Kobanî Kumpas Davası: Meclis Başkanvekili olarak savunma yaparsam Meclisi yönetemem

Önceki dönem HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve Kürt siyasi temsilcilerinin rehin olarak tutulduğu Kobanî Kumpas Davası, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsünde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. 

Tutuksuz yargılanan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder duruşmada hazır bulundu ve beyanlarda bulundu. Duruşmaya Yeşil Sol Parti Hukuk Komisyonu, Milletvekilleri ile yöneticilerinin yanı sıra Muş, Urfa, Van, İzmir, Adıyaman Baro Başkanları ile çok sayıda avukat katıldı. 

Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, devam eden kumpas davasına, mantığına ve yürütülüş biçimine beyanlarda bulundu. Davanın “hukuk dışı” olduğuna işaret eden Önder, Milletvekili ve Meclis Başkanvekili olduğunu hatırlatarak, “AYM’nin birden fazla kez verdiği kararlar, içtihada dönüşmüş ihlaller karşısında biraz tonunu sertleştirerek, yasa koyucuyu da işaret ederek sahih ve sarih bir içtihat oluşturulmuştur” dedi ve şöyle devam etti:

Meclis Başkanvekili olarak kendim için dilekçe yazacağım

“Ben bu meclise halkın oyları ile seçildim ve görevlerim, konumum, statüm anayasada iç tüzükle belirlenmiştir. Meclis’te oy birliği ile başkanvekilliğine seçildim. Yurtdışı çıkış yasağının kaldırılması talebini her defasında reddettiniz. En son, “Meclis faaliyeti ile ilgili bir şey olursa, bunun için izin verilmesine” dediniz. Sırrı Süreyya olarak kendimden talep edeceğim. Benim Berlin’de de, Paris’te de seçmenim var. Orada yürüttüğümüz çalışmalar da siyasi çalışmalardır. Ben kendime dilekçe yazıp, paraf edip size göndereceğim. Uygulamada böyle bir çatallaşma var.

Hem yasa koyucu hem de sanık olursam… 

Ben orada hem sanık hem yasa koyucu olursam bu işin içinden nasıl çıkacağım? “Suçun vasfının değişmesi ihtimaline binaen” dediniz. Ne oldu da ben yeni bir şey ile suçlanıyorum? Siz bana fantezi olsun diye savunma yaptıramazsınız. “Her ihtimale binaen” diye bir savunma mı olur?

Milletvekili olduğum dönemle ilgili yargılıyorsunuz!

Garabete son bir örnek verip bu faslı bitirmek istiyorum. Derdim, çarpıklığı ortaya koymak. Diyelim ki size hakaret ettim veya fiziki bir saldırı yaptım. Beni yargılayamıyorsunuz (dokunulmazlıktan dolayı). Size duruşma esnasında bir şey söylesem Meclis’e fezleke yazmak zorunda kalacaksınız. Peki bu “örgüt üyeliği” dediğiniz olay ne zaman oluyor? Ben olayın olduğu tarihte de milletvekiliyim. Bunun ardı gelmez! Ben sayın heyetin ara vererek dokunulmazlığım kalktıktan sonra yargılamaya devam edilmesini istiyorum.”  

İddia makamı, Önder’in dokunulmazlığının düzenlemesinden sonra yargılanmaya devam edilme talebinin reddedilmesi talebinde bulundu. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti de, yargılamanın dokunulmazlık düzenlemesinden önce durdurulması talebini reddine karar vererek, Önder’den esas hakkında savunmasını yapmasını talep etti. 

Cezaların bizim için bir yaptırım değeri yok, biz barış sözünü yerine getirememekten korkarız

Tekrar söz alan ve “İhsas-ı rey sınırlarında gezen bir yargılama yaptınız. Bu da bu yargılamanın neden durması gerektiğine delildir” diyen Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Burada sadece yetki aşımı yok. Cezaların bizim için bir yaptırım değeri yoktur. Biz; bize inananlara, barış sözü verdiklerimize mahcup olmaktan korkuyoruz. İtiraz yollarını değerlendireceğiz. İç tüzükle belirtilmiş, çerçevesi çizilmiş, “işinize geldiğinde 83’e işinize geldiğinde şuna yaslanacaksınız” perspektifiyle yapılan bir anayasa var. Başkanvekili olmam bu savunmayı yapmama engel. Çünkü bundan sonra o Meclis’i yönetemem. 

Yargılanan biz değiliz Çözüm Sürecidir

Siyasetçiyim, ancak siyasi belirlemeler yaparım. Salonda başörtülü bir kadın komutan vardı. Bundan 20 sene önce bu, darbe gerekçesiydi; terörist olarak ele alınıyordu. Bakın siyasal zaman Türkiye’de nasıl hızlı akıyor. Varsayılan paradigma nasıl değişiyor? Yargılanan biz değiliz, çözüm süreci. Bütün faaliyet kriminalize edildi. Her gittiğimizde bakanlarla kamuoyu önünde görüşülmüş, demeç olarak basına verilmiş, Meclis’te konuşulmuş, çözüm süreci çerçeve yasası olarak Bağışıklık Yasası çıkarılmış. Bu süreçte aktif ve sorumluluk alanlar suçlanamaz. Siyasal zaman çok hızlı akıyor. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar geniş bir ‘terör’ kavramı yoktur. Çerçi torbası gibi aklınıza gelen her şeyi boca edemezsiniz. Evrensel normlar buna işaret ediyor. 

Önce rol almak için ricacı oldunuz şimdi durum değişince sanık kürsüsüne oturtuyorsunuz

Bu ülkede enfekte olmuş bir meseleyi, 1-2 senede bir avuç milletvekilinin gayreti çözmeye çalışmak olacak bir iş değildi. Olamadı da! Vicdanımızda kendimizi sadece bundan yargılayabiliriz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ile, Başbakanı ile, Kandil’le bu görüşmeleri yürüteceğim, devlet “Gel rol ve sorumluluk al” diye ricacı olacak, ondan sonra paradigma değişti, yerimiz sanık kürsüsü diyeceksiniz. 

Burası Absüristan, Ne Mutlu Türküm diyene gezen hiçbir Türk mutlu değil

Bu yargılamada savcının yapmadığı bir şey var. Burada IŞİD yok. Eğer Kobanî direnişi olmasaydı IŞİD Adana’daydı. Ben devlet yöneticilerinin o günkü telaşını, paniğini gördüm. O dönemki Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ile Kobanî’deki ihtiyaçları  karşıladık. Burası Absüristan. “Ne mutlu Türküm diyene” diye gezen hiçbir Türk mutlu değil. 

Diyanetin Nas umrunda değil maslahat umurunda

Diyanet’e çok kafam takıldı benim. AKP’li Metin Külünk mühim bir şahsiyet! Dün Diyanet’i PKK’ye maddi kaynak sağlamakla suçladı. Kendisinden talep edilmediği halde davaya fetva gönderen Diyanet’i böyle suçladı. Kutsal gibi görülen Diyanet’in, bizim için verdiği fetvaya bakın. Nas umurunda değil, maslahat umurunda. Bizim en yüksek cezalarla cezalandırılmamızı isteyeceksin. Hadsiz! Savunma yapabilmek için yeterince mutmain olamadım. Siz de AYM kararına uymayı tercih etmediniz.

Daha sonra söz alan Önder’in Avukatı Arin Gül Yeniaras da AYM ve AİHM kararlarını anımsatarak yargılanmanın durdurulmasını istedi. Davaya gözlemci olarak katılan Baro Başkanları yapılan hukuksuzluklara işaret ederek bu duruma son verilmesini istedi. 

8 Eylül 2023