
Grup Başkanvekilimiz Filiz Kerestecioğlu, Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Helin Palandöken cinayetine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kerestecioğlu şöyle konuştu:
Bu hafta yine acı bir kadın cinayetiyle sarsıldık. Henüz 17 yaşındaki Helin Palandöken, okul çıkışında silahla vurularak öldürüldü. “Cinsiyet eşitliği için, kadına yönelik şiddete karşı küçük yaşlardan itibaren eğitim verilsin” dedik. “Tehdit edilen, şiddete uğrayan kadınları korumak için seferber olunsun” dedik. Ancak bunların hiçbiri yapılmadı. “Kadınları koruyan, güçlendiren bir politika oluşturun” dedik ama Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sadece aileyi merkeze koydu.
Bu alanda uygulanan uluslararası kabul görmüş önlemler var. Ne yazık ki bunların da hiçbiri uygulanmadı. Bu nedenle de yalnızca eylül ayında erkekler en az 28 kadın öldürdü, 7 kadına tecavüz etti, 29 kadını taciz etti, 22 kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu ve 28 kadını yaraladı.
Helin için gerçekten üzülüyorsak kulaklarımızı kapatmamalıyız
Şu anda, İstanbul Sözleşmesi'nin Türkiye'de nasıl uygulandığına ilişkin Eşitlik ve Ayrımcılığa Karşı Komite (GREVIO) tarafından bir inceleme sürüyor. Türkiye'nin görevini yerine getirmediği, kadına yönelik şiddet üzerine yıllarca çalışan kadın örgütleri tarafından da raporlarla dile getiriliyor. Eğer Helin için gerçekten bütün partiler ve Parlamento samimi bir üzüntü duyuyorsa artık bunlara kulaklarımızı kapatmamamız gerekiyor.
Cinayet ruhsatsız silahla işlendi
Diğer yandan, önemli olan bir başka nokta bu cinayetin ruhsatsız bir silahla işlenmesi. Bu cinayetin işlendiği silah internetten sipariş verilmiş. Bu yasa dışı silah ticaretiyle ilgili büyük ihtimalle İçişleri Bakanlığından bir açıklama da duyamayacağız. Umut Vakfının verilerine göre Türkiye'de son otuz üç ayda en az 5.582 kişi ateşli ve kesici silahlarla hayatını kaybederken en az 5.917 kişi yaralandı. Bunlar çok önemli rakamlar. İki buçuk yılda 250 bin silah ruhsatı verildi ve 159 bin suç işlendi. Biz, defalarca vatandaşlara uzun menzilli silah ruhsatı verileceğini duyduk. Hatta sosyal medyada "ak silahlanma" etiketiyle kampanyalar da başlatıldı. Vatandaşın güvenliği daha fazla silahla değil, bireysel silahlanmaya ve bu şiddete dayalı politikaya son vererek olur. Büyük tehlike yaratan silahlanmaya karşı, Hükûmeti göreve davet ediyorum ve daha önce kanun teklifi de vermiş olduğumuz gibi, 28 Eylülün "bireysel silahsızlanma günü" olarak kabul edilmesi yönündeki ısrarımızı da tekrar ediyorum.
16 Ekim 2017