Kamu emekçilerine hak ettikleri ücret ödenmelidir

OHAL koşullarında gerçekleşen ve KHK bahanesi ile KESK’in katılımının engellendiği TİS görüşmeleri beklendiği gibi iktidarın ve yandaş konfederasyonun oyununa sahne oluyor. 

KHK ile işinden, aşından edilen kamu emekçileri her türlü hak gaspına uğrarken, çalışan kamu emekçilerine de sefalet ücretleri dayatılmaya çalışılıyor. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, kamu emekçi ve emeklilerine 2018 yılı için yüzde 3+3, 2019 yılı için yine yüzde 3+3 artış öneriyor. Bu gayri ciddi öneri görüşmeye katılan ve iktidar ne derse ona rıza gösteren konfederasyonun her yıl olduğu gibi ‘makul’ teklifiyle bağıtlanacaktır. Bu ‘makul’ teklif kamu emekçilerinin hak ettiğinin çok altında olacaktır. 

Bu örtülü anlaşma oyunu bozulmalıdır. Grev hakkından yoksun ve her türlü baskı ve yasaklamayla sürdürülen bir TİS süreci kabul edilemez. Demokrasi ve barışın olmadığı bir ülkede TİS sürecinin demokratik bir zeminde sürdürülemeyeceği zaten ortadadır. 

Enflasyon ve diğer istatistiklerle oynayarak gerçeklerin toplumdan saklandığı, açlık sınırının asgari ücretin üzerinde seyrettiği bir ülkede en düşük kamu çalışanı maaşı yoksulluk sınırının çok altındadır. İktidar, ekonomi politikasının tüm yükünü emekçilerin omuzuna yüklüyor, emekçilerin tüm haklarına hukuk tanımaz bir anlayışla el koyuyor. Bugün bütçeden emekçilere ayrılması gereken pay, giderek daha fazla savaşa ve iktidarın kendi ömrünü uzatmaya ayrılıyor. 

Her türlü hak ihlalinin görüldüğü bir süreci yaşıyoruz. Bu gidişe dur deme zamanıdır. Savaş blokunun halkların sesinin kısmaya çalıştığı bu süreçte kamu emekçilerine önerilen gülünç zam, önümüzdeki dönemin yol haritasını da bize gösteriyor. Tüm toplumu daha fazla yoksulluk, daha fazla işsizlik, daha fazla baskı ve şiddet sarmalı bekliyor. Buna mutlaka 'dur' demeliyiz.

Toplumun tüm kesimleriyle dayanışma içinde ve ortak mücadeleyle bu hak gasplarına, faşizmin kurumsallaşmasına karşı yan yana gelmeliyiz. 

Kamu emekçilerine hükümet tarafından önerilen zam toplumsal barışa açık bir saldırıdır. Bu saldırıya karşı barıştan, demokrasiden ve emekten yana olanlar seslerini birlikte yükseltmelidir. 

Çağrımızı bir kez daha yineliyoruz: Durmayalım, "dur" diyelim... Durmayalım, durduralım... 

Sezai Temelli
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
15 Ağustos 2017