Kadın gazeteci ve basın çalışanlarına yönelik baskılara ilişkin önergemiz

Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran, kadın gazeteci ve basın çalışanlarına yönelik baskının tespiti ve çözümü amacıyla Meclis Araştırması açılmasını talep etti:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Türkiye’de özellikle basın özgürlüğünün tartışmalı durumu söz konusuyken kadın gazeteciler ayrıca ayrımcılığa ve baskıya maruz bırakılmakta, yine cinsiyet ayrımcılığı temelli birçok sorun yaşamaktadır. Gerek basın kurumlarında gerek haber sahalarında erkeklerin çoğunluk gösterdiği alanlarda var olma mücadelesi veren kadın gazetecilerin maruz kaldığı bu sorunların araştırılması amacı ile Anayasanın 98. ve İç Tüzüğün 104. ve 105. Maddeleri gereğince Meclis araştırması için gereğini arz ve talep ederiz.                            

GEREKÇE

Türkiye basın özgürlüğü konusunda oldukça vahim bir tablo sergilemektedir. Özellikle son yıllarda sarı basın kartı olan birçok gazetecinin basın kartlarına el konulmuş, kartı almaya dair süreç de zorlaştırılmıştır. Eskiden politik yatkınlığı ne olursa olsun, kart almak için yalnızca haberini yayınlattığını gösteren bir belgenin olması yeterli olan basın çalışanları bugün güvenlik soruşturmalarına tabii tutulmakta ve kartı alamamaktadır.

Haber için alanlara çıkan gazeteciler kolluk kuvvetleri tarafından taciz edilmektedir. Kart baskısı, ekipmanlara el koyma gibi problemlerle karşılaşan gazetecilerin işleri engellenmektedir. Ekipmanlar geri verilmemekte, verildiğinde kötü bir durumda olduğu görülmekte ve bu durumda mali bir destek verilmemektedir.

Avrupa Birliği'ne üye ülkeler ile aday ülkelerdeki basın ve medya özgürlüğü ihlallerini kayıt altına alan Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi’nin "Medya ve Basın Özgürlüğü İhlalleri İzleme Raporu"na göre, Türkiye’de yılın ilk altı ayında 71 basın özgürlüğü ihlali kaydedilmiştir. Raporda yer alan bilgilere göre, bu ihlallerin yarısından fazlası hukuk yoluyla gerçekleşmektedir.

Özellikle Mezopotamya Ajansı, JINNEWS, Yeni Yaşam Gazetesi gibi özgür basın olma iddiasını kuvvetle savunan kurumlarda çalışan gazeteciler sürekli baskılar ve tutuklamalarla karşı karşıya bırakılmaktadır.

Son olarak 25 Ekim 2022 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gazetecilere yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır, Urfa, Mersin ve Mardin’de birçok eve sabah saatlerinde eş zamanlı baskın düzenlenmiştir. Baskınlarda Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar ve Ceylan Şahinli ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer gözaltına alınmıştır. Gazetecilerin gözaltı süreleri iki kez uzatılmış, gözaltındaki gazetecilere psikolojik ve fiziksel “işkence” uygulandığına dair beyanlar kamuoyuna yansımıştır. Gözaltına alınan gazeteci Zemo Ağgöz, iki saatte bir beslenmesi gereken 45 günlük bebeğini beş saat sonra emzirebilmiştir. İddiaya göre 45 günlük bebeğin annesine avukat ya da babası aracılığıyla götürülmesine izin verilmemiş, bebek aramadan geçirilmiştir. Arama sırasında bebeğin bezi alınmış ve yerine başka bir bez takılmıştır. Ailesi, enfeksiyon taşıma riskine karşı bebeği emniyete götürmeyeceğini bildirmiş, bunun ardından Zemo Ağgöz’e ev hapsi verilmiştir. Avukatların görüştüğü gazeteci Berivan Altan, ev baskınında ters kelepçe ve işkenceye uğradığını belirterek polislerin gözaltı anını planladığını söylemiştir. Altan, polislerin evin kapısında uzun bir süre bekletildiğini ve polislere yelek getirildiğini aktararak, polisin “Sana baş eğdireceğiz, zorluk çıkarma” dediğini ifade etmiştir. Zorla kendisine baş eğdirilmeye çalışıldığını belirten Altan, emniyete götürüldüğü sırada polislere gelen telefonda görüntü istendiğini söylemiştir. Avukatıyla görüşen bir diğer gazeteci Emrullah Acar, parmak izi alındığı sırada JINNEWS muhabiri Öznur Değer’in polis tarafından darp edildiğini ve yerlerde sürüklendiğini aktarmıştır. Gazeteci Diren Yurtsever, evden çıkarıldığı sırada bir polisin evinin yanında bulunan bir esnafa “Burada teröristler yaşıyor” diyerek kendisini hedef gösterildiğini söylemiştir. Yurtsever, İstanbul Emniyeti’ne götürüldüğü araçta polisler tarafından sürekli cinsiyetçi hakaretlere ve tehditlere maruz kaldığını vurgulamıştır. İddiaya göre Yurtsever’in ayrıca Türk bayrağı altında zorla fotoğrafı çekilmeye çalışılmıştır.

Avukat Gülistan Ataş, cezaevinde görüştüğü JINNEWS muhabiri Derya Ren’e çıplak arama dayatıldığını, Ren’in bunu kabul etmediği için 5 gardiyan tarafından darp edildiğini aktarmıştır.

Diren Yurtsever, Berivan Altan, Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Ceylan Şahinli, Emrullah Acar, Habibe Eren ve Öznur Değer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanmıştır.

Basın çalışanlarına yönelik baskının tespiti ve çözümü amacıyla Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.

1 Kasım 2022