Kadın Meclisimizin 28 Eylül 2018 tarihli toplantısının sonuç bildirgesi

Kadın Meclisimiz, 28 Eylül 2018 tarihinde bir araya geldi.

İçinden geçtiğimiz döneme ilişkin kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Özellikle ekonomik kriz ve krizin kadınlar üzerindeki etkileri, bölgedeki savaş, kadınlara yönelik şiddet ve kadınların kazanımlarına karşı yürütülen savaşın birbirine bağlı olduğu, erkek egemenliğini büyüttüğünü, kadınların bu topyekûn saldırı karşısında en geniş kadın birlikteliği ile mücadele etmesinin önemi vurgulandı. 

Türkiye ekonomisinin derin krizini, neo-liberal sermaye birikim rejiminin tıkanması, bölge savaşlarıyla jeo-stratejik risklerin artması ve 16 yıllık AKP iktidarının dinci, cinsiyetçi, tekçi, siyasetleri tetiklemiş ve ilerletmektedir.  Her iktisadi krizi; emekçiler, yoksullar, kadınlar ve çocukların daha çok zarar gördüğü önlemler dizisiyle aşmaya çalışan AKP-Saray rejimi yine aynısını denemekte ve kriz karşısında yükseltilecek muhalefeti engelleyerek sonuçlarını tüm halka yaymaya, faturayı halkın ödeyeceği bir krizden çıkış siyaseti gütmektedir. 

Ekonomik krizin asıl müsebbibi olan sermaye iktidarı işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik ve şiddet dolu bir toplumsal hayatı baskı ve zor yöntemlerini arttırarak “yönetmek” istemektedirler. Kadınların ilk gözden çıkarılarak işsiz bırakıldığı, emeğinin kölelik düzeyinde güvencesizleştiği ve ucuzlaştırıldığı, pahalılığın günlük yaşamı idame ettiremeyecek boyutlara geldiği, temel kamusal haklara (sağlık, eğitim, barınma, ulaşım, ısınma) erişimin kısıtlandığı ya da zorlaştığı bir dönemdeyiz.  Kadın düşmanlığının alabildiğine kışkırtıldığı ve kadına yönelik şiddetin “sıradanlaştırılarak” cezasızlık ile neredeyse teşvik edildiği bu dönemde cinayet, istismar, tecavüzler artarak ilerliyor. Krizi yönetme biçimlerinden biri her zaman olduğu gibi erkek egemenliğinin kışkırtmak ve kadınlara şiddet olarak yöneltmek olmaktadır. Kadınların mücadele ile elde ettikleri kazanımların tartışma konusu haline getirilerek ortadan kaldırılması, bu saldırıların yasalar, çalışma yaşamı ve toplumsal yaşamın tüm alanlarından evlerin içine adım adım ilerlemesiyle başarılmaya çalışılmaktadır. Kadın mücadelesinin ve birikiminin gücü karşısında hep bir adım geri atmak zorunda kalan AKP iktidarı, hak kayıplarına karşı mücadeleyi yükseltecek kadınlara, kadın kurumlarına ve mücadelesine de saldırmaktadır. AKP iktidarı, önümüzdeki dönemi kadın mücadelesinin gerçek sahipleri olan kadın hareketleri ve feminist hareketlerin etki alanını ortadan kaldırmak ve “yandaş kadın kurumları” aracılığıyla faşist/kadın düşmanı saldırganlığına meşruiyet alanı yaratmak istemektedir.

HDP Kadın Meclisi, İktidarın erkek egemenliğini artıran kadınları aileye mahkûm etmeye çalışan tüm kazanımlara saldıran politikalarına son verebilecek imkânları açığa çıkarmak için, kadın özgürlük hareketlerinin, kadınların, feminist örgüt ve oluşumlar ile bireylerin ortak bir zeminde birleşmesi ve harekete geçmesi gerektiğine inanmaktadır. Birlikte kazandıklarımızı kaybetmemeye, yenilerini kazanmaya, dayanışmaya ve direnmeye dayalı mücadele sürecinin etkili bir parçası olacağımızı ifade diyoruz. 

Yeni yasama yılının açıldığı bugünlerde cezaevlerinde rehin tutulan bütün kadın arkadaşlarımızın yanı sıra Hakkâri milletvekili olarak seçilen Leyla Güven’in AKP iktidarının güdümündeki yargı tarafından keyfi bir kararla tahliye edilmeyerek Hakkâri halkının iradesinin tutsak edilmesini kabul etmediğimiz ve Leyla Güven'in özgürlüğüne kavuşması için tahliye işlemlerinin derhal yapılması gerektiğini belirtiyoruz.  

Suriye ve Ortadoğu siyasetini savaş, işgal ve saldırganlık üzerine kuran AKP’nin, ülke içinde de Kürt halkının iradesini tanımama, izole etme, etkisizleştirme ve imha etmeye dayalı saldırganlığı devam etmektedir. Siyasi rehin alma operasyonları cezaevlerinde binlerce tutsağı haksız-hukuksuz ve işkence yöntemleriyle tutmaya devam ederken İmralı adasında rehin tutulan Sayın Abdullah Öcalan’a uyguladığı ağırlaştırılmış tecridi bir sistem haline getirerek tüm topluma yaymıştır. Tecrit halkın en büyük ihtiyaçlarından biri olan barışın kanallarının açılmasında engel oluşturtmakta savaş politikalarını beslemektedir. Savaş, militarizm erkek egemenliğini tırmandırmakta, kadın mücadelesinin önünde engel oluşturmaktadır. 

HDP Kadın Meclisi, tüm ülkede barışın ve demokrasinin kanallarının açılması için Sayın Öcalan’a uygulanan tecride karşı durmaktadır. 

Kadın ve demokrasi düşmanı, erkek egemen, faşist iktidara karşı mücadelemiz ve direnişimiz yaşamın bütün alanlarında sürmektedir. 

HDP Kadın Meclisi
28 Eylül 2018