Kobanî Kumpas Davası: Sebahat Tuncel: Burada hukuk yok!

Kobanî Kumpas Davası 14’üncü duruşması Sincan Cezaevi Kampüsünde görülmeye başlandı. Davada önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, MYK üyelerimiz ve yöneticilerimizin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişi yargılanıyor. 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına HDP’li milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda avukat ve izleyici katıldı. Mahkeme heyeti, duruşmaya tanık dinlenmesiyle başladı. Siyasetçiler ve avukatları tanık dinlenmesine tepki gösterdi. Duruşmada söz alan tutuklu siyasetçi Sebahat Tuncel sorgu bitmeden tanık dinlenemeyeceğini belirterek, heyete tepki gösterdi.

Tuncel: “2014 öncesinde ifadeleri alınmış tanıkların bu dosyayla ne alakası var? Adil yargılanmayı bıraktık ama insani olarak bile kabul edilemez. Tanık dinleneceği hiç birimize tebliğ edilmedi. Sonra da diyeceksiniz ki ‘biz burada bağımsız bir yargılama yapıyoruz.’ Bu hikâye. Siz siyasi iktidarın istem ve taleplerine göre HDP’yi baskı altına almak için bir görev üstlenmişsiniz. Burada hukuk yok. Demokratik hukuk düzenini temsil edecek bir heyet değilsiniz. Hem benim savunma hakkımı engelleyeceksiniz hem de bizi bilgilendirmeden tanık getireceksiniz. Bu usulsüzlükler kayda geçsin. İleride belki bir ders notu olur” diye konuştu.

MYK üyemiz Nazmi Gür de tanık dinlenmesinden vazgeçilmesini talep etti.

Kürt siyasetçi Aynur Aşan da şunları söyledi: “Hukuksuz bir dinleme yapıyorsunuz. Savcı Ahmet Altun çerçi heybesi gibi bir iddianame koydu önünüze sonra da terfiler aldı. Ankara Başsavcı Vekili oldu. Siz de devam ettiriyorsunuz. Ben bu tanığı tanımıyorum ama davanın yürütülme yöntemine itiraz ediyorum. Eski dosyalardaki tanıkları getirip hepimiz üzerine ifade aldınız. Bu usul niyetinizi açığa çıkarmaktadır. Bizimle alakası olmayan bu tanıkların dinlenmesiyle savcı Altun’un suçlamalarının altını doldurmak istiyorsunuz.”

Mesele siyaseten malzeme üretmek 

Ardından SEGBİS aracılığıyla söz alan, yerine kayyım atanan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Gültan Kışanak ise şunları söyledi: Dosyayı karmaşık hale getirmek için özel bir çabanız var. Bizim savunma hakkımızı kısıtlamak ve hukuksuz kararlar verebilmek için dava dosyasına ilgili ilgisiz ne varsa koyarak dosyanın içeriğini genişletme çabası var. Söz konusu tanığın ilgili dosyası 2012 yılında açıldı ve üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bir kere bile benden ifade veya savunma alınmadı. Şimdi neden buraya o dosyadan tanık getirip benden savunma almadan beyan almaya çalışıyorsunuz? Derdin adil yargılama olmadığı anlaşılıyor. Bütün mesele siyaseten malzeme üretmek. Bugün bu tanığın burada dinlenmesi yasaların ayaklar altına alınmasıdır. Bu dava 6-8 Ekim olaylarının gerçek faillerinin bulunması davası değildir. Bu Saray'ın kumpas davasıdır.”

Mahkeme heyeti, tanık dinlenmesine karşı yapılan itirazları reddetti.

DTK’yı illegalize edemezsiniz  

Duruşmada söz alan siyasetçi Ayla Akat Ata da şunları söyledi:
“Demokratik Toplum Kongresi, 2012’de kriminalize edilmeye başlandı. Demokratik çözümün yöntemi bu kurumların varlığıdır. Ama o gün suç olmayan şey bugün suç oluyor. Yargıtay, DTK ‘illegaldir’ diyor. Anayasa Mahkemesi ‘değildir’ diyor. Siz bugün herhangi birini yargılamıyorsunuz. Yaptıklarının arkasında olan siyasetçileri yargılıyorsunuz. Siz hakemsiniz. Ortada bir iddia varsa savcı ispat etsin. Ben DTK faaliyetlerinin illegalize edilemeyeceğini söylüyorum. Biz kadın kurumu kuruyoruz. Siz örgüt kurmaktan suçluyorsunuz. Siz bizim attığımız bir tek tweet ile bu süreci ele alamazsınız. Savcı Ahmet Altun’un elinde başka hiçbir şey olmadığı için üç tane gizli tanık getirildi. Dosyada bir yargılama yapılıyor gibi yapılmaya çalışılıyor. Mahkemenizin tavrı hukukun ilkelerini yok sayarak gelişiyor. Benim hakkımda kurmuş olduğunuz ara kararlar bunu ortaya kuruyor” sözlerine yer verdi.

Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda tanık Cem Tekel’in dinlenmesine geçildi. Tekel, mahkeme heyetinin Kobanî olaylarına ilişkin sorularına “Bilgim yok” yanıtını verdi. Önceki dönem Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ, tanık dinlenmesinin usulsüz olduğuna dikkat çekti. Mahkeme başkanı bu sözlerin ardından Yüksekdağ’ın sözünü keserek mikrofonunu kapattı.

Bütün bu meselelerin saçma olduğunu sizler de bizim kadar biliyorsunuz 

Duruşmada söz alan tutuklu siyasetçi Sebahat Tuncel şunları söyledi: “Gün geliyor tüm haklarımı kullanabiliyorum. Gün geliyor aynı şeyler hakkında yargılanıyorum. 2012’de Şemdinli’ye gittik. O köyde ne oluyor diye öğrenmeye gittik. Çatışmalar dursun diye gittik. Vali ve kaymakamlığın haberi vardı. Hatta eşlik edeceklerdi. Kürtler ısrarla barış köprüleri kurmaya çalışıyor ancak devlet bu köprüleri hep yıkmaya çalışıyor. Bunu istediğimiz için terörist oluyoruz. O dönem diyalog süreci vardı. Yasa çıkarıldı, yasa kapsamında olanlar yargılanamaz dendi. Şimdi ne oldu? Tanık olarak getirdiğiniz kişi, dönemin parti çalışmalarını ‘örgüt çalışması’ olarak nitelendirdi.”

“Bütün bu meselelerin saçma olduğunu sizler de bizim kadar biliyorsunuz. Ben 1998’den beri legal siyasette yer alıyorum. Değişecek diyorum. Böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum. ‘Kürdistan’ dediğimde yargılanmak istemiyorum. Kendi kültürümüzü var etmek için kurduğumuz tüm kurumlarımız KHK ile kapatıldı. Kürtlerin kurumları olmazsa Kürt sorununu kiminle konuşacaksınız? Devlet bizim davamızda müşteki olmuş. Adalet Bakanlığı da dahil. Bu durumda bakanlığın AİHM’e bir bilgi verirken objektif olması beklenir mi?” 

Yüzünüze gözünüze bulaştırıyorsunuz 

“Tanıkların hepsine birer belge tutuşturulmuş. Emniyet’te çay içerek ifade vermiş. İfadelerin hiçbirini kabul etmiyorum. Gizli tanıklarının bazılarının aslında hiç olmadığını düşünmüyorum. FETÖ’nün topladığı bütün belge bilgileri önümüze koyuyorsunuz. Onlar biraz iş biliyordu ama sizler yüzünüze gözünüze bulaştırıyorsunuz.”

Tuncel’in ardından söz alan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanımız Gültan Kışanak, duruşma periyotlarına tepki göstererek “Savunma hakkımızı ihlal ederek suç işliyorsunuz” dedi. 

Kışanak, gazeteci tanık Cem Tekel’e tepki gösterdi. “Havan toplarından, çocuk düşüren kadınlara kadar her şeyi gördük, tanık olduk. Orada insanlar bize derdini anlattı. O tanık gazeteci de oradaydı. Neden bunların bir haberi yayınlanmadı? Bombardıman basıncından dolayı sağır olan insanlar yanımıza gelip dertlerini anlattı. Orada siviller çatışma ortamında kalmış ve yaşam mücadelesi veriyordu. Siz de gazeteciler olarak bunları kamuoyuna taşımanız gerekirdi ama böyle bir dert yok.”

Beyanların ardından mahkeme heyeti, hasta tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk'un 28 Haziran'da görülecek olan duruşmada hazır edilmesine karar verdi. 

27 Haziran 2022