İşçi sınıfı Kemal Türkler’in yolundan yürümeye devam edecektir

Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Şaziye Köse'nin açıklaması: 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı, Türkiye İşçi Partisi kurucusu ve yönetim kurulu üyesi, büyük işçi önderi Kemal Türkler’i, katledilişinin üzerinden 40 yıl geçti. Kemal Türkler, 40 yıl önce evinden çıkıp sendikaya giderken alçakça bir pusuyla öldürüldü. 

Türkler, 1954-1980 arasında 26 yıl boyunca Türkiye Maden-İş’in, kuruluşundan Aralık 1977’ye kadar 11 yıl DİSK’in genel başkanlığını yaptı. TİP’in ve DİSK’in kurucusu olan Türkler, Türkiye sendikal hareketini en çok etkileyen liderlerden biridir. Türkler, 1961 Saraçhanebaşı mitingi, 1963 Kavel grevi, 15-16 Haziran 1970 direnişi, 1976 DGM direnişi, 1 Mayıs 1976 ve 1977 kutlamalarının da aralarında olduğu sayısız işçi eyleminin, grevin ve direnişin mimarı, örgütleyicisi, katılımcısı veya destekçisi olarak mücadeleci ve kararlı sendikacı olarak bugün de mücadelemize ışık olmaktadır. 

Kemal Türkler’in önderliği ile özdeşleşen mücadele yılları 1954’de başlar. O dönem grev yasak. İktidarın güdümündeki sendikalar işçilerden “grev istemiyoruz” diye imza toplayıp dilekçelerle hükümete bağlılıklarını bildiriyorlar. İstanbul sendikaları bu ortamda “grev hakkı” konulu bir toplantı düzenliyor. Türkler de konuşmacı ve konuşmasının ana vurgusu “grev işçi sınıfının hakkıdır”. Grev hakkı 1963’te alındı. 

1970 direnişi ile DİSK işçilerin güvenini kazandı. Önemli ücret artışları ve sosyal haklar alındı. 1974 başka bir dönüm noktası oldu. Sol hareket, işçiler arasında güçlendi. Genç, sosyalist işçi kuşağı yetişti, sendikalarda görev aldı. İşçi hareketi İstanbul, İzmit, Bursa, İzmir, Adana gibi sanayi kentlerinden Anadolu’ya taştı. Ceylanpınar’dan Murgul’a, İskenderun ve Mersin’den Trakya’ya, Samsun’dan Seydişehir’e sıçradı. 13 Şubat 1976’da İstanbul Kapalı Spor Salonu’nda binlerce işçinin katıldığı toplantıda 1 Mayıs 1976’nın alanlarda kutlanmasını önerdi. Öneri büyük bir coşkuyla kabul gördü. 1 Mayıs geleneği böyle yaşatıldı. 

Kemal Türkler’in liderliği, öngörüsü, kararlı duruşu, yetenek ve çalışkanlığı Türkiye sendikal hareketine teorik ve eylemsel pek çok deneyim kazandırdı. Bu deneyim bugün de işçi sınıfının mücadelesine, sendikal mücadeleye ışık olmaktadır. 

Kemal Türkler’i, 22 Temmuz 1980’de, evinin önünde, faşist katillerce pusu kurularak katledilişinin 40’ıncı yılında saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Yıllarca devlet tarafından korunan katillerinin ve asli faillerinin yargılanması için mücadelemiz devam edecektir. İşçi sınıfımız, yeni birleşik mücadele araçlarını oluşturarak, Kemal Türkler’in yolundan yürümeye devam edecektir.

Şaziye Köse
Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı
22 Temmuz 2020