
Siirt Milletvekilimiz Kadri Yıldırım, Meclis'te devam eden Anayasa görüşmeleri sırasında söz aldı. Meclisteki tartışmaların objektif bir şekilde yürütülmesi gerektiğine vurgu yapan Yıldırım şöyle konuştu:
Saidi Nursi Kürt aşiretleriyle görüşürken o sırada yine devlet ve hükûmetle ilgili bazı problemler var. Kürt aşiretleri temsilcileri şunu söylüyor Saidi Nursi'ye: "Seyda, kimileri devlete ve hükûmete 'Haydar ağa' diyor, kimisi de 'Haydo' diyor. Ne yapalım?" O da diyor ki: "'Haydar ağa' da yanlış 'Haydo' da yanlış, doğrusu 'Haydar'dır."
Birkaç gündür izliyorum hatiplerin konuşmalarını, özellikle Ermeni meselesiyle ilgili; bir kısmında sadece "Haydo" var, bir kısmında "Haydar ağa" var, çok azında da "Haydar"ı gördüm.
Burada dikkat çekici olan denge unsuru, ifrat ile tefrit arası unsur şudur: "O sıralarda hiçbir şey olmamış" demek de ifrattır, devletin bir bütün olarak bir kefeye konularak hedef alınması da yanlıştır, ifrattır. O hâlde ne yapmak lazım? Toptan devleti mahkûm etmekten de vazgeçmek ama yapılanları da görmezlikten gelmemek gerekir. Ne Haydo'cu olmak lazım ne de Haydar Ağa'cı olmak lazım. Eğer biz Haydo ile Haydar Ağa arasında Haydar dengesini yakalayabilirsek eminim ki aramızda Kürt meselesini de kardeşlik içerisinde halledebiliriz, Ermeni meselesini de. Yeter ki işin subjektif tarafını öne koymayalım, objektif olalım. Ne Haydar Ağa olalım ne Haydo olalım; Haydar olalım.
19 Ocak 2017