Kobanî Kumpas Davası 3 Ekim Pazartesi günü devam edecek

Aralarında önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ve MYK üyelerimizin de bulunduğu 20’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanî Kumpas Davası’nın 17’nci duruşma periyodu, 4’üncü oturumuyla Sincan Cezaevi Kampüsünde görüldü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına parti yöneticilerimiz ve avukatlar katıldı. 

Duruşmada önceki dönem MYK Üyemiz Bülent Parmaksız konuştu. Kürtlerin örgütlü bir halk olduğuna işaret eden Parmaksız, Türk halkının ise örgütlenmesi gerektiğini söyledi. Parmaksız “İşçiler emekçiler ve köylüler dağınık olduğu için sadece ağlıyorlar. Ağlamayanlar da yurt dışına gitmeye çalışıyor. Kürtler ise dinamik” dedi ve şöyle devam etti:

"İç savaş söylemleri tehlikeli, tek kurtuluş iç barıştır"

“Bu topraklara ve kültüre borcum var, bu yüzden uyarıyorum. Gidişat beni korkutuyor. Biz emekten yana özgürlükçü bir Türkiye istiyoruz. İnsanların milliyetler ve mezhepler üzerinden boğazlamasını istemiyoruz. 19 Eylül’de Cübbeli Ahmet adlı hoca, ‘Önümüzdeki günler hayırlı değil. Çok vatan haini var. Onun için bir temizlik de gerekebilir’ dedi. Ben de aileme ‘İlaç depolayın, kuru madde depolayın’ diyorum çünkü ne olacağını hiç kestiremiyorum. 20 Eylül’de Ümit Özdağ, ‘Türkiye bir iç savaşa doğru gidiyor. Kılıçdaroğlu seçilirse bu ihtimal artacak. Olmasa da bu ihtimal var. Türkiye’nin önü karanlık’ diyor. Cübbeli İslami cenahtan, Özdağ ise milliyetçi cenahtan biri olarak bunları söylüyor. Türkiye’deki en güçlü ideoloji bunlardır. Bizzat yönetenler ise ‘Türkiye bir beka sorunu yaşamaktadır’ diyor. Demek ki bir sorun var ortada. Bu risk sonuçları çok ciddi. Yugoslavya’da 250 bin kişi öldü. Belçika Kongosu’nda 1 buçuk milyon insan öldü. Bu ülkede 'Kanlı Pazar'lar yaşandı. 6-7 Eylül’ler yaşandı. Irak bölündü, Suriye bölündü, Ukrayna’yı görüyoruz. Sovyetler parçalandı. Etrafımız yanıyor. Bütün tarih bana şunu göstermiştir ki etrafınız yanıyorsa bundan kurtulamazsınız. Tek kurtuluş iç barıştır."

"Bu sistem ülkeyi çökertiyor ve çürütüyor"

“Bütün halkların kendilerini koruyabilmesi başarıdır ama mesela İran’da Kürtleri idam ediyorlar, İspanya’da Katalanlar’a baskılar var. Avrupa’da ise yüzyıllık mücadeleler sonucunda kazanılmış şeyler var” diyen Parmaksız şöyle devam etti:

“Türkiye çöküyor ve çürüyor. İnsanları da çürütüyorlar. Egemenler her şeyi çürüterek satıyorlar. Artık satacak hiçbir şey kalmadı. Şimdi de diyorlar ki 'Suriyelileri göndereceğiz'. O savaşın müsebbibi de sensin. Gitseler ne olacak? Türkiye güya ekonomi biliminin gerekliliklerine göre değil Nas’a göre yönetiliyor ama ahlak diplerde. Türk tarikatlarında ahlak kavramı çok belirgindir ama ne oldu, din yükseldi ahlak düştü. Gelecek daha da karanlık. Toplum kendi geleceğine ilgisiz.”

Ardından gelen belgeleri okuyan mahkeme heyeti duruşmayı 3 Ekim Pazartesi gününe erteledi. 

30 Eylül 2022