Kobanî Kumpas Davası dökülüyor: 31 müşteki şikayetçi olmadığını bildirdi

IŞİD’in Kobanî’ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim’de gerçekleştirilen protestolar gerekçe gösterilerek aralarında önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız ve Merkez Yürütme Kurulu üyelerimizin de 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanî Kumpas Davası’nın 7’inci duruşması Sincan Cezaevi Kampüsünde görülüyor. Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen duruşmada mahkeme başkanından sonra bir başka mahkeme üyesi de değiştirildi.

Duruşmaya Mardin, Diyarbakır, Batman, İzmir ve Urfa Baro başkanlarının yanı sıra Ankara ve çeşitli kentlerden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Adalet İçin Hukukçular, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukuk Dayanışması ve Toplumsal Hukuk bünyesindeki çok sayıda avukat katıldı.

Grup Başkanvekilimiz Saruhan Oluç, milletvekillerimiz Züheyla Gülüm, Şevin Coşkun, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Ankara il ve ilçe yöneticilerimiz ve Bursa’dan çok sayıda üye ve yöneticimiz de duruşmayı takip ediyor.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya Sincan’da tutulan siyasetçiler hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde rehin tutulan siyasetçiler ve tutuksuz yargılananlar ise Kocaeli, İstanbul ve Edirne’den Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya bağlandı.

Dosyaya eklenen evrakları okuyan mahkeme başkanı, haklarında dava açılan siyasetçilerin milletvekili oldukları dönemde Meclis’te yaptıkları konuşmaların mahkemeye iletilmesi için yazılan müzekkereye cevap verildiğini ifade etti. Dava avukatlarının duruşma periyotlarının yeniden düzenlenmesi talebinin reddi üzerine mahkeme heyeti hakkında Hakim ve Savcılar Kurulu’na (HSK) yaptıkları şikayet başvurusu da dosyaya eklendi.

31 müşteki şikayetçi olmadı, 6 müşteki katılım talebinde bulunmadı

Mahkemeye 47 kişinin “müşteki” sıfatıyla alınan ifadeleri “alındı okundu” denilerek dosyaya eklendi. Buna göre 47 kişiden 10’u şikayetçi olduğunu ve katılma talebinin bulunduğu ifade ederken, 31 kişi şikayetçi olmadığını ve katılma talebinin bulunmadığını belirtti. 6 kişi ise katılma talebinde bulunmadığını belirtti.

Bir mahkeme üyesi daha değiştirildi, sizin de ne kadar orada oturacağınızı bilmiyoruz

Gelen evraklara dair iddia makamının görüşünü alan mahkeme başkanı, avukatların beyanlarını almadı. Bunun üzerine söz alan Avukat Cihan Aydın, “Bize de söz vermeniz gerekiyor, birçok belge girdi dosyaya. İddia makamına sordunuz ancak bize de sormanız gerekir” dedi. Mahkeme başkanı, gelen evrakların bir kısım müştekiye dair olduğunu belirterek söz hakkı vermedi. Israrla söz alan Aydın, “Heyetinizde bir değişiklik daha var. Daha önce bir mahkeme başkanı görevden azledildi. Şimdi ikinci bir üye daha var. Daha 10 ay olmadan iki üye bu mahkemeden azledildi. Katılan taraf Adalet Bakanı mahkeme heyetine doğrudan müdahale ederek iki yargıcı görevden aldı. Sizin ne kadar orada oturacağınızı da bilmiyoruz. Yeni üyenin nasıl geldiği konusunda da hem müvekkillere hem de bize açıklama yapmalısınız. Bu heyet değişikliğini bilmek zorundayız. ‘Mahkeme başkanı neden görevden alındı’ diye sorduk. Siz buna gerek yok dediniz, muhtemelen yeni üyeye dair de cevap vermeyip gerek yok diyeceksiniz” dedi.

Dosyaya gönderilen belge ve bilgiler güvenilir değil kabul etmiyoruz

Bir dizi belgenin okunduğunu belirten ve bunların hiçbirini kabul etmediklerini dile getiren Aydın, “Bu bilgi ve belgelerin tamamı davanın katılanı olan Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı personeli tarafından hazırlanıp bu dosyaya gönderilen bilgi ve belgeler. Bunların güvenilirliği son derece şüpheli. Katılanların lehe delil toplama gibi bir yükümlülüğü yok. Bu belgeleri ve bu belgeler üzerinden müvekkillerimizin itham edilmesini kabul etmiyoruz. Bunları geri gönderin ya da dosyadan çıkarın veya katılan olarak dosyadan çıkacaklar. Yoksa bu yargılama bu şekilde sürmez. Biz buna ortak olmayız, bu hukuksuzluğa, haksızlığa ortak olamayız. Siz bunları dosyaya koydunuz ama biz buna dair de her birini tek tek tartışacağız” ifadelerini kullandı.

Bize bilgi vermek zorundasınız

Yeni üyenin bu dosyayı gerçekten okuyup okumadığını da soran Aydın, bu konuya ilişkin tutanakta herhangi bir bilginin yer almadığını dile getirdi. Aydın, “Buna dair tutanakta bir şey yok. Yeni üye ne kadar yeni, bu davanın hangi aşamasından beri içinde, duruşmalarda yapılan itirazların ne kadarına hakim, bilmiyoruz. Bu bile yargılamanın ne kadar mevzuata aykırı yürütüldüğünü gösteriyor. Bu konuda da mahkeme başkanı olarak bizlere ve müvekkillerimize bilgi verme yükümlülüğünüz var. Bunu talep ediyoruz” diye konuştu.

Avukat Zeynep Sedef Özdoğan ise mahkemenin savunma yapmayan siyasetçiler için “savunma yapmadıkları halde susma haklarını kullanılmış sayılacakları” sözlerine itiraz etti. Özdoğan, “Susma hakkı işkence yasağını destekleyen bir düzenlemedir” diyerek BM İnsan Hakları Beyannamesi’ne işaret etti. Özdoğan, siyasetçilerin susma hakkını kullanmak istemediğini söyledi.

Duruşma periyotlarının işkence olmaktan çıkarılması talebi bir kez daha reddedildi

Avukatların beyanlarını alan mahkeme başkanı, “Bu celse için sağlık mazereti, başka mahkemede olunmasına dair belirtilen sebepler ve diğer nedenlerle müşteki vekilleri, sanık müdafileri ve sanıklar tarafından sunulan mazeretlerin kabulüne, bir önceki celsede duruşma periyoduna ilişkin olarak ise 1 nolu ara kararda belirtilen nedenler göz önünde bulundurularak, sanık avukatlarının duruşmanın bir haftayı geçmeyen duruşma aralığı talebinin reddine” karar verdi.

Cezaevlerindeki normalleşme: Aramalar artırıldı

Önceki dönem MYK Üyemiz Bülent Parmaksız yaptığı savunmada, cezaevinde yaşanan sorunları anlattı. Pandemi döneminde getirilen birçok kısıtlamanın “normalleşmeye” rağmen kaldırılmadığını dile getiren Parmaksız, “Yeni normalleşme şöyle; önceleri iki kere sayım yapılıyordu şimdi sayım sayısı üçe çıkarıldı. Her gün bunu yapıyorlar. Sabah saatlerinde personel kalabalık geliyor 3-4 kişi hücreye giriyor ve sayım yapıyor. Gece saatlerinde dahi arama yapılıyor ve bunun devam edeceğini söylediler” diye belirtti. Uygulamaları kabul etmediklerini vurgulayan Parmaksız, “Sıkıyönetim dönemlerinde bile bu uygulama yoktu” dedi.

6 yıl beklediniz şimdi niye acele ediyorsunuz

Davanın 6 yıl sonra açıldığını belirten Parmaksız, “Şimdi niye acele ediyorsunuz” diye sordu. Parmaksız, “Üzerinizde baskı var farkındayım. Bu sürecin böyle gitmeyeceğini siz de çok iyi biliyorsunuz” şeklinde konuştu. Davaya dair iktidar yetkililerinden gelen açıklamaları da hatırlatan Parmaksız, “Amaç sadece HDP’ye zarar vermek değil bizim üzerimizden muhalefeti dövmek istiyorlar. HDP üzerinden muhalefeti şeytanlaştırmaya, siyaseti dizayn etmeye çalışıyorlar. 6 yıldır süren süreci bir an önce bitirmek istemenizin nedeni bu. Belki de seçim olacak. Bu dosyanın istinafta ya da Yargıtay’da bozulacağını da çok iyi biliyorsunuz” diye konuştu.

Siyaset istiyor diye hukuku bu kadar eğip bükemezsiniz

“AİHM kararını uygulamak için neden acele etmiyorsunuz” diye soran Parmaksız, “6 yıl neden beklediniz. AİHM, MYK açıklamasına dair ‘ifade özgürlüğü sınırları içerisindedir’ dedi. Ama siz bu kararı uygulamıyorsunuz. Bizi çok ağır suçlarla itham ediyorsunuz ama hemen savunma vermemizi istiyorsunuz. HDP’ye yönelik kapatma davası da açıldı. 16 Aralık’a kadar yazılı savunmamı göndermek zorundayım. Ben şu an onunla uğraşıyorum. Ama bu davaya dair de savunmamı hazırlıyorum. Fakat ilk etapta önümde AYM’ye vereceğim savunma var. Hangi birini yetiştireceğim. Siyaset böyle istiyor diye hukuku bu kadar eğip bükemezsiniz” şeklinde konuştu.

Duruşma öğleden sonra devam edecek.

29 Kasım 2021