşılığı olarak ortaya çıkmaktadır. Bizler HDP olarak kurdun, kuşun, karıncanın hakkını, derelerin ve ormanların var olma hakkını, yurttaşlarımızın ekonomik sosyal, sağlık ve hukuki haklarını sonuna dek savunmaya devam edeceğiz. Bu hakları, bu ekolojik varlıkları sermayeye peşkeş çekmenize izin vermeyeceğiz.
25 Mart 2021