
Referandum çalışmalarına İzmir mitingiyle devam ettik. Gündoğdu Meydanındaki mitinge katılan binlere Ertuğrul Kürkçü, Ahmet Yıldırım ve Pervin Buldan seslendi.
Konuşmalardan öne çıkanlar şöyleydi:
Ertuğrul Kürkçü:
21 Mart’tan bugüne yaşadıklarımız yapmak istediklerimizin ya da yaptırmamak istediklerimizin ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Biz evet de çıksa hayır da çıksa mücadeleye devam edeceğiz. Biz Erdoğan’a sert bir uyarı gönderip, “düşündüklerini yapamazsın, 21. yüzyılın orta yerinde yeni bir padişahlık kurdurtmayız” diye açık bir tutum takınacağız. Ama sizler de bizler de biliyoruz. Osmanlı’da oyun Erdoğan’ın heybesinde turp bitmez. Son dakika heybeden turp çıkarma ihtimali vardır. Hazırlıklı olalım. Bugünden ilan ediyoruz, bu gayrı meşru referandumdan çıkan tek sonuç meşru olacaktır o da hayır sonucu.
Taraflardan birinin elini kolunu bağlayarak sırtına binmek istiyorsunuz
Türkiye’de hiçbir medya organı Demirtaş’ın, Yüksekdağ’ın sesini, sözlerini, tutumlarını bilemedi. Ama her gün hakaret ettiniz, yaftaladınız, düşmanlaştırmaya çalıştınız. Şimdi diyorsunuz ki halk hakem olsun. Siz mücadele eden taraflardan birinin elini, ayağını, ağzını bağlıyorsunuz. Kendi sesinizi, sizin kibirli sesinizi, onlarca televizyon kanalından insanlara yayıyorsunuz ve halk karar versin diyorsunuz. Toplumun yarısının elini bağlayarak sırtına bindiğiniz bir toplum artık mümkün değil. Biz özgürlük, eşitlik, barış ve herkes için onurlu bir hayat istiyoruz.
Sen esaret sunuyorsun, biz özgürlük istiyoruz
Özgürlük, adalet, eşitlik barış ve herkes için adalet istiyoruz. Erdoğan ise, “siz bana 20 yıllığına sultanınız olma yetkisini verin ben size yol yapacağım.” diyor. Sen bizim paralarımızla yaptığımız yolları bizim gözümüze sokamazsın, o yollar zaten bizim. Biz özgürlük istiyoruz, sen esaret sunuyorsun, kabul etmeyeceğiz.
Onların da anlayacağı şekilde, tane tane hayır diyeceğiz
Milyonlar, halklar yanılabilir. Almanya’da, İtalya’da yaptığı gibi. Halklar, demagog faşist liderleri iktidara getirebilirler, ancak bu anlayışın hesabını bütün toplum öder. Türkiye’de yaşayan halklar bu hatayı yapmamalı. Türk tipi faşizmi dayatmamalı. Türklerin ve Kürtlerin eşit yurttaşlığa dayalı bir demokrasi kurabileceğini kanıtlayabiliriz. Faşizm oylanıyor ve biz faşizme hayır diyeceğiz. Tayyip Erdoğan’ın ve çocuklarının anlayacağı şekilde tane tane hayır diyeceğiz.
Yaşa Binali doğru konuşmuşsun
Binali Yıldırım ara sıra doğru şeyler söylüyor. Bakın, geçen gün demiş ki, “Cumhurbaşkanının yargılanma korkusundan kurtulması için bu sisteme ihtiyacımız var”. Yaşa Binali. Yaşa Milyonali. Doğru konuşmuşsun. Toplumun bu değişikliğe ihtiyacı yok sadece Erdoğan’ın ihtiyacı var. Çünkü yargılanma korkusu var.
40 harami düzeni kurmak istiyorlar, 41. harami de Bahçeli
40 harami düzeni kurmak istiyorlar, 41. harami de Devlet Bahçeli. Sizi istemiyoruz beyler. Sizler bu fikirlerinizde anlaşmış olabilirsiniz, ama bizim paramızla bunları yapamazsınız. Bundan 3 gün önce buradaki mitingde kullanılan o sahneyi yapmak için 100 bin lira harcanmıştır en az. Devletin parasıyla Erdoğan’ı hapishaneden kurtarmak için yapılan kampanyaya hayır diyoruz. Bizim paramızla bize diktatörlük dayatamazsınız.
Ahmet Yıldırım:
Son 10 günde gittiğim Kars’tan, Ağrı’dan, Muş’tan, Bingöl’den, Dersim’den, Diyarbakır’dan, Mardin’den İzmir’e selam olsun. İzmir’in her zaman tarihsel rolünü oynadığını, egemenlere karşı net durduğunu çok iyi biliyoruz. 16 Nisan günü başımızı dik tutan İzmir’in tarihsel rolünü oynayacağının, Türkiye’nin hayır rekorunu kıracağının farkındayız.
İzmir Türkiye’dir, Türkiye İzmir’dir
Türkiye’nin İzmir’in bu hoşgörüsüne, bu kardeşlik kültürüne, sizin desteğinize ihtiyacı var. İzmir Türkiye’dir, Türkiye İzmir’dir diyoruz. Bu iktidarın İzmir’den öğreneceği çok şey var.
Kendi paketlerini savunamıyorlar
Bu paketi hazırlayanlar, daha kendi partilerinin rızasını almadan bu paketi dayatıyorlar. Neymiş HDP hayır dediği için evet diyorlarmış. Kalıcı bir barış, özgürlük ve demokrasi umudu varken bu paketi hazırlayanla çıksınlar desinler ki “bu paketin 2. maddesi ülkeye özgürlük getirecek, 4. maddesi ekonomik refah düzeyini artıracak”. Ama inanın bu pakette hiçbiri yok. Varsa yoksa bize karşıtlık üzerinden kampanya yürütüyorlar.
Paketleriyle ilgili sözleri yok. Gençleri meclise taşıyacaklarmış. Rahat olun bu ülkenin en genç partisi HDP’dir. En fazla kadın olan, en fazla kültüre sahip partiyiz. Onlar gençleri cezaevine atmak için çağırıyorlar. Bu ülkenin en genç iki başkanı cezaevinde.
Erdoğan Diyarbakır’da 1 Nisan şakası yapmış
Cumhurbaşkanı gitmiş, Diyarbakır’da 1 Nisan şakası yapıyor. Diyarbakır gibi bir yerde belediye başkanlığı elinden alınmış kardeşinizim diyor. Sizin Diyarbakır’da gasp etmediğiniz belediye kalmadı. Mazlumun da zalim haline geleni böyle oluyor.
Hendeklere gömdüğünüz vicdandı
Dün Cumhurbaşkanı bu ülkeyi cehenneme çeviren bu savaşı hatırlatıyor. Neymiş “teröristleri hendeklere gömdük” diyor. Biz askeri olarak neyi gömdünüz bilmeyiz. Ama hendeklere gömmek istediğiniz şey vicdandı. Siz hendeklere 70 yaşındaki Taybet Ana’yı, Miray Bebek’i, insanlığı gömdünüz.
Abdullah Gül’e ‘evet’ dedirtemeyenler 80 milyona dedirtemez
Cumhurbaşkanı, önce kendi partisini ika etsin. Bir defa kendi partisinden bu partiyi kuran, genel başkan yardımcılığı, bakanlık yapmış olanları ikna edemeyenlerin, 80 milyonu ikna etmesi mümkün değildir. Hala Abdullah Gül’e evet dedirtemeyenlerin 80 milyona evet dedirtmesi mümkün değildir.
İyi ki farklıyız, farklı olmasak onlar gibi oluruz
Eş Genel Başkanlarımız, milletvekillerimiz ve 5 bin siyasetçimiz tutuklandı. Demokratik siyasette bizimle baş edemeyenler, sandıkta bizi yenemeyenler, bir güç siyasetinin arkasına sığındılar. Biz 80 milyonuz ve tekiz diyorlar burada. Bölgedeyse referandum müzikleri Kürtçe. Biz orada ne diyorsak burada da onu diyoruz. Farklı dillerden, inançlardan, kültürlerden oluşuyoruz. İyi ki farklıyız. Farklı olmazsak bunlar gibi oluruz, AKP oluruz, TRT gibi oluruz. Farklılıklarımızla birlik olacağız.
Pervin Buldan:
Eş genel başkanlarımız ne yazık ki burada değiller. Onlar cezaevinde olsalar da binler onlar yerine alanda. Tüm tutuklu vekillerimize selam gönderiyoruz. Bu meydanda konuşan Erdoğan neden evet dediğini anlattı. İdamı getireceğini söyledi. Türkiye halklarını alet etmeye çalışıyorlar. Türkiye halkları olarak tek adamlığınıza hep birlikte hayır diyeceğiz. Referanduma az bir zaman kala gözlerini Kürtlere diktiler. Kürtlerden nasıl oy alacaklarını düşünüyorlar. Kürtlerin referanduma hayır demesinin çok nedeni var.
Kürt halkı da İzmirliler de sana evet demeyecek
Bu ülkede 15 Temmuz akşamı bir darbe yapıldığı. HDP olarak darbeye karşı olduğumuzu dile getirdik. Sadece 15 Temmuz darbesinden söz etti. Peki, senin yaptığın darbeleri neden konuşmadın. Senin yaptığın darbelerden bahsetmezken 15 Temmuz darbesinin anlatarak oy istiyorlar. Kürtler senin Sur’da Cizre’de Silopi’de Devlet Bahçeli ile birlikte taş üstüne taş bırakmaz dediğini iyi hatırlıyor. Sana evet demeyecek. Sokağa çıkma yasaklarında cenazesi bekletilen annelerimizin ahları varken sana kimse evet demeyecek. Panzerlerin arkasında cenazeleri bağladığın günleri hatırlayan Kürtler sana evet demeyecek. İzmir’de yaşayan halklar da Cizre’de, Sur’da yaşananlara sessiz kalmayacak.
Yüksekdağ sırtını milyonlara dayadı
Bir sözümüz de Süleyman Soylu’ya. “Figen Yüksekdağ’a dört duvar arasına gönderdik. İstediği duvara sırtını dayasın” diye ahlaksızca bir açıklama yaptı. Figen sırtını milyonlara, kadınlara yaslıyor. Siz onları rehin aldınız. Sırf hayır çalışmasını yapmasınlar diye rehin aldınız.
Herkes oyunu kullanmadan önce elini kalbine koymalı
Pazar günü yapılacak seçim tarihsel bir öneme sahip. Pazar günü oyunu kullanacak olan her bir insanımız oyunu kullanmadan önce elini kalbine koymalı. Oy kullanırken Cizre’de katledilenleri unutmamalıyız. Bu nedenle kocaman bir hayır diyoruz.
Mutlaka kazanacağız
Buradan çıkar çıkmaz herkesin hayırını, ne anlama geldiği mutlaka anlatmalıdır. Bunu başarırsak demokratik bir Türkiye’ye uyanacağız. Biz kazanmışız. Hayır kazandı, biz kazandık, kadınlar kazandı. AKP’nin gidişatı 16 Nisan’da çıkacak oylara bağlı. Kürtler bu günlere kolay gelmedi. Çok bedel ödediler. Kürtler Kenan Evren, Tansu Çiller dönemi bilir. Hiç kimse önünde boyun eğmedi. Mutlaka kazanacağız. Yolunuz ve yolumuz açık olsun.
12 Nisan 2017