Kobanî Kumpas Davası: Güvenlikçi politikaların ülkeyi getirdiği ekonomik durum ortada; Kürtler nefes alamazsa Türkiye nefes alamaz

Kobanî Kumpas Davası Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesinde devam etti. Duruşma tutsak siyasetçi Pervin Oduncu’nun savunmasıyla devam etti. Oduncu, savunmasını Deniz Poyraz’a atfettiğini söyledi. Oduncu, şunları söyledi:

Cezalar cebinizde gelmişsiniz

“Cezalarınız cebinizde gelmişsiniz. Davanın ilk gününden bu yana hissettirdiniz. İhsas-ı reyi burada öğrendim. Anayasa 90’ıncı maddesinin nasıl ihlal edildiğini de burada öğrendim. Ben bu kürsüde hukuka inanmaya çalışıyorum. Duruşma boyunca bizlere dönük heyetinizin yaklaşımı bu umudumun kırılmasına yol açtı.”

“Bana ve arkadaşlarımıza uyguladığınız hukuksuzluklar bununla sınırlı kalmadı. Hakkımda tek bir ifade vermemiş birleşen dosya tanıklarına hakkımızda ifade verdirdiniz. Önce tutuklayıp sonra suçumu kurguluyorsunuz. Siz bizim adil yargılanma ve savunma hakkımızı ihlal ettiniz, yalan beyanları tutukluluk gerekçesi yapmaya devam ettiniz.”

Cezaevindekiler tecridin kırılması için açlık grevinde

“İnsanlık dışı koşullarda yaşıyorum. Düşmanım da olsa hiç kimse bu koşulları hak etmez. Kullandığımız limon bile 11 günlük hücre cezası ile karşımıza çıktı. Cezaevleri korkunç baskılar altında ve insanlar şu anda tecridin kırılması için açlık grevindeler.”

“Bize bir tweet yüzünden cezalar verirken, yüzlerce binlerce insanın katili DAİŞ’lilerin ellerini kollarını sallayarak gezmesini yüce adaletin hukukuna ve takdirine bırakıyorum”

“10 Ekim Ankara Katliamı olmak üzere pek çok davanın firari sanığı olan İlhami Balı’nın DAİŞ'i her zaman Türkiye’nin gizli ve örtük amaçları için el altından kullanılan bir örgüt oldu. Balı, Türkiye yargısının yabancısı değil, 2012 yılındaki El-Kaide Davası’nın da sanığı. Sadece birkaç ay cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakılıyor. 10 Ekim sanıklarından bir diğeri Abdürrahim Boz ise İstanbul’da El-Kaide Davası’nda yargılanarak serbest bırakılan isimlerden biri." 

Kürdistan vardır

 “'Kürtlerin yaşadığı yer Kürdistan’dır, Kürdistan vardır' dediğimizde suç işliyor oluyoruz ve 302’den yargılanıyoruz” diyen Oduncu, buna dönük suçlamaları kabul etmediğini ifade etti. Davanın hukuktan öte siyasi bir belge niteliğinde olduğunu dile getiren Oduncu, “Savaş ve şiddetten beslenenlerin çözüme ulaşamayacakları açıktır. Ne kadar rahatlar değil mi? 'Atış yapın sekerse çok sorun yapmayın, zaten yargı sizin’ diyor. Resmi devlet ideolojisi Kürtlere mezarı ve cezaevlerini layık görüyor. Ben bunu reddediyorum. Bu devlet kendi halkına neyi reva görebilir? Kürtler huzurlu olmadığında, eşit olmadığında Türkiye halkları da çok mutlu olmuyor. Güvenlikçi politikaların Türkiye’yi getirdiği ekonomik nokta ortada. Kürtler nefes alamazsa Türkiye nefes alamaz.”

Bu iddianame Çözüm Süreci aktörlerini cezalandırma iddianamesidir

“Sanık sandalyesinde oturttuğunuz bizler bu ülkenin tüm sorunlarını çözebilecek iradeli ve deneyimli siyasetçileriz. HDP, yok sayma ve inkar politikasıyla karşı karşıya bırakılıyor. Bu iddianame Çözüm Sürecini ve o dönemin aktörlerini cezalandırma iddianamesidir. HDP o süreci tek başına yürütmemiştir. HDP kurulmadan önce Çözüm Süreci görüşmeleri başlıyor 2009 yılında. Daha öncesinde de var.”

“Sürecin yükünü sadece birilerinin üzerine yüklemek doğru değil. Eğer gerçeklerin üzeri örtülmek istenmiyorsa Ahmet Davutoğlu da dahil o dönemin tüm yetkililerinin burada dinlenilmesini talep ediyorum." 

5 Aralık 2023