Kadın Meclisimizden Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçe Çalıştayı

Kadın Meclisimiz İstanbul Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi Abidin Dino Salonu'nda “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçe Çalıştayı" düzenliyor. Çalıştaya Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran, Kadın Koordinasyonu üyelerimiz Latife Demirci Kahya ve Feray Mertoğlu, Milletvekillerimiz Filiz Kerestecioğlu, Serpil Kemalbay, Dilan Dirayet Taşdemir, Ayşe Sürücü, ETF Tekstil İşçileri Temsilcisi, Kafe-Bar Dayanışması, Havle Kadın Derneği, İMECE Ev İşçileri Sendikası, Ekmek ve Gül, Yoksulluğa Feminist İsyan, Kadın Zamanı Derneği, ÖHD ile bağımsız feministler katıldı. 

Çalıştayda konuşan Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran, şunları söyledi: 

İktidar savaşa, ranta, talana dayalı bir bütçeleme süreci gerçekleştiriyor

Bu yıl 3’ünü kez bir araya gelip toplumsal cinsiyete bütçe tartışmalarını yürütüyoruz. Bütçe her ne kadar anlaşılmaz kılınsa da halkın anlayabileceği hale getirildiğinde aslında iktidarların yürüttüğü politikaların bir yıllık yol haritasının sayılara dökülmüş bir biçimidir. Her defasında kadınların, gençlerin, LGBTİ+’ların  yani bu toplumun tüm kesimlerinin önerilerini alarak bir bütçeleme yapılması ısrarında bulunmamıza rağmen maalesef iktidar her defasında kendi politikalarını gerçekleştirmek için savaşa, ranta, talana dayalı bir bütçeleme süreci gerçekleştiriyor. Bu dönemde biz bütçeleme aşamasında Mecliste tartışmalar yürütülürken bu eksikliği kendi cephemizde küçük de olsa bir çaba ile gidermeye çalışıyoruz. 

Her defasında buradan aldığımız verileri, bütün arkadaşlarımızın sesi ve sözünü, toplumun bütün kesiminin fikirlerini bütçe aşamasına taşımaya çalışıyoruz. 

İktidar siyaseti tekleştirdikçe bütün belgelerden toplumsal cinsiyet eşitlik kavramını çıkardı 

Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe meselesi ilk defa tartıştığımız bir mesele değil. Kadınlar bu konuda uzun yıllar çalışmalar yürüttü, kısmi bir başarı olarak hükümetin belgeleri içine girdi. İlk defa belki yerel yönetimlerde HDP, DBP ve BDP belediyeleri ile toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme çalışmaları yapıldı. Verilen bütün hizmetlerin, çalışmaların bir taraftan da kadınların ihtiyaçları çerçevesinde hazırlanması konusunda tarihi adımlar atıldı. Bunun yansıması merkezi bütçe tartışmalarına da yansıdı. KEFEK 2012-2013’te  kurduğu bir yol haritası oluşturmayı hedefledi. 10’uncu Kalkınma Planında toplumsal cinsiyete dayalı farkındalık oluşturma fikri yer aldı, ancak iktidar bir süre sonra siyaseti tekleştirdikçe, milliyetçileştirdikçe, cinsiyetçi bir hale soktuça bütün bu söylemlerinden, iddialarından ve fikirlerinden geri dönerek Meclisteki yönetimdeki bütün belgelerden toplumsal cinsiyet eşitlik kavramını çıkarmaya başladı. Bunu bir tehlike olarak sürekli toplumun karşısına koymaya devam etti.

Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe toplumun tümünün ihtiyacını gören bir bütçelemedir

Toplumsal cinsiyetçi bütçeden neyi anlıyoruz? Bunu kısaca ifade etmek lazım. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçenin amacı kadın erkek fırsat eşitliğini sağlayabilmek, eğitimden sağlığa, ulaşımdan kültüre kadar yapılan bütün bütçelerden tek bir perspektifle değil, toplumun bir kesimini gören bir yerden değil, toplumun tümünün ihtiyacını gören bir bütçeleme ve fırsat eşitliği yaratma yaklaşımını ifade ediyoruz. Kadınların sosyo-ekonomik statülerini iyileştirme ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesi yerine geçecek politika ve bütçe değişimi yapmanın hedeflenmesi gerekiyor. Politik uygulamalarda toplumsal cinsiyet ile ilgili etkileri olduğuna ilişkin farkındalığı sağlama ve bunu artırmanın bir temel ihtiyaç olduğunu ifade ediyoruz. 

Kadınların bütçe sürecine katılımının sağlanması gerekiyor

Şu anda AKP-MHP iktidarı toplumsal cinsiyet eşitliği sağlama politikalarını bir tarafa bırakıp her gün her alanda söylem ve eylemleri ile toplumsal cinsiyet eşitliğini derinleştiren ve erkek egemen zihniyeti besleyen bir politikanın ötesine gitmiyor. Türkiye’de tek bir bakanlıkta kadın bakan var, ama bu bakanlık kadın bakanlığının da içine ilave edildiği Aile ve Sosyal Politikaları Bakanlığı’dır. Maalesef bu bakanlık da kadına dair herhangi bir yaklaşım, çalışma yürütmüyor. Kadınların bütçe sürecine katılımının sağlanması gerekiyor. Bütçe sürecinde şeffafığın sağlanması ve toplumun bütün kesimlerinin daha fazla bilgi edinmesini sağlamak gerekiyor. Bütçe sayılardan oluşan teknik bir mesele değil. Bütün yaşamımıza yansıyan siyasetin bir parçasıdır. 

Kadınlar emekleri sömürülen kesimlerin başında geliyor 

Bu bütçeleme çalışmasının sonucunda bu süreçte kadınların nasıl daha fazla eşitsizlikle yüzyüze kaldığını da biliyoruz. Geçen sene “Kadın yoksulluğuna hayır, kadınlar için adalet” kampanyası gerçekleştirdik. Tarlada çalışan kadınlardan, tekstilde çalışan kadınlara, sokak sanatçılarından KHK’li kadınlara kadar toplumun birçok kesiminden kadınlara ulaştık. Kadınlar ucuz iş gücü ve güvencesiz çalıştırılıyor. Merdiven altı işlerde yaşamlarını idame edemeyecekleri ücret karşılığında emekleri sömürülen kesimlerin başında yer alıyor. Kadınlar çocuk, aile, yaşlı ve engelli bakımında istihdama katılmış gibi görünse de yaşlı ve engelli bakımının kendilerine yüklendiğini görüyoruz. 

Kadın işsizliği son bir yılda 129 bin daha artmış durumda

Kadın istihdamı oranları Türkiye’de her gün biraz daha düşüyor. Bu, iktidarın politikalarından bağımsız değil. 1 Mayıs 2020 verilerine göre yüzde 18’e düşmüş kadın işçi oranı. TÜİK verilerine göre, kadın istihdamı oranının erkeklerin yarısından daha az olduğu görülüyor. Bu korkunç bir rakam. İktidar her defasında kadınlar, erkeklerin istihdamına engelmiş gibi bir yansıtma yaratıyor. TÜİK verilerine göre, tabii ki TÜİK verileri bize sadece genel bir çerçeve sunuyor ama biz bunun daha derin olduğunu biliyoruz. Kadın işsizliği son bir yılda 129 bin daha artmış durumda. Pandemi sürecinde bu rakamın daha fazla arttığını görüyoruz. 

Kadınların güvenli bir şekilde başvuracakları mekanizmalara ayrılacak bir bütçe yok

Sadece istihdam açısından değil, kadınlara verilen hizmet açısından da büyük bir eşitsizlik var. Kadınlar defalarca mekanizmaların eksikliğinden yaptıkları başvuruların sonuçsuz kalmasından dolayı şiddete uğradıklarını, bu şiddetin sonucu yaşamını yitirdiklerini ifade ediyorlardı. Hala Türkiye’de kadınların güvenli bir şekilde başvuracakları mekanizmalara ayrılacak bir bütçe yok. Hala kadınların güvenli bir biçimde yaşayabilecekleri yaşam alanlarına ayrılacak bir bütçe yok. Hala kadınların erkek şiddetinden uzak bir biçimde, güvenli bir şekilde yaşayabilecekleri yeterince sığınak yok. Bu sığınakların güvenliği ve kadınlara desteği söz konusu değil. Şu anda kadın sığınakların sayısı ortada duruyor. Bunları ifade ederken tabii ki genel bir çerçeve olarak söylüyorum. Bugün burada çıkaracağımız sonuçlar, ortaya çıkan verileri ve bakış açılarını bizler hem komisyonda hem de Meclis Genel Kurulunda daha yüksek sesle ifade edeceğiz.

Katılımcılığı esas alarak çalışmalarımız sürecek

Bugün bu salonda bize güç verecek kadın arkadaşlarımız da var, ancak fiziki olarak yanımızda olamayıp online bir şekilde bize destek sunacak arkadaşlarımız var. Bununla yetinmeyeceğiz. Bu çalıştayı katılımcılığı esas alarak daha da genişletmek ve büyütmek için çalışmalarımız sürecek. Umuyoruz burada değerli bir tartışma olacak. Bugün burada bütçeye yüzde 100 etki yaratamayabiliriz, böyle bir görüntü çıkmayabilir. Ama hiçbir iktidar kalıcı değil, bu iktidarın kalıcı olmadığını biliyoruz. Biz kadınların yeniyi inşa ederken hangi perspektifle inşa edeceğimizin de alt yapısını bu tartışmalardan çıkarabiliriz. 

Çalıştay, basına kapalı bir biçimde devam ediyor. 

30 Ekim 2022