İşçiden alıp sermayeye vererek istihdam sorunu çözülmez

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2016 yılı Kasım ayı verileri işsizliğin patladığının açık ilanıdır. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı bir yılda 590 bin kişi artmıştır. İşsizlik oranı yüzde 12,1 seviyesine çıkmış, tarım dışı işsizlik oranı yüzde 14,3 olmuştur. Genç nüfusun işsizlik oranı yüzde 22,6; kadın işsizlik oranı da 3 puan artarak yüzde 16 olmuştur. 15 yıldır ülkeyi yönetenlerin eseri olan bu vahim tabloyu objektifliği sorgulanan TÜİK bile gizleyememektedir.

İşsizliğin hızlı artışı karşısında panikleyen siyasi iktidar ‘istihdam seferberliği’ başlatıyoruz diyerek İşsizlik Fonu’na bir kez daha amaç dışı kullanım için el atmıştır. İktidar ‘istihdam seferberliği’ adı altında işçilerin alın terini yağmaya çıkmıştır.

687 No’lu Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bu yılın sonuna kadar işe alınacak her kişi için, İşsizlik Fonu’ndan şirketlere günlük 22,22 TL ödeme yapılması kararlaştırılmıştır. ‘İstihdam teşviki’ ve ‘istihdam seferberliği’ adına ucuz kredi anlayışı içinde işçilerin hakları sermayeye peşkeş çekilmektedir.

Emekçilerin katkılarıyla oluşturulan İşsizlik Fonu, iktidar tarafından bugüne kadar işsizler dışında birçok farklı amaç için kullanılmıştır. Çıkartılan KHK ile bu iş daha da kolaylaşmış; işçinin hakkı olan İşsizlik Fonu, işçiden alınıp sermayeye aktarılmaya başlanmıştır. Sermayenin finansal maliyetlerini ve kurlara bağlı gelişen zararlarını ortadan kaldıramayan hükümet, emekçilerin fonlarına ve ücretlerine el uzatarak sermaye üzerindeki maliyetleri azaltma derdindedir.

‘Tek adam yönetimi’yle, OHAL’le, KHK’larla, emir ve talimatlarla ne işsizlik sorunu çözülür ne de ülke ekonomisi düze çıkar. Bu yapılan ‘istihdam seferberliği’ değil, yanlış hükümet politikalarını işçilerin alın teriyle örtme seferberliğidir. İşsizlik Fonu’nun siyasi amaçlarla, denetimsiz ve konusu dışında kullanılmasına bir an önce son verilmelidir.

Emek sömürüsünü derinleştiren, işsizliği büyüten iktidarın ekonomik ve sosyal politikalarıdır. Türkiye’yi ‘tek adam yönetimi’ne taşımak uğruna, başta emekçilerin hakları olmak üzere halklarımızın öz kaynaklarını kendi ‘mutlak iktidarı’ uğruna israf eden siyasi iktidar yolun sonuna gelmiştir. Bu uygulamalara son verme niyetinde olmayan, tüm ülkeyi uçuruma sürükleyen bu anlayışa son verebiliriz. Halklarımızın ‘Hayır’da buluşması ile hem bu gidişata son vermek hem de umudu geleceğe taşımak mümkündür.

Serpil Kemalbay
Halkların Demokratik Partisi
Eş Genel Başkan Yardımcısı
17 Şubat 2017