Katliamcı ve kadın düşmanı zihniyeti lanetliyoruz!


Türkiye’de Kürt sorunun çözümüne ilişkin tartışmaların yaşandığı bir süreçte 9 Ocak 2013’te Fransa’nın başkenti Paris’te Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmesinin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen failler ve sorumlular yargılanmadı. Katliamın tek tutuklu sanığı olan Ömer Güney ise, tutulduğu cezaevinde dava gününe sayılı günler kala şüpheli şekilde öldü. Kürt kadın siyasetçilere dönük Paris’te gerçekleştirilen suikastın bir benzeri de katliamın 3. yıldönümüne 4 gün kala Şırnak’ın Silopi ilçesinde gerçekleştirildi. Bu defa da yine Kürt Kadın Hareketi’nin ve kadın özgürlük mücadelesinin simgeleri olan bir başka üç kadın, Sêvê Demir, Pakîze Nayır ve Fatma Uyar katledildi.

Sakine, Leyla ve Fidan’ın katledilmesi, Kürt Özgürlük Hareketi’nin diplomasi, kadın direnişi ve gençlik alanına bir arada yapılmış bir saldırıdır, kadınlara gözdağı verme girişimidir. 5 bin yıllık erkek egemen zihniyete karşı direnen ve mücadele eden sembol kadınlar, üç Kürt kadın devrimci hedeflenmiştir. Nitekim kamuoyunun tüm taleplerine, kadınların adalet ısrarlarına rağmen bu katliamların üstleri örtülmeye çalışılmış, sorumlular ortaya çıkarılmamış, yargılanmamıştır. Katilin ardındaki derin ve karanlık ilişkiler açığa çıkarılmadığı gibi son olarak tetikçi Ömer Güney’in şüpheli ölümü gerçekleşmiştir. Öte yandan bir sene önce devletin silahlı güçleri tarafından yapılan bir diğer kadın katliamıyla Seve, Pakize ve Fatma, devletin savaş politikalarına karşı mücadele eden kadın siyasetçiler hedef alınmış, kadınların sesleri kısılmaya çalışılmıştır. Biz kadınlar olarak bu katliamların sorumlularının hesap vermesi için adalet talep etmeye devam edeceğiz, onların bıraktığı kadın özgürlük mirasına sahip çıkarak barış borcumuzu “savaşa karşı barış ve direniş” diyerek gerçekleştireceğiz.

Bizler elbette ve ne yazık ki bu katliamların zihniyetine de örneklerine de yabancı değiliz. Bu katliamcı zihniyet, IŞİD adı altında daha dün Kobane’de, Şengal’de yine kadınları hedef almıştır. Ancak IŞİD zihniyetine karşı kadınlar birer Kader Ortakaya, Eylem Ataş, Sevda Çağdaş ve Arin Mirxan olup direnişi kuşanmışlardır. Bugün de biz kadınlar 6 siyasetçi Kürt kadınını katleden egemen devletlerin IŞİD benzeri katliamcı zihniyetine karşı birer Sakine ve Seve olup direnişi kuşanacağız ve hiç şüphesiz direnişimizle barışı ilmek ilmek öreceğiz.

Fransa Hükümeti’ne ise çağrımız şudur: Tetikçi Ömer Güney’in ölümü ile Paris Katliamı davası düşürülmeye çalışılıyor, buna izin vermeyin, suça ortak olmayın! Biliniz ki Charlie Hebdo, Nice Katliamı, Paris saldırıları ve bir rahibin öldürüldüğü kilise saldırısı gibi katliamları yapan zihniyet ile bu üç kadın siyasetçiyi katleden zihniyet arasında hiçbir fark yoktur.

HDP Kadın Meclisi olarak kadın öncülüğünü yok etmeyi ve kadını pasifize etmeyi hedefleyen bu katliamlara geçit vermeyeceğimizi, bu katliamların üstünü örtmeye çalışan kirli politikalara karşı sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kere daha belirtiyoruz. Silopi’de katledilen üç kadın siyasetçinin şahsında kriminalize edilmeye çalışılan Sur, Silopi, Cizre, Nusaybin, Yüksekova ve Kerboran direnişlerinde yaşamını yitiren bütün kadınları saygı ve minnetle anıyoruz.

Katliamcı ve kadın düşmanı zihniyeti bir kez daha lanetliyoruz.

Sakine, Fidan Leyla’yız, her yerdeyiz!

Seve, Pakize, Fatma’yız, her yerdeyiz!

Halkların Demokratik Partisi
Kadın Meclisi
9 Ocak 2017