Kobanî Kumpas Davası: İfade veremeyen Tuğluk’un zorla ifadesinin alınması işkencedir

Kobanî Kumpas Davası’nın 15'inci duruşması beşinci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye başlandı. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada milletvekillerimiz ve parti yöneticilerimizin yanı sıra Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın Platformundan Prof. Dr. Yasemin Özgün, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, EHP Ankara İl Sözcüsü Senem Deniz, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, Danışma Kurulu Üyemiz Şebnem Oğuz ve DBP, DTK ve ÖHD temsilcileri de hazır bulundu. Sincan Cezaevinde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.

Tuğluk’un dinlenilmesi kötü muameledir

Duruşmaya Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulunan Aysel Tuğluk SEGBİS ile bağlandı. Tuğluk’a, önceki dönem Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ve yerine kayyım atanan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gülten Kışanak ile Avukat Ezgi Güngördü refakat etti. Diyarbakır’dan SEGBİS ile bağlanan Avukat Serdar Çelebi söz alarak, Tuğluk’un dinlenilmemesine ilişkin taleplerini yineledi ve ATK raporlarını hatırlattı. Çelebi, “Aysel Tuğluk’un sağlık durumuna ilişkin birçok rapor verdik. Tuğluk’un kendisini savunamayacağı ortadadır. Savunma hakkı bertaraf ediliyor. Savunma hakkı adil yargılanmanın olmazsa olmazıdır. Bu yapılan kötü muameledir, işkencedir” diye konuştu. 

Tuğluk: Kendimi savunabilecek durumda değilim

Savcılık ise Aysel Tuğluk’un müdafi aracılığıyla savunmasının alınmasını talep etti. Mahkeme heyeti, ATK raporlarındaki “Kısmen savunma yapabilir” ibaresini gerekçe göstererek Avukat Çelebi’nin taleplerini oybirliğiyle reddetti. Daha sonra Aysel Tuğluk’un ifadesine geçildi. Tuğluk’un konuşmakta zorluk çektiği görülmesine rağmen heyet ifadeye devam etti. Tuğluk, konuşabilecek durumda olmadığını belirterek “Kendimi savunabilecek durumda değilim” dedi. Heyet daha sonra Tuğluk’a bazı sorular yöneltti. Heyet, Tuğluk’a Kerem Gökalp’i tanıyıp tanımadığını ve Gökalp’ın Tuğluk’un yaralıları aracıyla taşıdığına ilişkin ifadelerini sordu. Tuğluk, Gökalp’ı tanımadığını ve o dönemi hatırlamadığını belirtti. Söz alan Çelebi, Aysel Tuğluk’a yöneltilen soruların mükerrer yargılanmaya girdiğini belirterek itiraz etti. Mahkeme itirazları reddetti.

Tuğluk’un zorla ifadesi alınıyor

Ardından söz alan Avukat Kemal Akalın, “Elinizi vicdanınıza koyun. Bağımlılık olur da bu kadarına da pes. Resmen alay ediyorsunuz, biraz saygı gösterin. Kendisine eziyet etmeyin. Hiçbir talebi kabul etmeyip her şeyi reddediyorsunuz. Siz kim oluyorsunuz? Sizi yargılayanlar bir gün gidecektir” diye konuştu. Peşinden söz alan Ezgi Güngördü, Aysel Tuğluk’un zorla ifadesinin alındığına vurgu yaparak, “Aysel Hanım ifade veremeyecek durumda olduğunu belirttiği halde hala soru soruyorsunuz. Aysel Hanım beyan veremeyeceğini söylediği halde zorla soruları yanıtlamasını istiyorsunuz. Bu işkencedir. ATK, "kısmen savunma" diyor ama kanunlarda yeri yok. Siz işkence yapmayı tercih ediyorsunuz” ifadelerini kullandı. Güngördü, konuşma yaparken heyet avukatın sözünü keserek Tuğluk’a yönelik sorularına devam etti. Tuğluk, soruları anlayamadığını ısrarla söylemesine rağmen, heyet başkanı “Daha yavaş anlatmamı ister misin?” ifadelerini kullanarak soru sormaya devam etti. Tuğluk, “Ne zaman olmuş, ne olmuş hiçbir şey bilmiyorum ki. Ne biçim yargılandığımı bilmiyorum” dedi. Mahkemenin ısrarlı tavrına tepki gösteren Gülten Kışanak, “Yapılan işkencedir. Tuğluk, avukatını bile tanımıyor hala soru soruyorsunuz. Bunu kabul etmiyoruz, yapılan işkencedir, vicdanımız kabul etmiyor. SEGBİS çözümlerini alın bakın. Tuğluk’un ifadelerini duymamak için mikrofonları kapattınız” dedi. 

Tarihe bir hukuk ayıbı olarak geçecek

Daha sonra söz alan Avukat Çelebi, “Böyle bir sorgulama yapılamaz ama buna rağmen yargılama yapmaya devam ediyorsunuz. Savunma vermeme niyetinde değiliz ama savunma yapacaksa kendisine sorulanları anlaması ve yanıt vermesi gerekir ama bunu yapamıyor. Bu tarihe bir hukuk ayıbı olarak geçecek. Bu hukuka aykırıdır. Müvekkilimin kurduğu bir iki söz, savunma vermek olarak kabul edilemez. Bunun yapılması keyfidir, hukuka aykırıdır, kabul edilemez” diye konuştu. 

Avukat Kenan Maçoğlu, “Siz anlamıyorsunuz, bilmiyorsunuz ama anlamaya çalışın. Gülten Hanım da söyledi avukatını bile hatırlamıyor. Tuğluk’un sağlık durumu ortadadır. Tefrik edin, bu konudaki kararınız neyse yine onu verin. Savcı Bey diyor Yargıtay kararı var ama baktık ki Yargıtay tersi karar vermiş. ‘Sanığın ifadesini alın’ demiş ve kararı bozmuş. Karar tefrik edin ve yolunuza devam edin” diye konuştu. Mahkeme heyeti, Maçoğlu’nun sık sık sözünü keserek Tuğluk’un savunmasının alınması gerektiğini savundu. 

Yapılan hukuka karşı hiledir

Daha sonra söz alan Avukat Nuray Özdoğan, Tuğluk’a yönelik tavrın işkence olduğunu söyledi. Özdoğan, “Tuğluk tutuklu olduğu için tedavi olamıyor. Tuğluk’un bu durumunda sizin de payınız var. ‘Savunma aldık’ demek için bunu yapıyorsunuz ama bu hukuka karşı hiledir. Buna itiraz ediyoruz” dedi. Ardından Mersin’den SEGBİS’le bağlanan Avukat Ali Bozan, “Bana söz vermeyerek mikrofonumu kapattınız. Şunu söylemek istiyorum, Aysel Hanıma söz verdiğinizde Aysel Hanım’ın ne dediğini duydunuz mu? SEGBİS kayıtlarında da çıkmayacak çünkü anlaşılmıyordu. Israrlı bir şekilde soru sordunuz ve savunma yapmaya çalıştınız. Bu işkencedir. Savunma yapmayan tek kişi Tuğluk değil, 12 kişi savunma vermek isterken siz onlara söz vermiyorsunuz. Sizin yaptığınız bilerek isteyerek işkencedir. Sağlık durumunu görmenize rağmen zorla savunma almak istiyorsunuz. Kaydı kapatıyorsunuz, benim bir şeyleri duymamı engelliyorsunuz. Bunu bir kez daha yaparsanız size uzaktan kumanda mahkemesi diyeceğim” dedi. 

Bozan’ın konuşmasının ardından mahkeme Aysel Tuğluk’un sorgusunun alınmaması, dosyanın Aysel Tuğluk’a yönelik tefrik edilmesi taleplerini oybirliğiyle reddederek yargılamaya devam etme kararı aldı.  

Verilen ardından duruşma Avukat Serdar Çelebi’nin savunmasıyla başladı. Çelebi, mahkemenin bütün itirazları reddettiğini belirterek, “Hukuka uymayan bu tutumları bizim kabul etmemiz bekleniyor. Tuğluk'un iyileşmeden savunma veremeyeceğine, tedavi görmesi gerektiğine dair taleplere kulak tıkandı. Tuğluk 3-4 kelime kullandı, onlar da ‘yapamıyorum, anlamıyorum, hatırlamıyorum’. Burada adil bir yargılanma yapılmadığı ortada” diye konuştu. Çelebi, mahkemenin Tuğluk adına savunma yapmasına ilişkin beyanlarının hukuki olmadığını belirtti. Çelebi, “Müvekkilim savunma yapmadan benim onun adına savunma yapmam uygun değildir” dedi.

Mahkeme daha sonra tutuklu bulanan siyasetçi Gülser Yıldırım’ın savunma yapmasını istedi. Yıldırım, savunma yapmak için hazır olmadığını beyan etti. Mahkeme daha sonra Dilek Yağlı’nın savunma yapmasını istedi. Yağlı, savunmasına 1 Eylül’de başlayacağını ifade etti. Mahkeme daha sonra önceki dönem Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın savunma yapmasını talep etti. Yüksekdağ da savunma için hazır olmadığını belirtti. Avukatların beyan vermeyeceğini söylemesi üzerine mahkeme heyeti duruşmaya yarın saat 10:00'a kadar ara verdi.

1 Ağustos 2022