Kobanî Kumpas Davasında provokasyonla savunma engelleniyor, mahkemeye baskı yapılıyor

Kobani Davasının görüldüğü sırada duruşma salonu önünde ve duruşma salonunda yapılan provokasyona ilişkin milletvekillerimiz ve avukatlar açıklama yaptı. İstanbul Milletvekilimiz Züleyha Gülüm ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Genel Başkanı İlknur Akçan, yaptıkları açıklamada şunları söyledi: 

İlknur Akcan: Adil yargılanma ve savunma hakkı ihlal edildi

Mahkeme salonunu terk ettik. Müvekkillerimiz bu sırada hemen ailelerini düşünmeye başladılar. Bu psikolojiyle kişilerin özgürce savunma yapması beklenemez. Aynı zamanda avukatların da tehdit altında savunma yapmaları beklenemez. Bu durum açıkça adil yargılanma ve savunma hakkının ihlalidir. Bunu kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Çünkü duruşmalar sırasında benzer tavrı mahkeme heyetinde de görüyoruz. Mahkeme heyeti müvekkillerin ve avukatların adil yargılanma ve savunma hakkının kısıtlıyordu, hem bağırarak hem de sesi kapatarak bu haklarımızı kısıtlıyordu. Bugün de müşteki denilen sokaktan toplayıp mahkemeye getirdikleri kişiler polisin gözetiminde müvekkillere ve bizlere yönelik hakaret ve tehditler yaptı. Bu, adil yargılanma hakkına yönelik bir tutumdur. 

Züleyha Gülüm: Bu provokasyonlarla mahkeme üstünde baskı oluşturmaya çalışıyorlar

Avukat arkadaşımız anlattı, aslında olan sadece bu değil. Yargılamanın başından beri biz şunu hep söyledik. Bu bir kumpas davasıdır. Burada gerçekten bir yargılanma yok. Burada bir adalet arayışı mümkün değil. Aslında iktidarın talimatıyla HDP ve toplumsal muhalefeti susturmaya yönelik olan ve yargıyı araç olarak kullanan bir davadan bahsediyoruz. Bu davayla ilgili iktidar tarafından sürekli olayları çarpıtan açıklamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Ancak HDP bu davada yargılanmak istenmesine rağmen yargılayan oldu. Arkadaşlarımız tam aksine iktidarı, bu yargı sistemini ve mahkemeleri yargıladı. İktidarın bütün politikalarına yönelik eleştirilerini dile getirdiler. Bu davanın aslında bir kumpas davası olduğu gerçeğini açığa çıkardılar. İşte bunu hazmedemeyenler, dışarıda yaptıkları yetmemiş gibi bugün de provokatif girişimlerle olayı başka türlü algılatmaya, mahkeme üstünde ve buraya gelenler üstünde baskı kurmaya çalışıyorlar. 

Olayın gelişimine bakarsak bunun aslında örgütlenmiş bir provokasyon olduğunu çok iyi görürüz. İçeri alındıkları yerlere bakın. Müştekiler ile yargılananların ve yakınlarının alındıkları yerler farklı olması gerekirken bizim olduğumuz yerden içeri alınıp oradan çıkarılıyor. Bu alınış biçiminin kendisi bile bir provokasyon olduğunun çok açık bir göstergesidir. 

Duruşmanın güvenliğini ihlal eden tavra karşı kolluk hiçbir şey yapmadı

Bu davanın ilk günlerinde şurada basın açıklaması yapmak istediğimizde pandemi gerekçesiyle nasıl engellediğimizi hepiniz hatırlarsınız. Basının nasıl uzaklaştırıldığını, Eş Genel Başkanlarımızın yaptığı basın açıklamasının siren seslerinin açılmasıyla nasıl susturulmaya çalışıldığını hepiniz hatırlarsınız. Bugün bakın hem burada basın açıklamasını rahatlıkla yaptılar -elbette basın açıklaması yapılmasında bir sorun yoktur- ama hem de içeri girdiler, koridorlarda slogan attılar, tehdit sözleri kullandılar. Duruşmanın güvenliğini ihlal eden bir tavır ve davranış içinde oldular. Buna karşı peki güvenliği sağlamakla görevli olan kolluk ne yaptı? Hiçbir şey. Asla bir müdahale olmadı. Duruşmanın ve katılanların güvenliğini sağlayacak, adil yargılanma hakkının kullanılmasını sağlayacak herhangi bir güvenlik önlemi alınmadı. Biz buradan anlıyoruz ki; alınan güvenlik önlemi bizi susturmaya, demokratik haklarımızı kullanmamızı engellemeye yöneliktir. Bu yargılamanın gerçekten adaletli yapılmasını sağlamak adına savunma makamı ve halkımızla beraber yapmak istediklerimizi engellemek için tasarlanmış bir güvenlik sisteminden bahsediyoruz. 

Çok açıktır ki iktidar bir provokasyon ve saldırı girişimi peşinde

İçeride ne oldu? Vekillere, bizlere yönelik hakaret ve tehdit dolu bir saldırı ile karşılaştık. Amirleri ile görüşmek istediğimizde muhatap bulamadık, muhataplar kendilerinin muhatap olduklarını bile söylemedi. Güvenlik sorununu çözecek bir muhatabı karşımızda bulamadık. O zaman, siz burada nasıl güvenlik sorununu çözüyorsunuz. Muhatabı olmayan bir güvenlik amirliği durumu mu var burada? Çok açıktır ki iktidar bir provokasyon ve saldırı girişimi peşinde. Öyle kendiliğinden harekete geçmiş ve gelmiş müştekiler olduklarını düşünmüyoruz. Bir devlet, bir iktidar organizasyonu var ortada. Davanın seyrini değiştirmek için bizler ve mahkeme üzerinde oluşturulmuş bir provokasyondan bahsetmek kesinlikle mümkün.

Bizi yargılamak isteyenler bir gün bu mahkemelerde yargılanacak

İster dışarıda yaratmaya çalıştığınız algı, ister burada yapmaya çalıştığınız provokasyonlar, ister mahkeme başkanın sürekli savunmanın hakkını yok sayan adil yargılanma hakkını yok sayan taraflı iktidar talimatı ile yürüyen yargı sistemi olsun biz gerçekleri açığa çıkaracağız. Kobanî sürecindeki gerçekleri, uydurma delillerle arkadaşlarımızın nasıl içeri atılarak susturulmak istendiğine dair gerçekleri de açığa çıkaracağız. Bugün belki yargılananlar bizlermişiz gibi gözükse de bizi yargılamak isteyenler bir gün kendileri yargılanacaklar. Kendileri bu mahkemede hesap verecek. 

16 Haziran 2021