Kadın Meclisi Seçim Bildirgemiz

HDP KADIN MECLİSİ 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI VE MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ
SEÇİM BİLDİRGESİ

Bugün, verdiğimiz mücadelenin, emeğin sonuçlarının ne kadar büyük ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Biliyorsunuz gerek yerel seçimlerde gerekse genel seçimlerde kadın bildirgesi hazırlayan, kadınların sorunları ve bu sorunların çözümüne dair en kapsamlı çözüm önerilerini sunan tek partiyiz. Bugün biz kadınlar kendi seçim bildirgemizi, yani yol haritamızı açıklıyoruz, bu yol haritasını hayata geçirecek kadın adaylarımızı “biz” açıklıyoruz. Kendi hayatlarımız için kendi sözümüzü söylüyoruz.
Kadınlarla değişir, biz değiştiririz diyoruz!

Karşımıza pek çok barajla, baskıyla çıktılar. Seçim barajı, sokağa çıkma yasakları, savaş, Olağanüstü Hal, KHK’lar, şiddet, cezaevleri… Biz, kadınlara karşı insanlık suçları işlediler!
Fakat bilmedikleri bir şey vardı ki; biz kadınlar, irademiz, bedenimiz, kimliğimiz ve emeğimiz üzerindeki barajları doğduğumuz günden beri hissediyor, her gün bu barajlara karşı mücadele ediyoruz! Kurallarını etrafımızdaki erkeklerin koyduğu bu dünyada, hayatımızın önüne konulan barajları, en iyi biz kadınlar tanıyoruz!

Bugüne dek üniversitede, zindanda ve Mecliste kendi sözümüzün sahibi olabilmek için tüm irademizi ortaya koyduk. Direndik, öğrendik, paylaştık… En karanlık günlerde bile doğru olanı, adil olanı, hayata dair olanı inatla ve inançla söylemeye devam ettik. Kürt, Türk, Ermeni, Laz, Çerkes, Rum… her halkın anadilinin, kültürünün ve kimliğinin eşit, emeğinin de özgür olduğu; tek tipleştiren değil, çoğulcu ve birleştirici bir ülkeyi hayal ettik. Bundan hiç vazgeçmedik…

İşte bu yüzden onların barajlarını tanımıyoruz! Bugün bu topraklarda en direngen, en kararlı, en inançlı mücadeleyi biz kadınlar yürütüyoruz. Bunu 8 Mart’larda, 25 Kasımlarda bir kez daha gösterdik! Binlerce kadın sokaktaydık ve sokakta olmaya devam edeceğiz! Sokaklarda da Meclis’te de kadın iradesini göstermeye devam edeceğiz.

Gün, biz kadınlarla başlar, cesaretle dayanışan biz kadınlarla değişir!

Geleceğimizi saray iktidarına teslim etmiyoruz!

“Tek adam” ya da “Hep adam” sistemine her zamankinden daha büyük bir umutla karşı çıkıyoruz. Şiddet ve düşmanlığın karşısında kadın dayanışmasıyla durmak mümkün!

Bütün yetkiyi tek adamda toplayan başkanlık rejimine karşı bizler özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı demokratik güçlü bir parlamenter sistemi savunuyoruz.

Halkları karşı karşıya getirmek isteyen, kutuplaştıran ve tek tipleştiren; bunun da adını “yerli-milli” koyan anlayışa karşı tüm farklılıklarımız ile demokratik ve özgürlükçü bir Türkiye kuracağız.
Kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz

AKP hükümeti sürekli kadınların sabrını zorluyor! Şimdiye dek mücadele ederek kazandığımız haklarımızı elimizden almaya çalışıyor. Önce, kürtajı yasaklamaya çalıştılar; sonra boşanmak isteyen kadınları, erkek şiddetine karşı korumak ve destek politikaları geliştirmek yerine “aileyi korumak” adı altında şiddetle dolu evliliklerin devamını özendirdiler. Müftülere nikâh kıyma yetkisi tanıyarak Medeni Hukuk alanında din görevlilerinin yetkilerini artırdılar. Mal paylaşımı, boşanma gibi mücadeleyle elde ettiğimiz pek çok hakkımızı tehdit ettiler; çocuklara yönelik cinsel istismarda rıza yaşını fiilen düşüren bir kanunu yasalaştırdılar; çocuklara tecavüz eden erkeklerin evlenmeyi kabul etmeleri halinde serbest kalmalarını sağlayacak bir yasa tasarısı hazırladılar;

Kadınların tepkisi, birçok defa hükümeti geri adım atmak zorunda bıraksa da AKP hükümeti iktidarda olduğu müddetçe kazanımlarımızın tehdit altında olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha söylüyoruz. Bizleri evlilik, giyim, savaş siyaseti üzerinden bölmelerine, makbul/makbul olmayan diye ayırmalarına izin vermeyeceğiz.

Başörtümüze de etek boyumuza da kendimiz karar vereceğiz.

Bizler, kadınlarla ilgili tüm sorunlara doğrudan kadınların ve kadın örgütlerinin çözüm geliştirdiği “Kadın Bakanlığı”nı kuracağız.

Kadınların uluslararası birlikteliğinin kutlaması olan 8 Mart’ı kadınlar için resmî tatil ilan edeceğiz.

Militarist, Tekçi, Cinsiyetçi Düzen Kadınlarla Değişir!

Cinsiyet Eşitliğini Sağlayacağız!

Dünya Ekonomik Forumu’nun 144 ülke üzerinden yaptığı araştırmaya göre, Türkiye kadın-erkek eşitliğinde 131’inci sırada. Kadın erkek eşitsizliğinin sonucunda şiddete ve ayrımcılığa uğruyoruz.
CEDAW ve İstanbul Sözleşmesini etkin bir şekilde uygulayacağız. Kadınların karar mekanizmalarında, eğitimde, işyerlerinde ve hayatın her alanında eşit bireyler olmasını sağlamak için gerekli politikaları hayata geçireceğiz.

Toplumsal, kültürel ve siyasal alanda LGBTİ+’lara karşı her türlü eşitsizliğin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını sağlayacak adımları atıp, eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürdürebilecekleri koşulları oluşturacağız.

Bizi Yok Sayan Bu Düzen Kadınlarla Değişir!
Kadına Yönelik Her Türlü Şiddete Son!

Kadına yönelik şiddet; tek bir kadına yönelmiş görünse de aslında tüm kadınları, hepimizi susturmayı, bedenlerimizi ve hatta zihinlerimizi kontrol altına almayı hedefler; politiktir, ideolojiktir!
Kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele edeceğiz. Yeterli sayıda, ulaşılabilir, kadın dostu sığınaklar açacağız.

Şiddete maruz kalan kadını başvuru yaptığı andan itibaren kadın dostu bir yaklaşımla koruyan ve kadının beyanın esas alan bütünlüklü bir sistem geliştireceğiz.
Tıbbi muayeneden yasal başvuru sürecine kadar tüm basamaklarda kadına yönelik şiddet alanında uzman personel görevlendirecek ve bu sürecin kadınların için ayrı bir eziyet olması durumunu ortadan kaldıracağız.

Erkek adaleti değil, gerçek adaleti hayata geçireceğiz. Artık bu ülkede kadın cinayeti davalarında “Erkeklik indirimleri” ve “kravat indirimleri” verilemeyecek.
Kadına Yönelik Şiddeti Besleyen Bu Düzen Kadınlarla Değişir!

OHAL ve Savaş İçin Değil, Cinsiyet Eşitliği İçin Bütçe!
Savaşın, rantın, ekolojik tahribatın, sömürü ve cinsiyet ayrımcılığının bütçesinden kurtulup bütçeyi, eğitim, sağlık, istihdam, kadına yönelik şiddeti önlemek için harcayacağız.
Cinsiyetler arası eşitsizliği ortadan kaldırmak için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemeyi hayata geçireceğiz.

OHAL ve Savaş Bütçesi Kadınlarla Değişir!
Emeğimizin Hakkını Koruyacağız!

Hemen hepiniz buraya evdeki o yorucu sorumlulukları yarım bırakıp geldiniz, biliyorum. Çünkü biz hem evde hem işte çalışıyoruz. Çifte mesai yapıyoruz. Emeğimize evde erkekler, işte patronlar tarafından el konuluyor.

Aynı işi yapmamıza rağmen erkeklerden düşük ücret alıyor, çalıştığımız işlerde birlikte çalıştığımız erkeklere göre çok daha zor terfi alıyoruz.

Kadınlar için güvenceli, insanca işler yaratacağız.

Eşit işe eşit ücret alacağız. İşleri kadın işi/erkek işi diye ayıran toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümüne son vereceğiz. Erkeklerin de ebeveynlik sorumluluğunu üstlenmelerini, ev emeğini paylaşmalarını teşvik edeceğiz.

Her kadın için baba ve kocaya bağımlı olmayan sosyal güvence ve emeklilik hakkı sağlayacağız.
Emeğin Hakkını Gasp Eden Bu Düzen Kadınlarla Değişir!

Kadın Yoksulluğuna Son Vereceğiz!

Yoksulluktan en fazla etkilenen biz kadınlarız. Bizler yoksulluğu erkeklerden daha farklı bir biçimde yaşıyoruz.

Toplumsal hayata katılamıyoruz, sürekli evin geçimini sağlamak için ayın sonunu getirmeye çalışıyoruz. Sosyal yardım bulabilmek için kapı kapı dolaşmak zorunda kalıyoruz.

Bizler, kadınların öncelikle ihtiyaç duydukları eğitimi almalarını ve istihdama katılmalarını sağlayacağız.

Şartlı sosyal yardımların yerine bir yurttaşlık hakkı olarak herkese insanca yaşamasına yetecek kadar sosyal destekte bulunacağız.

Sosyal güvencesi ve geliri olmayan, boşanmış, eşi vefat etmiş ve yalnız yaşayan kadınlara yapılan sosyal destek asgari ücretten az olmayacak şekilde sosyal destek sunacağız.

Muhtaç Bırakma Siyaseti Kadınlarla Değişir!

Eşit ve Ayrımsız Sağlık Hakkı

Sağlık birçoğumuz için lüks! Muhafazakârlık ve neoliberal sağlık politikaları ile kadın sağlığı politikalarının yerini annelik ile ilişkili sağlık hizmetleri alıyor. Ticarileşen sağlık nedeniyle tedavimizi ertelemek zorunda kalıyoruz veya tedavi olamıyoruz.

Sağlık sadece tedavi olma süreci değildir, sağlık esas olarak hasta olmama halidir. AKP’nin savaş, baskı ve sömürü düzeni sağlığımızı bozan temel etmendir.

Bizler tüm kadınlar için sağlıkta etkin önleyici politikaların yanında eşit, ulaşılabilir, anadilinde, cinsiyetçi olmayan nitelikli ve ücretsiz sağlık hakkını güvence altına alacağız.

Doğum kontrolü ve cinsel sağlık hizmetlerini yaygınlaştıracağız.
Kürtaj hakkının önündeki fiili engelleri kaldıracağız.
Sağlığı Yok Eden Sağlıkta Dönüşüm Politikası Kadınlarla Değişir!
Konut Satışı Değil, Barınma Hakkı!

Televizyonlar sürekli inşaat reklamlarını veriyor; ama çoğumuz sağlıksız evlerde yaşıyoruz. Biz kadınlar yaşamımızı sürdürebileceğimiz ucuz, güvenli, yeşil alanı olan, komşuluk ilişkilerini güçlendiren konutların hayalini kuruyoruz. Fakat büyük borçlar altına girilmeden bir konuta sahip olmak mümkün gözükmüyor. TOKİ’lerle hem yerimizden ediliyoruz hem de konut kredileri ile borçlanarak yaşamlarımız sınırlanıyor, devlete ve ailedeki erkeklere bağımlılığımız artıyor.

Oysa, hepimizin insan haklarının ayrılmaz bir parçası olan güvenli ve insan onuruna yakışır konutlarda yaşama hakkı var.

Bu yüzden, yerinde dönüşüm yapacağız ve pozitif ayrımcılık ilkesini gözeterek öncelikle kadınlar için düşük maliyetli konutlar yapacağız.

Barınma Hakkını Ulaşmakta Zorlandığımız Bir Lüks Haline Getiren Politikalar, Kadınlarla Değişir!
Kreş Haktır!

Türkiye’de 0-6 yaş dönemindeki çocukların yüzde 86,7’sine anneleri bakıyor. Çocuk bakımı nedeniyle ya hiç çalışamıyoruz ya da işimizden ayrılmak zorunda kalıyoruz. Anne olan kadınların çoğu yarı zamanlı ve düşük ücretli işlerde çalışıyor.

Oysa kadınların hem çalışma yaşamına hem de kamusal yaşama özgürce katılabilmeleri için çocuk bakımı yalnızca kadınların değil; tüm toplumun sorumluluğunda olmalı.
Bu nedenle, her mahalleye ve işyerlerine ulaşılabilir, ücretsiz, anadilde ve 24 saat hizmet veren kreşler açacağız.

Çocuk Bakımını Kadınların Doğal Görevi Gören Cinsiyetçi İş Bölümü Kadınlarla Değişir!
Eşitlikçi Eğitim Mümkün!

AKP iktidarı döneminde yapboz tahtasına dönen eğitim sisteminin tek tutarlı yanı cinsiyetçi olması!
Bizler, toplumsal cinsiyet eşitliği dersini zorunlu ders olarak müfredata ekleyeceğiz, eğitimin her düzeyindeki içerikleri cinsiyet eşitliğini güçlendirecek biçimde yeniden düzenleyeceğiz.

Eğitim müfredatını, ders kitapları ve diğer materyaller cinsiyetçi, eril, tekçi, merkeziyetçi, mezhepçi, militarist, milliyetçi ve şoven içerikten arındıracağız.

Cinsiyetçi iş bölümüne son vermek için kız çocuklarının daha az tercih ettiği alanlarda eğitim görmelerini teşvik edeceğiz.

Mezhepçi, Cinsiyetçi ve Tektipleştirici Eğitim Sistemi Kadınlarla Değişir!
Kadınlar Engel Tanımaz!

Hem kadın hem de engelli olarak çoklu ayrımcılığa uğrayan engelli kadınların ve kız çocuklarının toplumsal yaşama ve karar alma süreçlerine tam ve etkin katılımı ve insan hak ve özgürlüklerinden yararlanmaları için çalışmalar yapacağız.

Kuracağımız Engelleri Kaldırma Bakanlığı ile, engelli kadınlara yönelik baskı, önyargı ve ayrımcılıkla mücadele edeceğiz.

Engelli Kadınları Yok Sayan Politikalar Kadınlarla Değişir!
Ekolojik ve Kadın Merkezli Yaşamı Kuracağız!

Biz kadınlar, Karadeniz’de, Ege’de, Trakya’da, Munzur’da, Hasankeyf’te, Mersin Akkuyu’da, Gerze’de, Cerattepe’de, yaylalarda ekolojik alanların sermaye tarafından tahrip edilmesine, suların ticarileştirilmesine, HES’lere, madenlere, nükleere karşı mücadelede en öndeyiz.

Doğal varlıkları, suları, sulak alanları dereleri, denizleri, gölleri, ormanları, meraları, yaylaları, kışlıkları, tarım alanlarını, tüm canlıların yaşam hakkını koşulsuz koruyacağız.

Doğamızı, Yaşam Alanlarımızı Talan Eden Rant Siyaseti Kadınlarla Değişir!
Demokratik Cumhuriyeti ve Barışı Var Edeceğiz!

Kürt sorununun çözümü için şiddet ve baskı dışında başka bir yöntemi olmadığını gösteren diğer iktidarlar gibi AKP iktidarı döneminde de tarih tekerrür etti. İnkâr, asimilasyon, şiddet ve Kürt karşıtlığı, temel siyaset biçimi haline dönüştü.

2003’de başlayan diyalog ve müzakere sürecinde ortaya çıkan çözüm umudu masanın devrilmesiyle bitirildi. Bugünden sonra sayın Öcalan’a yönelik tecrit derinleştirildi. Ardından üç yıldır bir yıkım ve trajediyle karşı karşıyayız.

Tecritte ısrarın savaş ve yıkımda ısrar olduğunu biliyoruz. Yalnızca sokağa çıkma yasaklarında onlarca kadın yaşamını kaybetti. Binlerce kadın yerinden yurdundan oldu. Bizler kadın mücadelesine yöneltilen saldırıların savaş zemininden beslendiğini de çok iyi biliyoruz. Çünkü savaş, erkek iktidarını perçinliyor, milliyetçilik ve militarizm olarak topluma geri dönüyor. Tek adam rejiminin de beslendiği zemin budur.

Biz kadınlar, demokratik cumhuriyet mücadelemiz ve direnişimiz ile barışı vaat ediyoruz.
Asimilasyoncu ve İnkârcı Rejim Kadınlarla Değişir!
Tüm siyasi tutsaklar özgürlüğüne kavuşacak!

Cezaevlerinde kadınlar ağır hak ihlallerine uğruyoruz. Çıplak arama, işkence, sağlık hakkına erişimin engellenmesi, temel ihtiyaçların karşılanmaması, iletişim ve görüş hakkının kısıtlanması, avukat hakkının sınırlandırılması gibi OHAL ile daha da ağırlaşan hak ihlalleri yaşanıyor. Aynı zamanda yüzlerce çocuk anneleri ile birlikte bu ağır koşullara maruz kalıyor.

Bizler cezaevlerinde rehin tutulan tüm kadın yoldaşlarımızı selamlıyoruz ve hep birlikte özgürleşeceğimizin sözünü veriyoruz.
Yaşam Kadınlarla Özgürleşecek!
Kadın düşmanlığını kadın enternasyonali ile yeneceğiz!
Kadınların kazanımlarına saldırılar ve kadın düşmanı, cinsiyetçi politikalar, kadın cinayetleri sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir köşesinde tırmanışta.

Biz’ler ABD’de, Brezilya’da, İspanya’da sokaklara dökülen milyonlarca kadından, Hindistan’da tecavüzlere karşı örgütlenen ve hesap soran kadınlardan, İran’ın Beyaz Çarşamba kadınlarından,

Mısır’da, Tunus’ta, Lübnan’da, Polonya’da, Macaristan’da, Ukrayna’da, Rusya’da, Pakistan’da… direnen kadınlardan ve DAİŞ’i bozguna uğratarak yeni bir yaşam kurmakta olan Rojava kadınlarından güç ve ilham alıyoruz.

Dayanışmamız sınırları aşıyor. Kadınların sınırları aşan birliği savaş tüccarı kapitalist ulus-devletlerin önündeki en büyük engel olacak.

Dayanışmamız Sınırları Aşıyor. Kadınlarla değişir!

HDP kadın partisidir

HDP’li kadınlar olarak, Türkiye ve Kürdistan kadın hareketleri ile feminist hareketin onlarca yıllık mücadelesinin kazanım, birikim ve deneyimlerini sahipleniyoruz.
Siyasetin her alanına kadınların sözünü yayıyor; toplumsal cinsiyet eşitliğinin Farkında olan bir partiyi var ediyoruz.

Eş Başkanlık sistemi ve cinsiyet kotasıyla Meclise en çok sayıda kadın milletvekiliyle gelen, yerel yönetimlerde söz sahibi olan biziz. Ancak mevcut iktidarın eril, cinsiyetçi ve militarist anlayışı bu kadın gücünden korktu. Bu nedenle, kadın milletvekillerini, belediye başkanlarını ve siyasetçileri tutuklayarak rehin aldı, milletvekilliklerini düşürdü.

Oysa biliyoruz ki kadınların katılmadığı demokrasi gerçek demokrasi değildir!

Bu nedenle;
Siyasi partiler ve seçim yasası değiştirerek eş başkanlığın sadece genel başkanlıkta değil bütün yönetim organlarında geçerli olmasını ve %50 kadın kotasının uygulanması sağlayacağız.
Kadın adayların maddi olarak desteklenmesi için bütçe ayrılması sağlayacağız.

Evde, sokakta, sosyal ve siyasal alanda mücadele ederek gerçekleştirdiğimiz eşit temsil ve eş başkanlık sistemini Cumhurbaşkanlığına taşıyacağız. Eş Cumhurbaşkanlığı sistemini halkın ortak yönetimini hedefleyen çoğulcu ve kolektif bir yönetim mekanizmasına dönüştüreceğiz.

Kapatılan kadın kurumlarını, kadın politikaları daire başkanlıklarını, dayanışma evlerini, kadın kooperatiflerini yeniden açacağız.

Gasp edilen yerel yönetim sistemimizi, yeni yaşamı yeniden kuracağız.

Kadınların partisi HDP, kadınlarla birlikte Parlamentoyu da bir kadın parlamentosuna dönüştürecek!
Siyasetin her alanında olmak ve hayatımız hakkında kararları vermek için HDP’de her dilden yükselen kadın sesi 24 Haziran’da bir kez daha yükselecek.
Gücümüz Var, Yapabiliriz. KADINLARLA DEĞİŞİR!

22 Mayıs 2018