Kadın siyasetçileri derhal serbest bırakın

Çözüm sürecinin AKP tarafından bitirilmesiyle Kürt kentlerinde savaş ve talan durmak bilmeden yükselmiş, Taybet Ana'nın cenazesi günlerce sokak ortasında bekletilmiş, direnen kadınlar infaz edilmiş, sistematik olarak cinsel şiddete maruz kalmış, kadın politikası üreten ve yapan DBP’li belediyeler, kayyımlarla gasp edilmiş, kadın merkezleri kapatılmış, kadınların iradelerine el konulmaya çalışılmıştır.

Yine dün Lice'de Pakize Hazar'ın panzerle katledilmesi; savaşın, hukuksuzluğun, yaşam hakkı ihlallerinin Kürdistan'da nasıl olağanlaştırıldığının, gündelik yaşamın bir parçası haline getirildiğinin göstergesidir. Saray ve AKP bununla da kalmayıp ne hikmetse (!) dün, TJA'nın Ara Dönem Toplantısı'nın olduğu günde Diyarbakır, Antep ve Mersin'de TJA aktivistleri Sara Aktaş, Ayşe Gökkan, Zeynep Altınkaynak, Nalan Gözeni, Şahcan Tünel, Sibel İldan, Hatice Uçar, Demokratik Toplum Kongresi üyesi Devran Ak ile Bağlar eski Belediye Başkanı Yüksel Baran hukuksuzca gözaltına almıştır. 

Yaşanan hukuksuz ev baskınlarında Kürt kadın siyasetçilere "devletin gücünü göreceksiniz" diyenler, sömürgeci ve eril zihniyetlerini gösterdikleri gibi bu savaşın kadın özgürlük mücadelesine yönelik bir savaş olduğunu bir kez daha açıkça ele vermişlerdir. Kadın siyasetçilere; kadın aktivisitlere, kadın özgürlük mücadelesinin tüm bileşenlerine "intikam", "öç alma" ve "had bildirme" duygusuyla sistematik şiddeti reva görenler, kadınlara açıkça şu tehdidi savunmaktadırlar: "Direnirseniz vahşete mahkum ederim."

Savaşı başlatan ve yürüten Saray-AKP şunu iyi bilmelidir: Başta Kürt kadınlar olmak üzere Türkiye ve Kürdistan kadın hareketleri hem tarihte hem de bugün bu tehdit ve zora boyun eğmediğini kanıtlamış, bundan sonra da baskıya biat etmeyeceğini, köleleştirmeyi kabul etmeyeceğini ilan etmiştir. Kadınların mücadelesi geri dönüşü olmayan bir yolda dayanışma ve cesaret ile büyümüş ve yükselmiş, kazanımlarıyla gündelik yaşamı eşitliğe ve özgür yaşama doğru dönüştürmüş, bu dönüştürme sürecinde kadın mücadelesini kurumsallaştırırken erkek egemen ve sömürgeci sistemin saldırılarıyla karşılaşacağını öngörmüş ve bu saldırılara karşı daima direnmiştir. Böyle bir mücadelenin öznesi olan biz kadınlar; hukuksuz gözaltılarla, operasyonlarla, zor ve baskıyla elbette mücadelemizden vazgeçmedik, bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz. Çünkü kadın mücadelesi biat etmez! Kadın mücadelesi boyun eğmez! Kadın mücadelesi durdurulamaz!

Sevgili yol arkadaşlarımızı, kadın siyasetçileri, direnen kadınları derhal serbest bırakın!

Pakize Hazar için adalet!

Kadınlar biat etmeyecek!

HDK Kadın Meclisi
HDP Kadın Meclisi
15 Haziran 2017